Büyükelçiye kulak verin

Yayın Tarihi: 27/12/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Bu paragrafın altına sayfalar dolusu yazı yazabilirim bir gazeteci olarak; çünkü Kanbay bu sözlerle KKTC'yi özetlemiş oldu. Doğru bir tespit sonuna kadar katılıyorum. Yılda bir hükümet değiştirirseniz ne protokolü uygulayabilirsiniz ne de başarılı olursunuz.
  • Diyor ki Sn. Büyükelçi 2013-2015 programının sonunda işler kötü gitti ve reformlar açısından kayda değer bir icraat yapılmadı. Ne demek peki bu? Ben anladığımı söyleyeyim; yıl ortasına kadar CTP hükümeti işleri iyi kötü idare etti ancak yıl ortasında kurulan UBP-DP hükümeti hiçbir şey yapmadı. Bir başka açıdan bakıyorum; UBP-DP hükümeti, reform anlamında hiçbir şey yapmıyor.
  • Hade bir anlam daha çıkarayım, UBP-DP hükümeti reform ve icraat yapmadığı için bu alanda ayrılan paralar da kullanılamıyor, yani işin özeti bu hükümeti 2017'de afet bekliyor demek.

Kaç gündür aklımda, şu mali protokol meselesi. Bir türlü yazmaya fırsat bulamadım. Aslında en önemli konulardan biri. Memleketin gündemi o kadar bir saçma sapan şeylerle meşgul edildi ki bu konuyu kimse konuşmak istemedi. CTP-UBP hükümetinin yıkılmasının ardında yatan en önemli etkenlerden biri de bu aslında. Uygulanması halinde uygulayacak olan hükümetin başını ağrıtacak unsurlar olduğu söyleniyor. Hatta CTP hükümetinin birçok konuda ters düştüğü maddeler ya da şartlar barındıran bir protokol.

Vakti zamanında CTP'nin imzalamadığı ve imzalamaktan kaçınmasının yegane sebeplerinden biri de bu. CTP'ye göre protokolün ellenmesi, değiştirilmesi ve yumuşatılması lazımdı. Aksi takdirde CTP'nin hükümetten gitmesine neden olabilirdi.

UBP, CTP'nin protokolü imzalamamasını da bahane ederek hükümeti bozmuştu. Gerekçelerden biri gerçekten buydu, Özgürgün'ün sığındığı gerekçe haline de gelmişti. Hüseyin bey Başbakan olmak için avuç ovuşturuyordu ki CTP bu fırsatı Özgürgün'e verdi.

Hükümet bozuldu ve UBP-DP-Bağımsızlar hükümeti kuruldu, kurulur kurulmaz mali protokol de imzalandı.

Beş ay öncesine kadar her şey güzel görünüyordu. Serdar Denktaş ile Tuğrul Türkeş'in geçmişten gelen dostlukları, Başbakan Özgürgün ile Serdar beyin uyumu ve dahası, her şey tatlı bir tekne gezintisini andırıyordu.

Hele hele Sn. Denktaş'ın yerinde ve zamanında yaptığı ödemeler, pozitif açıklamalar bir anda hükümetin yelkenlerini doldurmuş, vatandaşa adeta "CTP zaten hükümet edemez" sözünü bir kez daha söyletmişti.

Masa altından Ankara, UBP-DP hükümetine şu protokolü imzaladınız artık uygulamaya başlayın uyarısı yapmıştı, yapmasına ama biz Kıbrıslı Türkler evet deyip yapmamamızla ünlüyüzdür. Öyle de oldu.

Bu arada Türkiye darbe denemeleri, terör olayları ile meşgul olurken kimsenin KKTC protokolüyle ilgilenecek bir zamanı yoktu.

Fakat bir farkla, Türkiye'de işler hızlı yola girer. Bizim hükümet bunu idrak edemedi. Türkiye'yi artık Japonya'ya benzetiyorum ben; nasıl ki Japonya depremlere alışık ve dayanıklı bir ülke haline gelmişse, Türkiye de terör olaylarına alıştı. Onlarca insan ölse dahi hükümet işleri aksamadan devam ediyor.

Büyükelçi Kanbay'a kulak verin

En nihayet Ankara hükümeti, Büyükelçi Kanbay vasıtasıyla olacak ki geçtiğimiz hafta bir kulaklara fısıldadı. Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay imzalanan mali protokolün uygulanmadığı yönünde oldukça çıplak ve sert bir açıklama yaptı. Bana göre yerinde de bir açıklama oldu.

Bakınız, Büyükelçi Kanbay'ın açıklamasında yer alan şu paragrafı yayınlıyorum. 10 Aralık 2016 tarihinde yapılan bir açıklama bu ama son derece önemli bir açıklama son derece önemli bir uyarı.

"Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, "2013-2015 dönemi Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı"nın son yılı olan 2015 yılı sonunda, ekonomik programla ilgili reformlar açısından kayda değer bir icraatın görülmediğini söyledi. Kanbay, bunu siyasi istikrarsızlığa bağlayarak, 3 yılda 4 hükümetin değiştiğine dikkat çekti."

Bu paragrafın altına sayfalar dolusu yazı yazabilirim bir gazeteci olarak; çünkü Kanbay bu sözlerle KKTC'yi özetlemiş oldu. Doğru bir tespit sonuna kadar katılıyorum. Yılda bir hükümet değiştirirseniz ne protokolü uygulayabilirsiniz ne de başarılı olursunuz.

Diyor ki Sn. Büyükelçi 2013-2015 Programı'nın sonunda işler kötü gitti ve reformlar açısından kayda değer bir icraat yapılmadı. Ne demek peki bu? Ben anladığımı söyleyeyim; yıl ortasına kadar CTP hükümeti işleri iyi kötü idare etti ancak yıl ortasında kurulan UBP-DP hükümeti hiçbir şey yapmadı. Bir başka açıdan bakıyorum; UBP-DP hükümeti, reform anlamında hiçbir şey yapmıyor.

Hade bir anlam daha çıkarayım, UBP-DP hükümeti reform ve icraat yapmadığı için bu alanda ayrılan paralar da kullanılamıyor, yani işin özeti bu hükümeti 2017'de afet bekliyor demek.

2017 yılında kaşları çatık bir Tuğrul Türkeş olacak karşımızda demek. UBP-DP iktidardan gitmemek için belki mali protokolü uygulayacaklar, mali akışın durmaması için mali protokol uygulanacak ama ciddi halk tepkisiyle, eylemlerle dolu bir yıl olacak.

Hepimiz biliyoruz ki UBP-DP hükümeti hizmet için kurulmuş bir hükümet değil, bireysel tatminlerin yerine gelmesi için kurulan bir hükümettir.

İşte bu nedenle gün geçsin hükümet edelim mantığı vardır ortada. Bu nedenle reformların uygulanacağını hiç sanmıyorum, projelerin hayata geçeceğini hiç sanmıyorum.

2017 yılı gergin bir yıl olacak. Hem Ankara-Lefkoşa ilişkileri açısından hem de sendikalar-hükümet açısından.

Kıbrıs sorunu gündemi değiştirmeyecek

Son söz olarak Kıbrıs sorununa da değinelim. Hükümete yakın çevreler ocak ayında hareketlenecek olan Kıbrıs sorununun ülke içi sorunları unutturacağını, Kıbrıs konusunun ağırlıklı olarak gündemde olacağından mali protokolün uygulanmasıdır ya da reformların hayata geçmesi gibi konuların konuşulmayacağını, dikkatlerin başka yerde olacağını söylüyor.

12 Ocak'ta büyük ihtimal zirve çökecek, bunu bir dip not olarak buraya yazıyorum, çökmese bile suni gündem olarak Kıbrıs konusu gece gündüz konuşulmayacak ve sendikalar hükümete saldırmak için hayli haklı gerekçelere sahip olacaklar kendi açılarından.

Günün sonunda 2017 yılı CTP ile Halkın Partisi'ne yarayacak bir yıl olacak, UBP ile DP'nin ise küçüleceği bir dönem, tabii İktidar partisinin iyi bir planı yoksa.

*************

Günün Sözü

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum…

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları