Kadınlara panik butonu dağıtılsın

Yayın Tarihi: 20/04/17 07:30
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, bakanlık bünyesinde hizmet veren ALO 183 Sosyal Hizmet Hattı'na, 2014 yılında 18, 2015 yılında 41, 2016 yılında ise 46 olmak üzere, son 3 yılda 105 kadınımız şiddet ihbarı yapmıştır. Polis Genel Müdürlüğü'nden ise 2014 yılında 204, 2015 yılında 184, 2016 yılında ise 225 olmak üzere son 3 yılda toplam 613 şiddet bildirim formu iletildi.
  • Son 14 yıl içerisinde en fazla cinayet Mağusa bölgesinde işlenirken, ikinci sırada da Girne bölgesi yer aldı. Mağusa bölgesinde 20, Girne'de 18, Lefkoşa'da 18, Güzelyurt'ta 9, Lapta'da 5, Karpaz'da 3 ve İskele bölgesinde de 1 cinayet işlendi.
  • Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 13 yılda 28 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

Zavallı bir kadın göz göre göre öldü gitti. Olacak gibi değil. Adı ister kıskançlık olsun ister akıl hastalığı olsun, adını ne koyarsanız koyun hayatının baharında bir kadının canına kıydı. Adam belli ki hasta, yani bu cinayeti işleyen kişi büyük ihtimal bir psikolojik rahatsızlığa sahip. Aksi takdirde kimse ama hiç kimse bir insanı öldüremez. İnsan öldürmek akıllı insan işi değil çünkü. Tabii olayın perde gerisini polis bulup aydınlatacak, mahkeme cezası neyse kesecek. Hayıf gidene derler ya işte aynen yaşanan durum bu.

Bir de adam bu cinayeti işleyeceğini kendi Facebook sayfasında ilan eder gibi paylaşımlarda da bulundu. Zavallı kadın demek ki böyle bir şeye ihtimal veremedi.

Cinayet için de doktorların grev yapacağı günü buldu bula bula, eğer Gazimağusa acil servisinde doktor olsaydı, cerrahlar grevde olmasaydı; hani şu daha çok para diye haykıran doktorlar var ya onları kastediyorum. Hani 10 yıl okuduğu için en akıllı oldukları için en çok maaşı alması gereken ve ikinci dünya savaşındaymışız gibi hasta bakmaktan telef olan doktorlarımız var ya; işte onlar grevde olmasaydı belki de zavallı kadın şu an hayata tutunmuş olacaktı. Paragöz olmayan doktorlarımız sakın üstüne alınıp da gücenmesin sözüm onlara değil.

Cinayeti işleyen kocaya da hasbelkader bir anestezi doktoru müdahale ediyor ve kurtarıyor. Bu da sanırım Tanrı'nın takdiri ilahisi. Zira bu adamın iyileşip çekeceği var. Vicdan azabından tutun yatacağı hapse kadar, belki de göreceği şiddete kadar. Umarım bir deli raporu alıp salı verilmez ki başka canları da almasın.

Çalışma Bakanlığı'na çok iş düşüyor

İş dönüp dolaşıp devlet babaya geliyor. Kabul edelim bu ülke de devlet insanına sahip çıkamıyor. Ama şu nedenden ama bu nedenden devlet kendi insanına sahip çıkamıyor. Zaten aşikardı ama bir kez daha aşikar oldu bu ülkede kadın çok ciddi şiddete maruz kalıyor. Dayak yemenin ötesinde öldürülüyor. Bu kaçıncı vakadır?

Bu ülkenin nasıl ki sorunlu bir trafik sistemi var ve sürekli kazalarda birilerini kaybediyorsak ve devlet kazaları önlemek için ciddi tedbir alıyorsa; işte kadına şiddet konusunda da devletin artık ciddi ciddi tedbir alması lazım.

Bir merkez mi kurulacak parasını bütçeye koyacak hükümet ve bunu yapacak. Türkiye'de bu söyleyeceğimin örnekleri var; şiddet gören kadınlara bir alarm cihazı veriliyor, kadın kocasından şiddet gördüğü anda elindeki butona basıyor ve kayıtlı sistem polisi anında harekete geçiriyor.

Kadına şiddeti önlemek için eğitim değil kontrol getirilmesi gerekiyor çünkü şiddet uygulayan insanların büyük bir çoğunluğunda psikolojik rahatsızlıklar var ve her geçen gün bu tür rahatsızlıklar artıyor.

Çalışma Bakanlığı bu ülkenin en parasız bakanlığıdır dersem yalan söylemiş olmam. Bakan Ersan Saner'in yapması gereken tek şey, kadına şiddeti önlemenin yollarını profesyonel yardım alarak bulmak ve çareleri için proje üretip hızla Ankara'nın kapısına dayanmak olmalı.

Proje olursa para bulunur. Yazımın sonuna doğru güncel olmasa şiddet ve cinayetlerle ilgili da bazı istatistikler vereceğim ki ne kadar vahim bir durumdayız anlaşılsın.

Panik butonu en yaygın olanı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na benden bir öneri. Türkiye de yaygın bir şekilde kullanılıyor. Şiddet gören kadınların tek bir tuşla polis çağırabilecekleri "panik butonları" var. Kolye, bilezik görünümünde, hatta cep telefonlarına eklenecek Alo 155 ikonlarından oluşan panik butonları Türkiye'de artık şiddet gören birçok kadının bileğinde geziyor. Kadın şiddete uğradığı anda butona basıyor ve anında kayıtlı adrese polis gidiyor.

Aman canım kim uğraşacak diyorsanız bırakın kadınlar ölmeye devam etsin derim.

Unutmayın cinayet bir günde olmuyor; uygulanan şiddetin doruk yaptığı son noktadır cinayet.

Zorluklar yok değil

Tabii KKTC'den bahsediyoruz az nüfusu çok geliriyle bir kalbur samanı iki eşşeğe taksim edemeyen bir ülke olduk çıktık, kimse kusura bakmasın. Bu kadar küçük bir ülkede sorunları kontrol altına alamıyoruz bir türlü. Düşünsenize aynı anda on kadın panik butonuna bassa karakolda polis kalmayacak, polis teşkilatı da sayısal anlamda yetersiz. Bu da işin başka gerçek boyutu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kadına şiddetin önlenmesi yönünde ciddi bir proje geliştirirse illa ki buna kaynak bulunur ve bu tür olayların tam olarak önüne geçilmese bile birçoğu engellenebilir. Acı olan şu ki şu an hiçbir tedbirimiz yok.

Kadına şiddet zirve yaptı işte rakamlar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, bakanlık bünyesinde hizmet veren ALO 183 Sosyal Hizmet Hattı'na, 2014 yılında 18, 2015 yılında 41, 2016 yılında ise 46 olmak üzere, son 3 yılda 105 kadınımız şiddet ihbarı yapmıştır. Polis Genel Müdürlüğü'nden ise 2014 yılında 204, 2015 yılında 184, 2016 yılında ise 225 olmak üzere son 3 yılda toplam 613 şiddet bildirim formu iletildi.

Kadın cinayetleri tırmanıyor

İstatistiklere baktığımızda tablo gerçekten korkutucu. Kuzey Kıbrıs'ta 2001'den 2015 yılına kadar 78 cinayet işlendi, 83 kişi bu cinayetlerde can verdi. 63 cinayet aydınlandı.

Cinayetler sonucunda ikisi çocuk olmak üzere 54 erkek hayatını kaybederken, 30 kadın da cinayete kurban gitti.

Son 14 yıl içerisinde en fazla cinayet Mağusa bölgesinde işlenirken, ikinci sırada da Girne bölgesi yer aldı. Mağusa bölgesinde 20, Girne'de 18, Lefkoşa'da 18, Güzelyurt'ta 9, Lapta'da 5, Karpaz'da 3 ve İskele bölgesinde de 1 cinayet işlendi.

Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 13 yılda 28 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

*************

Günün Sözü

Kadından meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın.

Can Yücel

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.