Bu adamlar iktidara yürüyor

Yayın Tarihi: 20/03/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Ülke genelinde ayak basmadıkları yer girmedikleri ev kalmadı dersek mübalağa etmiş olmayız. Çalışıyorlar, gittikleri evlere, köylere bir daha bir daha gidiyorlar ve en önemlisi insanlara dokunuyorlar. Kıbrıs Türk halkının en çok önemsediği konu bu. Memleket siyasetçilerinin sahte gülüşlerle yaptığı bir dokunuşun ötesinde bir yakınlaşma bu. En önemlisi de insanlarla kurdukları iletişimde ciddi olmaları, tepeden bakmamaları.

İşin özeti bu adamlar halkı adam yerine koyuyor. Tüccarının sorunları da ajandalarında hazır sade vatandaşın sorunlarının çözümü de hazır.

Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan ile en nihayet buluşup uzun bir sohbet yaptık. Biz gazetecilerin siyasilere karşı her zaman bir ön yargısı vardır; öyle sanıyorum ki siyasilerin de biz gazetecilere karşı biraz çekincesi ve temkinli olma duygusu vardır. Açık konuşmak gerekirse benim Tolga Atakan'a ciddi bir ön yargım vardı; iletişimsizlik ve bir türlü bir araya gelememeden kaynaklandı bugüne kadar. Her ikimizin de ortak dostu olan HP Lefkoşa İlçe Başkanı Serhan Aktunç ile üçümüz bir araya geldik ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki sohbetin yarısından çoğu off the recordlarla dolu bir sohbet oldu ancak bu sohbet sayesinde Atakan'ın samimi ve açık yürekli biri olduğuna kanaat getirdim. Her şeyden önce bir iş insanı; yani insan ilişkileri iyi olduğu için başarılı bir insanı, aksi takdirden yüzlerce insana ekmek kapısı yaratamazdı. Atakan'ı yeni siyasi kimliğinin yanı sıra bu gözle de değerlendirmek gerekiyor.

Halkın Partisi'nin başarılı olacağına ve tek başına iktidar olacağına en az Kudret Hoca kadar inanmış bir psikolojisi var ve bunun nedenlerini de sıralıyor. Atakan'ı dinlediğimde parti ekibiyle birlikte kendini seçim gününe kadar başarılı bir şekilde ekran önüne koyabilirse ve her eve girmeyi başarırsa evet Halkın Partisi tek başına iktidar olamasa bile birinci parti olabilecek bir parti.

Hükümet programları hazır

Atakan ile gerçekleştirdiğimiz ilk sohbette pozitif bir etkileşim yakaladık, bunun en önemli nedeni ise ne olduklarını bilmelerinin yanı sıra ne yapacaklarını ve ne yapamayacaklarını biliyor olması. Konuştuğumuz onca konu içerisinde yazılamayacakları da hesaba katarsak bu adamlar siyasete hazırlıklı ve vizyon sahibi olarak girmişler.

Hani UBP'nin siyasi yapısını bilirsiniz. Birileri UBP'ye ansiklopediye benzeyen bir manifesto hazırlar ve UBP'nin ileri gelenleri çoğu zaman bu manifestoyu seçim propagandasında bile kullanmaz. Çünkü UBP'nin bitip tükenmek bilmeyen bir söz propagandası vardır; "oğlunu-kızını işe alacağız söz" derler ve toplayabildikleri kadar oy toplarlar. Bir şekilde iktidar olurlarsa da kendi partililerinden çok kendi yandaşlarına menfaat dağıtırlar.

CTP'de ise işler farklıdır. CTP'nin çok ciddi hazırlanmış bir manifestoları vardır. İktidar olduklarında ise bu manifestoyu uygulamak isteyenler ile uygulamak istemeyenler arasında yaşanan kavgayla hükümet etme dönemlerini tamamlarlar.

İşte Halkın Partisi'nin elindeki manifesto en CTP'nin ki kadar ülke sorunlarını iyi analiz etmeyi başarmış ve çözmeye hazır bir manifestodur. Ama bir farkla; yeni bir parti olmasına karşın Halkın Partisi sorunları çözme konusunda tek ses olmayı başarmış durumda. Parti içinde, kendi aralarında bir yarış var ama ülke yönetme konusunda tek ses olmayı başarmışlar.

Tolga Atakan ile yaptığımız sohbette bunu daha iyi anlamış oldum.

Kurultaydan çok şey öğrendik

Bir süre önce HP kurultayını yazmıştım. Benim yazımın ardından mı bilemem ama parti yönetimi bir disiplin kurulu oluşturarak parti kurultayını mercek altına aldı ve soruşturuyor. Atakan ile bunu da konuştuk.

Atakan "unutmayın biz daha yola yeni çıktık ve evet kurultayda bir takım sıkıntılar yaşandı fakat biz bu sıkıntılardan ciddi dersler çıkardık. Parti içinde bir yarış olması da güzel. Elbette ki kimse kimseyi ezmeden ve haksızlık etmeden olacak bu yarış. Ama yaşanan sıkıntılar yola yeni çıkmış olan bu partinin sorunlar karşısında da olgunlaşmasına vesile oldu" diye değerlendirdi.

Bir gazeteci olarak kurultayı çok eleştirmemin nedenini de "Çıtayı çok yüksek tuttunuz ve birçok insan bu partinin önemli bir alternatif olduğunu kabul etti, daha dikkatli olmanız gerekir çünkü artık sorumluluğunuz kurulduğunuz günden bugüne çok fazla arttı" diye izah ettim.

Gerçekten de öyle. Yazımın kaç okunduğunu gazeteye sorduğumda aldığım cevap 28600'ü geçtin şeklindeydi. Bu bize neyi anlatıyor, bunu da doğru okumak lazım. Halkın Partisi'ne çok ciddi bir yöneliş var ve sokaktaki vatandaş bu partiyi çok yakinen takip ediyor. İşte bu nedenle Halkın Partisi'nin hata yapma lüksü olsa bile bu hatalar kesinlikle yol kazalarına sebebiyet vermemeli.

Atakan ile hep bunları uzun uzadıya konuştuk. Bana parti çalışmalarını ve ziyaretlerini anlattı. Ülke genelinde ayak basmadıkları yer girmedikleri ev kalmadı dersek mübalağa etmiş olmayız. Çalışıyorlar, gittikleri evlere, köylere bir daha bir daha gidiyorlar ve en önemlisi insanlara dokunuyorlar. Kıbrıs Türk halkının en çok önemsediği konu bu. Memleket siyasetçilerinin sahte gülüşlerle yaptığı bir dokunuşun ötesinde bir yakınlaşma bu.

En önemlisi de insanlarla kurdukları iletişimde ciddi olmaları, tepeden bakmamaları.

Genel Sekreter'in bana anlattıkları zaten uzun süredir benim de gözlemlediğim konulardı. Atakan iç konulara çok önem verdiklerini ve çözülmesi gereken sorunların sanıldığı kadar zor sorunlar olmadığını, sadece ciddiyet gerektirdiğini anlattı.

İşin özeti bu adamlar halkı adam yerine koyuyor. Tüccarının sorunları da ajandalarında hazır sade vatandaşın sorunlarının çözümü de hazır.

Elbette ki zor olan bu işe soyunmuşsanız her şeyinizle hazır olmanız gerekiyor, yeniden buluşmak üzere sözleştik.

Halkın Partisi'nin bence en yakın zamanda tüzük kurultayına gitmesi ve tüzüklerini ülke gerçeklerine daha fazla indirgemeleri gerekiyor. Zira bu ülke de siyasete bir köşesinden girmiş ama şu an servis dışı kalmış ama mutlaka kazanılması gereken ve Halkın Partisi'nde çok başarılı hizmetler verebilecek onlarca insan var. Partinin mutlaka bu insanları kazanması gerekiyor.

Atakan'a Halkın Partisi'nin tek başına iktidar olmaması ama birinci parti çıkması halinde de topluma hizmet etmekten hiçbir şekilde kaçmamaları gerektiğini de ısrarla hatırlattım. İşte bu konularda off the record olarak çok şey konuştuk.

HP'nin iyi bir kadrosu var, bu kadro daha da iyileştirilirse ve halka iyi tanıtılırsa seçimleri birinci sırada tamamlamamaları için ben hiçbir neden göremiyorum.

Çünkü bu adamlar başarılarını olabilme güçlerini inanmış olmalarından alıyorlar.

***************

Günün Sözü

MutIu oImanın yoIunu, karşıdakini mutIu etmek sanıyorduk. YanıIdık! Çünkü ne kadar mutIu ettiysek, o kadar yaInız kaIdık…

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları