Artık barıştılar…

Yayın Tarihi: 28/04/17 07:30
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Artık son zamanların en popüler ve en güvenilir cümlesi bu oldu. KKTC ile yolumuza devam ederiz. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ortaya attığı bir çaresizlik kapısı ya da tek çare kapısı. Yanlış bir düşünce mi peki? Hayır değil tabii ki. Şu an sahip olduğumuz tek zenginlik elimizdeki devlet. Her ne kadar tanınmasak da her ne kadar bizi hor görenler de olsa Yiğit Bulut gibi elimizdeki tek zenginlik devletimiz. Peki neden kalkınmıyor şu devlet?
  • Yani Türkiye'nin maddi desteği var, nüfus kalabalık değil. Devletin bakmakla yükümlü olduğu yoğun bir kitle yok. İnsanımızın temel geçinme düzeyi çok iyi olmasa da kötü değil. Neden kalkınmıyor? Bugün en şahin politikacıların bile hiçbir zaman KKTC'yi tanıtma gibi bir hevesleri olmadı. Lobicilik için hiçbir kaynak yaratılmadı.
  • CTP'nin tek derdi çözüm oldu bunun dışında kalkınmış bir KKTC istemediler, UBP ile DP'nin tek derdi ise yandaş bir menfaatçi halk kitlesi yaratmak oldu; onlar da asla KKTC'nin kalkınmasını istemediler. Hocam kimse biz öyle değiliz demesin, eğer herkes istediyse niye kalkınmadı bu KKTC? Değil mi ama?
  • Sonuç olarak Başdanışman Yiğit, bir toz bulutu yarattı ve biz kendimize geldik. Neye sahip çıkmamız gerektiğini anladık.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Yiğit Bulut'un son derece yanlış açıklamaları başını ne kadar ağrıtacak bilemeyiz ama hem devlet seviyesinde hem medya hem de toplum indinde sert tepki görmesi son derece manidar oldu. Hani derler ya kötü komşu insanı mal sahibi yapar, aslında Bulut, zaman zaman şikayet ettiğimiz ve küçümsediğimiz devletimizin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı bize. Bulut bir başkası tarafından bilinçli mi konuşturuluyor yoksa kendi kendine dikkat çeksin diye yaptı vilayet açıklamasını bilemeyiz ama konuşma şekline ve tarzına baktığınızda bunu bir başkasının değil de kendisinin yaptığını anlayabilirsiniz.

Çünkü yaptığı konuşmanın en az yarısı sallama yanlış bilgilerle dolu. Kıbrıs gerçeğinden haberi yok diyebiliriz. Ama dikkatleri üzerine çekip gündem olmak için de böyle bir açıklama yaptı gibi geliyor bana.

Biraz araştırma şansı buldum Yiğit Bulut'u. Çok değil bir 10 yıl önce AK Parti ve Erdoğan karşıtı olduğu hemen ön plana çıkıyor. Sonradan fikir değiştirmiş olabilir tabii. Kendisini bağlar ama kendi kendime de söylenmeden edemedim, yarın sabah bu adam büyükelçi olsa Kıbrıs'a çok hayranı çıkar bu adamın.

Netice olarak uzunca bir süredir arası açık olan Cumhurbaşkanı Akıncı ile Başbakan Özgürgün'ü bile birbirine bağlamaya yetti.

Özgürgün mayıs sonuna kadarki çözüm sürecini destekliyorum dedi ve KKTC'ye vurgu yaptı; Eee Akıncı da bir şey olmazsa yolumuza KKTC ile devam ederiz dedi. Yani anlayacağınız her şey yolunda.

Gözünü sevdiğimin politikası; biz Kıbrıslılar da böyleyiz işte. Ne yaparsınız Akdenizliyiz en nihayet. Bir uzlaşı buluyoruz sıkıyı gördük mü?

Çözüm olacak mı son durum ne?

Önümüzde duran net bir gerçek var. 2018 yılına kadar çözüm falan yok. Zaten Rumlar kendi seçimlerine endekslendikleri için Nikos Anastasiadis her geçen gün daha şahin bir yapıya büründü. Rumların başkanlık seçimlerinden sonra ne olur ne kalır, hangi başkanla yola devam edilir onu görmek lazım. Bu da demek oluyor ki bir mucize olmadığı takdirde 2018 yılı sonuna kadar hiçbir şekilde çözüm yok. Sonrası ne oluru söylemek için de kahin olmak lazım ki meziyetlerimiz arasında yok.

KKTC ile yola devam ederiz ne demek?

Artık son zamanların en popüler ve en güvenilir cümlesi bu oldu. KKTC ile yolumuza devam ederiz. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ortaya attığı bir çaresizlik kapısı ya da tek çare kapısı. Yanlış bir düşünce mi peki? Hayır değil tabii ki. Şu an sahip olduğumuz tek zenginlik elimizdeki devlet. Her ne kadar tanınmasak da her ne kadar bizi hor görenler de olsa Yiğit Bulut gibi elimizdeki tek zenginlik devletimiz.

Peki neden kalkınmıyor şu devlet?

Yani Türkiye'nin maddi desteği var, nüfus kalabalık değil. Devletin bakmakla yükümlü olduğu yoğun bir kitle yok. İnsanımızın temel geçinme düzeyi çok iyi olmasa da kötü değil. Neden kalkınmıyor?

Belki çok klasik bir tanım olacak ama bu söyleyeceğim önemli; mali disiplinimiz yok beyler. Siyasiler yıllardır kendi ceplerine çalışıyor bu ülkede. Hal böyle olunca da kimsenin ülkeyi geliştirmek, tanıtmak, güçlendirmek gibi bir derdi olmuyor.

Bugün en şahin politikacıların bile hiçbir zaman KKTC'yi tanıtma gibi bir hevesleri olmadı. Lobicilik için hiçbir kaynak yaratılmadı.

Türkiye'den de böyle bir talep de bulunulmadı. Tayyip bey çıkıp ne kardeşi biz anayız siz yavrumuz deyince belki başta Cumhurbaşkanı Akıncı olmak üzere hepimiz bozulduk Tayyip beye ama ne yazık ki yanlış söylemedi ki Tayyip. Biz yavru olmayı seviyoruz, doğrusu kardeş olmak, büyümek, adam olmak, doğrusu Akıncı'nın dediği gibi olmak ama bugüne kadar Akıncı gibi düşünenler gelmedi ki hiç hükümete.

CTP'nin tek derdi çözüm oldu bunun dışında kalkınmış bir KKTC istemediler, UBP ile DP'nin tek derdi ise yandaş bir menfaatçi halk kitlesi yaratmak oldu; onlar da asla KKTC'nin kalkınmasını istemediler.

Hocam kimse biz öyle değiliz demesin, eğer herkes istediyse niye kalkınmadı bu KKTC? Değil mi ama?

Sonuç olarak Başdanışman Yiğit, bir toz bulutu yarattı ve biz kendimize geldik. Neye sahip çıkmamız gerektiğini anladık.

Anladık anlamasına da şunu da düşünmeden edemiyorum "ne biz KKTC'nin devlet olması için uğraşacağız ne Bulut ve onun gibiler bizi hakir görmekten vazgeçecekler" bu devran böyle sürüp gidecek.

Bu da benim umutsuzluğum…

*************

Günün Sözü

K?dınl?r, kendilerine y?pıl?n birçok şeyi ?ffedebilir; ?m? ?ffetikleri şeyleri hiçbir z?m?n unutm?z.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları