Madem rahat battı… al sana seçim

Yayın Tarihi: 03/03/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Eğer erken seçim istemezse güvensizliğin oylanacağı gün hükümetin düşmesine izin vermeyebilir ve hükümeti devam ettirebilir. Peki bunu yapar mı bu saatten sonra? Evet yapar. Çünkü erken seçime gidilmesi halinde Başbakan UBP'nin çok küçüleceğini hatta hatta türlü seçim oyunlarıyla karşı karşıya kalıp kendisinin bile seçimi kaybedebileceğinin farkında. Dahası hükümete destek veren bağımsız vekiller var, bu vekillere adaylık sözü verildi. İçlerinde aday olması halinde Özgürgün'e seçim kaybettirecek potansiyel taşıyan vekiller var, Hüseyin bey bunu bildiği için onları aday yapmak istemeyebilir.
  • Gelin ben size daha da önemlisini söyleyeyim. Bir süre önce Başbakan'ın kendi partisine verdiği bir söz var. Özgürgün UBP'nin birinci parti çıkmaması halinde genel başkanlıktan istifa edeceğini kendi partisine deklare etti ve açıkladı. Genel başkanlıkta gözü olan bakan ve vekiller bunu sıkça dile getiriyor. Olur da UBP birinci parti çıkmazsa ki çıkmama ihtimali çok yüksek, Hüseyin bey istifa sözünü tutmak zorunda bırakılacak. Yani kaçıncı parti çıkarsa çıksın UBP, genel başkana istifanın yolu görünecek.
  • Öyle tahmin ediyorum ki Başbakan Özgürgün parti meclisini toplayıp erken seçimi soracak. Zira bu konuda tek başına karar alma yetkisi olsa dahi parti meclisine erken seçimi oylatıp hayır çıkarabilir. Zaten konu parti meclisine gittiği anda parti meclisi erken seçime hayır diyecektir. O kadar menfaat hiç bırakılır mı?

Yaşanan bu seçim kavgası hepimize gösterdi ki Başbakanlık görevi Hüseyin Özgürgün'e göre değil. Bunu anlamış olduk. Nedir o ikide bir erken seçim çağrısı. Aslında muhalefetin de pek erken seçim hevesi yok ama Başbakan sürekli erken seçim çağrısı yapınca yeni genel başkan olmuş Tufan Erhürman da "Şunun bir restini göreyim" dedi haliyle ve gördü ve erken seçim çağrısı yaptı, baktı ki Başbakan'ın seçim çağrısı ve söylemleri sadece tribünlere oynamadan ibaret hükümeti düşürmek için güvensizlik önergesini Meclis'e dün sundu. Bir güvensizlik önergesi de TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit'ten geldi. Şimdi gözler Başbakan'a çevrildi, bakalım ne yapacak.

UBP ile DP seçim istemiyor

Başbakan sürekli kabineyi değiştirme çabası içinde oldu ve bunu başaramadığı zamanlarda ise kabinesini ve vekilleri erken seçimle tehdit etti. İlk başlarda muhalefet bu erken seçim çağrılarına kulak tıkadı ancak sonrasında Başbakan'ın kendi partisine ve hükümet ortağına ayar vermek için yaptığı erken seçim çağrıları ana muhalefet tarafından bir fırsata dönüştü. Net bir dille ifade edebilirim ki hele hele dünden sonra Başbakan hem bakanlar tarafından hem de vekilleri tarafından ağır baskı altına alındı. Hiçbir bakan ve vekil erken seçim istemiyor, erken seçimin adını bile düşünmek istemiyorlar.

Başbakan erken seçimden cayabilir

Ana Muhalefet Partisi Başkanı Tufan Erhürman düğmeye bastı ve hükümeti düşürmek için harekete geçti; şimdi gözler Hüseyin beye çevrildi. Eğer erken seçim istemezse güvensizliğin oylanacağı gün hükümetin düşmesine izin vermeyebilir ve hükümeti devam ettirebilir. Peki bunu yapar mı bu saatten sonra? Evet yapar. Çünkü erken seçime gidilmesi halinde Başbakan UBP'nin çok küçüleceğini hatta hatta türlü seçim oyunlarıyla karşı karşıya kalıp kendisinin bile seçimi kaybedebileceğinin farkında.

Dahası hükümete destek veren bağımsız vekiller var, bu vekillere adaylık sözü verildi. İçlerinde aday olması halinde Özgürgün'e seçim kaybettirecek potansiyel taşıyan vekiller var, Hüseyin bey bunu bildiği için onları aday yapmak istemeyebilir.

Özgürgün'ün istifa sözü var

Gelin ben size daha da önemlisini söyleyeyim. Bir süre önce Başbakan'ın kendi partisine verdiği bir söz var. Özgürgün UBP'nin birinci parti çıkmaması halinde genel başkanlıktan istifa edeceğini kendi partisine deklare etti ve açıkladı. Genel başkanlıkta gözü olan bakan ve vekiller bunu sıkça dile getiriyor. Olur da UBP birinci parti çıkmazsa ki çıkmama ihtimali çok yüksek, Hüseyin bey istifa sözünü tutmak zorunda bırakılacak. Yani kaçıncı parti çıkarsa çıksın UBP, genel başkana istifanın yolu görünecek. İktidar partisi de olmayacağı için rakipleri tarafından istemese de genel başkanlıktan olağanüstü kurultayla bile indirilebilir. Özgürgün'ü böyle bir tehlike de bekliyor.

Zira bugünün bakanları ve vekilleri "Biz sana 2018'e kadar seçime gidilmeyecek dedik sen yine rahat durmadın bizi seçime sürükledin ve partiyi iktidardan ettiğin gibi partiyi küçülttün'' diyecekler. Ve bu anlattıklarım çok uzun zaman sonra olmayacak.

UBP Parti Meclisi ne diyecek?

Öyle tahmin ediyorum ki Başbakan Özgürgün parti meclisini toplayıp erken seçimi soracak. Zira bu konuda tek başına karar alma yetkisi olsa dahi parti meclisine erken seçimi oylatıp hayır çıkarabilir. Zaten konu parti meclisine gittiği anda parti meclisi erken seçime hayır diyecektir. O kadar menfaat hiç bırakılır mı? Bahaneleri de hazır olacak: ''Daha yapacaklarımız var onlar bitmeden ne erken seçimi?" Evet! UBP Parti Meclisi'nden böyle bir karar da çıkabilir ya da çıkartılabilir. O zaman Başbakan da diyecek ki "Ben seçim isterim ama partim bana daha hizmetin bitmedi dedi, ben napayım"…

Ve Erhürman'ın güvensizlik önergesi oylanıp reddedilecek. Nasıl? Kulağa hoş geliyor mu?

Ama bence artık bu hükümet zamanını doldurdu. Belli ki ülkeye hizmet edebilme potansiyelleri yok, niyetleri de yok. Ben en öndeki komutana bakarım, siz de ona bakın. Savaşmaya niyeti yoksa da ha bire erken seçim çağrısı yapıyor, bırakacaksınız herkes boyunun ölçüsünü alacak, evine gidecek olan da evine gidecek.

İşin özü böyle beyler. Hani derler ya rahat battı, işte bu erken seçim meselesi de o hesap. Al sana seçim demezler mi hükümete şimdi... Madem rahat battı kendini de bizi de götür bakalım…

*************

Günün Sözü

Hem ağlarım hem giderim.

Anonim

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları