Hiçbir konuda uzlaşamıyorlar

Yayın Tarihi: 06/02/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Hangi konularda anlaşma var ki? Toprak? Harita? Tazminatlar? Dönüşümlü başkanlık? Siyasi eşitlik? Garantiler? Beyler bu başlıkların hiçbirinde ne yazık ki bir uzlaşı yok. Cumhurbaşkanı Akıncı'yı suçlamıyorum kimse yanlış anlamasın, karşımızda tek kelimeyle çözüm istemeyen bir Rum yönetimi ve toplumu var. Yaşanan tıkanıklıkların tek sebebi Rumlar ama burada Saray'ın tek bir yanlışı var. Cumhurbaşkanı'nın ekibi gereğinden fazla umut yayıyor, bu son derece yanlış. Bu konuda vatandaştan Saray'a çok tepki var. Buna dikkat edilmeli, bir de ekibinin çok zayıf olduğu eleştirisi var. Cumhurbaşkanı bunu da kendi içinde bir gözden geçirmeli.

BM Genel Sekreteri'nin sözleri halen kulağımda: "Çözüm için acelemiz yok ve çok zamanımız var…"

Kıbrıs sorununda yine bir sessizlik dönemi başladı. Cenevre zirvesine giderken umutlar bir anda o kadar bir yükseltildi ki yapılacak ilk basın toplantısında Kıbrıs sorununun çözüldüğünü duyacağımızı zannettik. Bu umut o kadar bir fazlaydı ki vatandaşlardan "bu iş bitti" niteliğinde onlarca telefon aldım. Kimisi hade gözümüz aydın diye ararken kimisi bizi sattılar diye aradı. Sonuç ne oldu? BM Genel Sekreteri'nin yuvarlak ve boş laflarından oluşan bir konuşma dinledik.

O da yetmedi "O kadar da kötü geçmedi'' denildi ve TV ekranlarından ''Dönüşümlü başkanlıkta anlaşıldı, sözlü mutabakata varıldı" denildi. Çok geçmedi bunun da tam olarak doğru olmadığını öğrendik.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu'dan dünkü açıklamasında da Kıbrıs Rum toplumunun siyasi eşitlik konusundaki düşüncesini öğrendik. Burcu'ya göre Rum yönetimi Rum halkını federal bir çözüm altında Kıbrıslı Türklerin de siyasi eşitliğini kabule hazırlamalı.

Siz bu cümleden ne anlıyorsunuz? Dönüşümlü başkanlık konusu da siyasi eşitlik konusu da havada. Yani bu konuda herhangi bir uzlaşı yok.

Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis de dünkü açıklamasında siyasi eşitlik ile dönüşümlü başkanlığı birbirinden ayırdıklarını ve siyasi eşitliği onaylarken dönüşümlü başkanlığı kabul etmediklerini doğrudan açıkladı.

Siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık askıda

Bakınız her iki görüşmecinin de sözcülerinin açıklamaları net olarak ortada. Barış Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ağzı olarak konuşuyor; Hristodulidis de Rum lider Anastasiadis'in ağzı olarak konuşuyor.

Yapılan açıklamalardan da anlıyorsunuz ki Rum tarafı siyasi eşitlik konusunda pozitif olsa dahi olası bir referandumda toplumun hayır demesini sağlamak için çalışıyor. Öte yandan dönüşümlü başkanlık konusunda da "ne lüzumu var dönüşümlü başkanlığa?" yaklaşımını sergiliyorlar.

İşin özeti ne siyasi eşitlik ne de dönüşümlü başkanlık konusunda öyle sanıldığı gibi bir uzlaşı yok.

Haritalar ve toprak konusu havada

Gelelim bir başka önemli konuya. Haritaları taraflar sundu. Türk tarafı % 29,2 Rum tarafı % 28,2 . sadece % 1 fark için sorun yok ortada. Cumhurbaşkanı Akıncı da açıkladı; Rumların sunduğu haritayı kabul edecek bir Kıbrıslı Türk bulamazsınız diye.

Demek ki harita ve toprak konusunda da uzlaşı yok. Çalışılıyor, konuşuluyor, görüşülüyor. En üst düzeyde de en alt düzeyde de hep bir görüşme var ama sonuç yok.

İşte günün sonunda Burcu ile Hristodulidis çıkıp olası bir çözüme ne kadar uzak olduğumuzu anlatıyorlar, birbirlerini suçluyorlar ve bu yapılan açıklamalar aslında biraz da öfke patlamasına benziyor.

Garantiler hepten yattı

FETÖ'cü darbecilerden bir grup asker Yunanistan'a sığındı ve Tsipras hükümeti hiçbir şekilde bu vatan hainlerini vermiyor. Bu olaydan dolayı Ankara ile Atina arası son derece gergin. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta TSK Genel Kurmay Başkanı tüm komutanlarla birlikte Kardak adasında gövde gösterisi yaptı. Bu ne demek peki? Ankara doğrudan Atina'ya askeri bir mesaj verdi. Kardak'ı nasıl sana bırakmadım ve aldım, başka adaları da alırım, elindeki askerleri de alırım, ben halen askeri olarak çok güçlüyüm mesajıydı.

Şimdi gelsin biri de desin asker gitmezse Kıbrıs'tan çözüm olmaz ya da çıksın biri desin ki Türkiye'nin garantörlüğü olmasın. Tüm bu saydıklarımda yıllara yayılacak bir yumuşama olacak olsaydı da artık olması mümkün değil.

Hangi konularda uzlaşı var açıklansın

Yazının başlığını hiçbir konuda uzlaşamıyorlar diye attım. Zaman zaman şu açıklamaları hepimiz duyuyoruz: "Aslında dört başlığın hemen hemen hepsinde anlaştık ama küçük önemli rötuşlar kaldı." Ben de diyorum ki bir türlü bitmiyor o düzeltmeler, rötuşlar.

Hangi konularda anlaşma var ki? Toprak? Harita? Tazminatlar? Dönüşümlü başkanlık? Siyasi eşitlik? Garantiler?

Beyler bu başlıkların hiçbirinde ne yazık ki bir uzlaşı yok. Cumhurbaşkanı Akıncı'yı suçlamıyorum kimse yanlış anlamasın, karşımızda tek kelimeyle çözüm istemeyen bir Rum yönetimi ve toplumu var. Yaşanan tıkanıklıkların tek sebebi Rumlar ama burada Saray'ın tek bir yanlışı var. Cumhurbaşkanı'nın ekibi gereğinden fazla umut yayıyor, bu son derece yanlış. Bu konuda vatandaştan Saray'a çok tepki var. Buna dikkat edilmeli, bir de ekibinin çok zayıf olduğu eleştirisi var. Cumhurbaşkanı bunu da kendi içinde bir gözden geçirmeli.

Sonuç olarak dostlarım keşke olsa ama yakın zamanda herhangi bir antlaşma falan yok. Fakirin ekmeği umut demişler. Umut tükenmek bilmez bir kaynaktır. Umut etmeye devam…

BM Genel Sekreteri'nin sözleri halen kulağımda: "Çözüm için acelemiz yok ve çok zamanımız var…"

***************

Günün Sözü

"Sen birinci hamura basılmış dokuz punto beyaz karaktersin. Alın yazımsın, daha doğrusu alın yazımın tek okunaklı yerisin."

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.