Başbakan krizin eşiğinde!

• UBP içindeki güvenilir kaynaklarımızdan gelen bilgilere göre yoğun tartışmalar devam ederken bir bakan istifasını sunmaya hazır olduğunu Başbakan Hüseyin Özgürgün'e aktardı. Ancak bu aktarma kibarca değil rest çeker nitelikte olduğu için Başbakan bu sert tavra karşı ciddi anlamda bozuldu. Bunun üzere Özgürgün ilgili bakana "Sen neden istifanı sunacaksın daha iyi gider ben tüm kabinenin istifasını Cumhurbaşkanı'na sunarım" dedi.
• Birkaç gün içinde Serdar Denktaş'a Başbakan tarafından öneriyi geri çek ve Rauf Denktaş Üniversitesi'ni vakfın kurmasına devret önerisi yapılacak ya da çoktan yapılmış da olabilir. Eğer Serdar bey bunu kabul etmezse erken seçime gidilecek. UBP'nin şu anki yol haritası bu.
• Hükümet kurulmasının ardından hem kabine içinde olsun hem de parti içinde olsun Başbakan'a karşı tepkilerin her geçen gün arttığını öğreniyoruz. Tabii bu noktada Başbakan'ın sorumluluğu son derece büyük. Zira birkaç kez kabineyi değişmekten bahsetmiş ancak aldığı baskılar yüzünden bunu yapamamıştı. Hal böyle olunca da Başbakan kabine ve parti üzerindeki ağırlığını yitirmiş oldu.
• Bir başka sıkıntı ise hükümetin imzalamış olduğu mali protokolü halen uygulamaya koymamış oluşu. Eğer bu protokol bir an önce uygulamaya konmazsa 500 milyon liralık para akışı duracak ve hükümet önümüzdeki aylarda ciddi sıkıntıya girecek. Tabii Ankara'nın hükümetten FETÖ ile ilgili bazı beklentileri olduğunu da duydum. Ne kadar doğrudur bilemeyiz.

UBP grup toplantısının oldukça gergin geçtiğini dün kaleme almıştık. Bu toplantı ile ilgili başka önemli veriler de elimize ulaştı. UBP içindeki güvenilir kaynaklarımızdan gelen bilgilere göre yoğun tartışmalar devam ederken bir bakan istifasını sunmaya hazır olduğunu Başbakan Hüseyin Özgürgün'e aktardı. Ancak bu aktarma kibarca değil rest çeker nitelik de olduğu için Başbakan bu sert tavra karşı ciddi anlamda bozuldu.

Bunun üzerine Özgürgün ilgili bakana "Sen neden istifanı sunacaksın daha iyi gider ben tüm kabinenin istifasını Cumhurbaşkanı'na sunarım" dedi.

Bu gergin diyaloğun ardından dört UBP'li vekil de hükümete desteğini çekmekle Başbakan'ı tehdit etti. Söz konusu bakanın ve vekillerin ismi şimdilik bende saklı kalması etik olarak daha doğru diye düşünüyorum.

Bu gergin toplantının ardından Başbakan'a yakın çevresi kabinede bazı değişiklikler yapması için baskıyı artırdı diye duydum.

Kabine değişimi şart

Hükümet kurulmasının ardından hem kabine içinde olsun hem de parti içinde olsun Başbakan'a karşı tepkilerin her geçen gün arttığını öğreniyoruz. Tabii bu noktada Başbakan'ın sorumluluğu son derece büyük. Zira birkaç kez kabineyi değişmekten bahsetmiş ancak aldığı baskılar yüzünden bunu yapamamıştı. Hal böyle olunca da Başbakan kabine ve parti üzerindeki ağırlığını yitirmiş oldu.

Bunu birkaç kez yazmış ve Başbakan'ın bir an önce kabinede değişime gitmesini tavsiye etmiştim. Tabii Başbakan'ın kendi uhdesinde ve yetkisinde olan bir konudur. Başbakan bu ekiple seçime gitme konusunda ısrarlı olursa öyle anlıyoruz ki hem bakan yapacağını söylediği ve yapmadığı kişiler seçimde kaybetmesi için çalışacak hem de bakan olup başkanlıkta gözü olan kişiler seçim kaybetmesi için seçimlerde çalışacak.

İşte Başbakan Özgürgün'ü böyle bir son bekliyor.

Erken seçime gerek yok

Başbakan'ın erken seçim tarihi olarak 5 Kasım tarihini zikrettiğini hepimiz biliyoruz. Halbuki söz konusu erken seçim Özgürgün'ün yeni bir ekip ve yeni bir kabine kurarak seçime güçlü bir imajla girmesine yetecek bir süre değil. Bu nedenle Başbakan'ın yeni bir ekiple ve yeni bir vizyonla Serdar Denktaş ile anlaştığı Nisan 2018'de seçime gitmesi hem UBP hem de kendisi için en doğru karar olacaktır.

Erken seçimi Denktaş belirleyecek

Birkaç gün içinde Serdar Denktaş'a Başbakan tarafından öneriyi geri çek ve Rauf Denktaş Üniversitesi'ni vakfın kurmasına devret önerisi yapılacak ya da çoktan yapılmış da olabilir. Eğer Serdar bey bunu kabul etmezse erken seçime gidilecek.

UBP'nin şu anki yol haritası bu.

Serdar beyin kamuoyunda oluşan yüksek tepkiden dolayı bunu kabul etmesi muhtemel olabilir ancak Serdar bey bunu kabul etmediği takdirde, Başbakan bu kararı iptal de edebilir. Daha ilerisini konuşacak olursak muhalefet bu kararla ilgili ara emri de alabilir. Bunlar da olması muhtemel seçenekler.

Konu askere taşınabilir

UBP içinden gelen bilgilerde askerin elinden Bakanlar Kurulu kararıyla alınan 200 dönümlük arazi askerle konuşulup iptalinin de isteneceğini duydum. Bu ne derece mümkündür bilemeyiz tabii. Bu mesele UBP'yi öylesine karıştırdı anlayacağınız.

Ankara ile ilişkiler düzeltilmeli

Bir başka sıkıntı ise hükümetin imzalamış olduğu mali protokolü halen uygulamaya koymamış oluşu. Eğer bu protokol bir an önce uygulamaya konmazsa 500 milyon liralık para akışı duracak ve hükümet önümüzdeki aylarda ciddi sıkıntıya girecek.

Tabii Ankara'nın hükümetten FETÖ ile ilgili bazı beklentileri olduğunu da duydum. Ne kadar doğrudur bilemeyiz.

Sonuç olarak Başbakan Özgürgün'ün şu an çok ciddi bir krizi var. Rüzgar tam anlamıyla ters esiyor. Özgürgün'ün bu rüzgarı kendi lehine çevirmesi kendi elinde ve bunu yapması için de aslında çok da uzun bir süresi yok. Öyle tahmin ediyorum ki Başbakan eğer bir adım atacaksa bunu 10 gün içerisinde yapacak.

Zaten sonrasında pek de bir manevra kabiliyeti olmayacak.

**************

Günün Sözü

Hayat bazen insanIarı, birbirIeri için ne kadar çok şey ifade ettikIerini anIasınIar diye ayırır.

Paulo Coelho