Ombudsman ve devletin itibarı…

Yayın Tarihi: 25/04/17 07:30
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • Başbakan'ın görev ve yetkilerini, aynı zamanda sahip olduğu hakları karıştırmamak lazım. Halk tarafından seçilmiştir ve temsil ettiği makamın kendisine tanıdığı hakkaniyetleri vardır ve yasalar çerçevesinde de bunları kullanabilir. Zaten Başbakan da Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkararak bunu yapmıştır.
  • Kaldı ki Başbakan'ın bu ziyareti resmi bir ziyaretti, çünkü bu diploma törenine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte beş bakan da katılacaktı, katıldı da. Ne yapacaktı peki Özgürgün; bir ülkenin Başbakanı olarak protokolün en üst düzeyde olduğu bir ziyarete makam dışı bir temsiliyet ile mi gidecekti? Yani Ombudsman, Başbakan'ın yolluk parasını nasıl kullandığını sorguluyor, üstelik buna yetkisi olmamasına rağmen.

Birkaç gündür tartışma konusu oluyor; malum konu Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün yedi kişilik bir ekiple kendi kızının diploma törenine katılması meselesi. Ombudsman Emine Dizdarlı bir açıklama yapmıştı. Neydi bu açıklama peki; Ombudsman Emine Dizdarlı, Başbakan Hüseyin Özgürgün ve beraberindeki heyetin 4 Haziran 2016 tarihinde Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün kızının mezuniyeti amacıyla İstanbul'a bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve bu ziyaretin resmi bir yurt dışı ziyareti olmaması nedeniyle ziyaret giderlerinin kamu kaynaklarından karşılanmasının doğru olmadığı yönünde rapor hazırlamıştı.

Bu konu basit bir konu gibi gelebilir ama basit değilmiş ki hala toplum arasında konuşuluyor. Bu konuda okurlarımızdan çokça soru gelince olayı inceleyip bir yazı kaleme almak şart oldu.

Ombudsman Emine Dizdarlı'nın çalışmalarını ve çabalarını anlıyorum. Ombudsman bir ülke için elbette ki olmazsa olmaz bir mekanizmadır, kim bilir belki de çoğu zaman bir eşik bekçisidir ancak işini doğru yaptığı sürece. Bu konuda ve başka konularda dikkatimi çeken iki önemli nokta var.

Emine hanım Başbakan Özgürgün'ün cevaben yazısında yetkinizi aştınız açıklaması yapmasına karşın Dizdarlı'nın yetkimi aşmadım açıklaması ne yazık ki doğru değil.

Mademki yasalar üzerinden gideceğiz o zaman çok net konuşabiliriz. Emine hanım ne yazık ki Başbakan'ın kızının diploma törenine gidişiyle ilgili yaptığı açıklama da çok net olarak yetkisinin dışına çıkmıştır.

Ombudsman Yasası net olarak Ombudsman'ın nelerin yetkisi çerçevesinde olduğunu nelerin olmadığını açıklıyor. İşte Madde 6.

http://ombudsman.gov.ct.tr/Portals/1128/KKTC%20Ombudsman%20Brosur.pdf

6. Ombudsman'ın yetkisi dışında olan konular

Aşağıdaki konular Ombudsman'ın yetkisi dışındadır:

"(A) Anayasa ve Yasaların aşağıda öngörülen makamlara ve

kurumlara verdiği görev ve yetkiler:

(a) Cumhurbaşkanı,

(b) Cumhuriyet Meclisi,

(c) Bakanlar Kurulu,

(ç) Mahkemeler,

(d) Hukuk Dairesi,

(e) Kamu Hizmeti Komisyonu,

(f) Sayıştay ve

(g) Polis Örgütü.

(B) Dış Politikayı ve ülke savunmasını ilgilendiren konular."

(Madde 13(1))

Bakınız gün gibi burada açık. Ombudsman KKTC devletinin Bakanlar Kurulu kararlarını denetleyemez.

Dizdarlı'nın yetkim var dediği konular!

Emine hanım Ombudsman Yasasının 9. Maddesi'ne atıfta bulunarak yetkisi dahilinde olduğunu söylüyor. Gelin bir bakalım neymiş 9. Madde…

"Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), görevini yaparken, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Bakanlar, yönetimin bağımsız kuruluş başkanları ile kamu kurum ve kuruluşlarının idare heyeti, başkan ve/veya Genel Müdürleri ve/veya Sekreterleri ile yasayla kurulmuş Komisyon veya Komite Başkanları veya yasa ile kurulan diğer hükmü şahıs veya teşekküllerle direk olarak temas 6 edebilir, soruşturmakta olduğu konu hakkında yazılı veya sözlü bilgi ve belge sunulmasını isteyebilir."

http://ombudsman.gov.ct.tr/Portals/1128/KKTC%20Ombudsman%20Brosur.pdf

Dizdarlı'nın birinci atıfta bulunduğu ve yetkim var dediği dayanak burası. Fakat burada önemli bir nokta var. Eğer bu paragrafı hiç anlamayan biri okuduğunda düşüneceği ilk şey "nasıl olur bu madde Ombudsman Yasası'nın 6. Maddesi'ni çürütüyor, nasıl olur da denetleyemez?" olur. İlk bakışta düşüneceğiz şey budur. Yasanın burada anlatmak istediği Ombudsman'ın örneğin devletin tapu müdürünü denetlerken başvuracağı yollardır, haklarıdır. Örneğin tapu müdürü bir usulsüzlük yapmışsa bunu soruştururken her türlü belge ve bulguyu gerekli olan makamlardan talep edebilir ama Bakanlar Kurulu kararlarını denetleyemeyeceği gerçeğini yok saymaz 9. Madde.

Başbakan'ın yurt dışına kendi özel bir gerekçesiyle gitmesi nedeniyle devletten çıkardığı harcırah, yani harcamalar ancak Bakanlar Kurulu kararıyla gerçekleşebilmektedir. İşte bu noktada Ombudsman bu kararları denetleme hakkına sahip değil.

Dikkatinizi çekerim ben sorgulanmasın demiyorum, bunu sorgulama yetkisi Ombudsman'ın yetkisi altında değil diyorum, zaten bunu ben değil Ombudsman'ın kendi yasası diyor.

Başbakan kamu görevlisi değil!

Sn. Dizdarlı'nın atıfta bulunduğu ikinci konu ise kamu görevlileri yasasıdır. "17 Nisan 2017 tarihli Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Raporu'nun tam metni okunduğunda Dairemiz tarafından yapılan soruşturma ve incelemelerin KKTC Anayasası'nın 66'ncı maddesine, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 28'inci maddesine , 16/1999 sayılı Bütçenin Hazırlanmasına İlişkin Kurallar Yasası'nın 8'inci maddesine ve 45/1987 sayılı Bütçe Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın 5'inci maddesine istinad ettirildiği açıkca görülmektedir. Söz konusu ziyaret için İstanbul'da harcanan 15,756,54 Türk Lirası Rapor'da bir olgu olarak belirtilmiştir."

http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/218413/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Evet; yukarıda verdiğim paragraf Ombudsman'ın bir başka açıklaması. Fakat burada önemli bir ayrıntı daha var. Başbakan bir kamu görevlisi değil.

Başbakan ''Ziyaret resmi'' demişti

Gazeteci dostum Erçin Şahmaran, Başbakan Özgürgün ile yaptığı bir söyleşide Başbakan kendisine konuyla ilgili söylemişti: "İstanbul ziyaretim çok basitleştirildi. Bu eleştirileri anlamakta zorlanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın katıldığı her tören resmidir. Törene katılan beş de bakan vardı. Biz Sayın Erdoğan'ın katılacağını öğrenince resmi olarak gitmeliydik. Resmi devlet törenine özel araçla gidemezdim. Üzülüyorum, yanıltıyorlar. Ben Sayın Erdoğan'la baş başa bir de görüşme yaptım. Konu yapılması, peşinden gidilmesi üzücü."

http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/1/col/159/art/30454/PageName/KIBRIS_POSTASI

Gelelim Başbakan Özgürgün'ün kendi kızının diploma törenine yaptığı ziyarete. Bir gazeteci olarak olaya çok başka açılardan da bakabilirim. Hüseyin Özgürgün, KKTC devletinin Başbakanı olarak herhangi bir üniversitenin mezuniyet törenine katıldığını düşünelim ama bu mezuniyet töreninde kendi kızı yok, temsil ettiği ülkenin vatandaşının yüzlerce evladı var. Başbakan Özgürgün'ün katıldığı bu tören resmi bir ziyaret midir değil midir? Varsayalım ki mezuniyet töreni sonrası da o bölgede bir gece konaklama yapmış olsun. Diyebilir misiniz ki filanca üniversiteye yaptığı ziyaret kişiseldir, bu nedenle benzin parasını ve otel parasını cebinden ödemesi lazım?

Başbakan'ın görev ve yetkilerini, aynı zamanda sahip olduğu hakları karıştırmamak lazım. Halk tarafından seçilmiştir ve temsil ettiği makamın kendisine tanıdığı hakkaniyetleri vardır ve yasalar çerçevesinde de bunları kullanabilir.

Zaten Başbakan da Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkararak bunu yapmıştır.

Kaldı ki Başbakan'ın bu ziyareti resmi bir ziyaretti , çünkü bu diploma törenine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte beş bakan da katılacaktı, katıldı da. Ne yapacaktı peki Özgürgün; bir ülkenin Başbakanı olarak protokolün en üst düzeyde olduğu bir ziyarete makam dışı bir temsiliyet ile mi gidecekti?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları