Başbakan'a seçim yasak!

Yayın Tarihi: 22/02/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Bazı kişiler Başbakan'ın bunu kabineye ve vekillere ayar vermek için, korkutmak için yaptığını söylüyor. Hem de çok yakın kişiler bunlar, biz de duyuyoruz haliyle. Başbakan Özgürgün'e erken seçim yasak, istese dahi gidemez; UBP'deki hiçbir vekil, hiçbir MYK ve hiçbir Parti Meclisi Üyesi buna onay vermez. Bakalım Sn. Özgürgün; Tufan Erhürman'ın restine rest diyebilecek mi?
  • Yapılan anketlerden bahsediliyor ve UBP birinci sırada deniliyor. UBP'nin değil birinci sırada 12-13 vekilin üzerine çıkması bir mucizeden başka bir şey değil. İlk önce herkes bunu aklına koysun. Trendi hızla yükselen bir Halkın Partisi var karşımızda. UBP-DP iktidarı Özersay'a bağlı…

Son bir haftadır erken seçim ile UBP-DP hükümetinin yeniden iktidar olacağı sıkça konuşuluyor. UBP ile DP'nin alacağı oy ile çıkaracağı milletvekili sayısı UBP'yi üçüncü parti yapar, DP'yi de hemen ardına yerleştirir. Sırayla gidelim ve gelin bu önemli iki konuyu değerlendirelim.

Başbakan Özgürgün bir hafta önce erken seçim çağrısı yaptı ve muhalefetin erken seçimden korktuğunu ima eden açıklamalarda bulundu. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da dün bir açıklama yaparak 'hodri meydan' çekti. Erken seçimden korkmadığını, erken seçime hazır olduğu gibi önemli de bir iddia da bulundu: "Dört vekil bulup gelebilirse biz erken seçime hazırız" dedi. Bu son derece önemli bir iddia ve meydan okuma bana göre.

Tufan hocanın açıklamalarına baktığımda yaptığı bir sayı hesabı var; Erhürman diyor ki "20 CTP, TKP-TDP eder 23, 4 vekil bulabilirse Özgürgün 27 vekilin de onayıyla erken seçim kararı alalım."

Erhürman neden bu kadar iddialı peki? Çünkü Başbakan'ın erken seçim kararı alamayacağını biliyor. UBP içerisinde erken seçim isteyen tek bir insan evladı bulamazsınız. Keza bu Demokrat Parti için de geçerli. Bizim konumuz UBP, iyice bir konuşalım UBP'yi.

Başbakan'a seçim yasak!

Bir süre önce Hüseyin bey erken seçime gitmek istediğini anlatan bir açıklama yaptı. Ben samimiyetine inanıyorum ama kendisine çok yakın bazı kişiler Başbakan'ın bunu kabineye ve vekillere ayar vermek için, korkutmak için yaptığını söylüyor. Hem de çok yakın kişiler bunlar, biz de duyuyoruz haliyle.

Son yapılan UBP MYK toplantısında gündem erken seçim ile kabine değişikliğiydi. Öncesinde yapılan UBP grup toplantısında erken seçimin söz konusu olamayacağı Özgürgün'e net bir şekilde anlatıldı. Keza UBP MYK toplantısında da hükümetin ortaya ciddi bir performans koyamadığı, henüz dişe dokunur işler yapmadan erken seçime gitmenin UBP'ye çok şey kaybettireceği yine Başbakan'a net bir şekilde izah edildi. Eğer bir sürpriz olmazsa seçimler Nisan 2018 tarihinde yapılacak. UBP'de seçimle ilgili alınan karar bu noktada. Kabineyi değişmesi içinde Başbakan'a çağrı yapıldı fakat Başbakan bu çağrıya yanıt vermedi.

Seçimle ilgili şimdilik son noktayı koyacak olursak Başbakan Özgürgün'e erken seçim yasak, istese dahi gidemez; UBP'deki hiçbir vekil, hiçbir MYK ve hiçbir Parti Meclisi Üyesi buna onay vermez.

Bakalım Sn. Özgürgün; Tufan Erhürman'ın restine rest diyebilecek mi?

UBP'nin iktidarı Özersay'a bağlı

Yapılan anketlerden bahsediliyor ve UBP birinci sırada deniliyor. UBP'nin değil birinci sırada 12-13 vekilin üzerine çıkması bir mucizeden başka bir şey değil. İlk önce herkes bunu aklına koysun. Trendi hızla yükselen bir Halkın Partisi var karşımızda. Bir takım iç sorunları var ama bunu zamanla çözeceklerine inanıyorum. Bunu yapacak olan yalnızca Kudret hocanın kendisi değil, Genel Sekreter Tolga Atakan'ın da elini taşın altına koyması lazım, yeteri kadar aktif olmadığı ve partiyi kucaklamada sıkıntılar yaşadığı söyleniyor, ne kadar doğrudur bilemem ama bunlar her yerde konuşulur oldu artık. Şahsen kendisiyle konuşma fırsatım henüz olmadı, belki bir gün!

Dediğim gibi trendi hızla yükselen bir Halkın Partisi var karşımızda ve bu partinin CTP'ye yakın bir farkla birinci parti olma ya da ikinci parti olma ihtimali son derece yüksek. Kudret hoca adeta bir rüzgar gibi geliyor.

CTP'de her ne kadar eleştirsek dahi, Talat'ın gölgesi var desek dahi insan sevgisiyle dolu bir Tufan Erhürman var ve bu adamın başarılı olma şansı halen var. CTP'den dün yeni istifalar yaşandı ve yaşanmaya devam da edecek ama unutmayın çok bağımsız oy var bu ülke de. Mesele bu kitleyi yakalayabilmek.

TKP bir yandan büyürken, DP istikrarlı bir politika izlerken UBP'yi ben hiç şanslı görmüyorum.

Bu konuları daha çok konuşacağız.

Önce de yazdım yine aynı görüşteyim Halkın Partisi "Tek başına iktidar olmazsak koalisyon kurmayız" tezini hızla terk etmek zorundadır. Aksi takdirde Halkın Partisi'ne inanıp oy verecek yurttaşlar 'ne olmasa bu seçim sisteminde tek başına çıkma ihtimalleri yok, hükümet de kurmazlarmış o nedenle neden oy verelim?' deyip oy vermekten kaçınabilirler. İşte o zaman UBP-DP hükümeti yeniden iktidar olma şansı yakalar ve bunun faturası da Özersay'a kesilir. Bunu daha önce yazım yine aynı noktadayım. Halkın Partisi kendisine inanıp oy veren kitlesini yönetmeme hakkına, hizmet etmeme hakkına sahip değil. Siyasette böyle bir kural yoktur.

Seçime daha bir yıl var; partilerin tavırları, eylemleri, propagandaları çok şey değiştirecek; medya bu seçimde çok büyük bir rol üstlenecek, partilerin oyları ve vekil sayıları çok bölünecek. İki partili bir koalisyondan ziyade üç partili geniş tabanlı bir koalisyon gündeme gelecek. Tek başına iktidar hayalden öte bir şey değil. Siyasi partiler bunu iyi ölçüp tartmalı.

Bakarsınız son bir yılda UBP güneş olup parlayabilir de. Kim bilir?

*****************

Prof. Dr. Erişir'den mektup

Prof. Dr. Ferhat Erişir değer verdiğim samimi dostlarımızdan biri. Yakında aktif siyasette kendisini bol bol göreceğiz. Dünkü yazımla ilgili kısa bir mesaj gönderdi, konuştuk söyleşi için sözleştik. "Sn. Gökhan Altıner, yazınızı okudum birçoğuna katılıyorum ancak katılmadığım kısımlar var onları bir bir iletmek istiyorum. Bir ülkede 800 hekim olması ihtiyacı karşılamaz şöyle ki kaç tane onkoloji doktorumuz var kaç tane diyaliz yapan nefroloğumuz var kaç tane girişimsel radyoloji uzmanımız var? Bu işler bir iki tane doktorla olmaz. Bir doktorun hasta olursa ki olabilir o zaman kanserli hastalarımız bekleyecek tedavi yarım kalacak ki bu da mümkün değildir. Diğer bir konu doktor maaşları: Hayatının büyük bir bölümünü okumakla geçiren doktorlarımızın bugün 3500 TL gibi komik bir rakamla çalışması verimli çalışması mümkün değildir. Türkiye'de bir uzman hekimin ister devlet hastanesinde isterse özel hastanelerde almış olduğu rakam 15 ile 20.000 TL civarındadır. Yargıya biz de güveniyoruz ama siyasilere hiç güvenmiyoruz. Tam gün yasası doğru bir şey ama bu sadece hekimlere uygulanmamalı diğer kamu görevlilerine de aynı şey uygulanmalıdır başka türlü adalet olmaz. Diğer detayları beraber olduğumuz zaman tartışırız…"

**************

Günün Sözü

Aşk; k?rşınd?kini bulunm?z Hint kum?şı s?nm?nl?, sersemin teki olduğunu ?nl?m?n ?r?sınd? geçen z?m?ndır.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları