Usar istifa etmeyi düşünüyor mu?

• Tıp-İş tarafından atılan bu mesajları Tıp-İş'in Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kendi kendilerine de attılar mı diye merak ediyorum. Peki başkan olarak Sıla hanımla birlikte yönetimi de üyelerine attıkları mesajdaki gerekçelere göre istifa etmeyi düşünürler mi? Lütfen Sıla hanım buna bir cevap versin. Böyle bir mesajı Tıp-İş kamu hekimlerine gönderiyorsa öncelikli olarak kendilerinin istifa edip örnek olmaları gerekmez mi?
• Bir gazeteci olarak soruyorum bu soruyu: Siz Sıla hanım üyelerinize bu öneriyi götürürken kendiniz ve yönetiminiz ne yapmayı planlıyor? Yoksa doktorlar istifa ederken siz kamu hekimliğine devam edecek misiniz?

Crans Montana'da en nihayet sona gelindi ve oldukça uzun bir gece geride kaldı. Zirve son derece kritik, zirveyle ilgili bir şeyler yazmayı açıkça çok isterdim ama elimizde hiçbir bilgi yok. Bir şeyler anlatılıyor, söyleniyor, herkes bir şeyleri yorumluyor ama somut olarak net bir bilgi ortada yok. Bugün bu yazıyı sizlerle buluşturabilmemiz için de dün kaleme almak zorundayız.

Zaten önümüzdeki günlerde Kıbrıs konusunu bol bol yazma şansı bulacağız. Sağlıkta yaptığı reformlarla hayli takdir toplayan Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu şu sıralar Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde yaşanan elektrik ve klima problemleriyle boğuşuyor. Öğrendiğime göre gereken neyse yapılsın masraftan asla kaçınmayacağız talimatını vermiş. Yıllarca dokunulmamış ellenmemiş bir hastane Lefkoşa Hastanesi. Deyim yerindeyse artık emekliye ayrılması ve yenisine taşınılması gerekiyor.

Zira Lefkoşa Hastanesi makyajlayacağınız bir koca karıdan başka bir şey değil. Umarım bir an önce yeni Lefkoşa Hastanesi için gerekli adımlar atılır.

Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nin kazandığı ikinci iş yasağının uygulanması ile ilgili son tarih temmuz ayının sonunda doluyor ve 1 Ağustos itibarıyla Serbest Çalışan Hekimler Birliği mahkeme kararına uymayan doktorları şikayet etmeye başlayacak. Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu ile bir süre önce yapmış olduğum söyleşide ilk şikayetlerinin Tıp-İş Başkanı Sıla Usar ve Tabipler Birliği Başkanı Kenan Arifoğlu ile ilgili olacağını söylemişti bana.

Artık ne olur ne kalır bilemeyiz.

Ortada mahkeme kararı var ve bu kararı uygulamak zorunda olan bir Sağlık Bakanlığı. Ağustos ayı hayli gergin geçecek anladığım kadarıyla.

Sendika doktorları istifaya çağırıyor!

Bir süreden beridir Tıp-İş sendikası sendika üyelerini yani kamu hekimlerini istifa edecekseniz başvuru yapın diye çağrıda bulunuyor. Kamu doktorlarının telefonlarına mı maillerine mi gönderiliyor bu mesaj net olarak bilemiyoruz, benim bildiğim telefonlara mesaj olarak atılıyor. Mesajın fotoğrafını yayınlıyorum, ilginç olan şu ki mesajın yazıldığı kelimeler Türkçe harflerden oluşmuyor tam olarak. Yani mesaj bile düzgün yazılmamış.

Mesaj şöyle: "Değerli üyemiz sağlık bakanlığı imza koyduğu protokolün maddelerini uymamaktadır döner sermaye yasasının 1 Ağustos'a kadar yürür ve girmeyeceğini göz önünde bulundurularak 1 Ağustos tarihe kadar özel hasta bakma hakkı ile ilgili tüzük uygulamaya girmediği 31 Ekim'e kadar kamu Tabipleri yasası yasallaşmadığı taktirde istifa etmeyi düşün üyelerimizin bölge temsilcilerinin isimlerini bildirmesi önemle rica olunur"..

Evet, Tıp-İş sendikasının kendi üyelerine gönderdiği mesaj böyle. Sendikanın mazeretleri ve çağrısı bu yönde.

Önceki yazılarımda doktorların Hipokrat yemini olduğu ve hasta reddetme hakları olmadığını yazmıştım. Birçok doktor nasıl ki hastanın doktor reddetme hakkı var doktorun da hasta reddetme hakkı var diye beni eleştiri yağmuruna tutmuştu. Halbuki kamu doktorları devletin birer çalışanıdır, devlet yurttaşına bakmayı, iyileştirmeyi reddetme hakkına nasıl sahip olur diye sorgulamıştım.

Tıp-İş'in bu mesajının ardında yatan asıl gerekçe nedir diye herkes merak ediyor. Düşünsenize bu memlekette kanser olan, kronik hastalıkları olan, yaşlı ve yardıma muhtaç binlerce hasta var. Sağlık Bakanlığı henüz gerek bazı yasalarla ilgili gerekse hastanenin iyileştirilmesi ile ilgili olarak gerekli adımları atmamış olabilir ki bana göre Sağlık Bakanlığı bugüne kadar atması gereken her adımı hakkıyla atmıştır; ama diyelim ki atmadı, bir sendika nasıl olur da üyelerine istifa edecekseniz edin diye mesaj atar yani dolaylı yönden istifa edin der?

Düşünsenize her şeyi bir yana bırakalım bu memlekette herkes doktorlar kadar iyi kazanmıyor ya da başka iyi meslek yapan kimseler gibi iyi para kazanmıyor. Hastaneye tedavi olmak için sadece yol parası olan ve başka parası da olmayan binlerce vatandaş var bu ülke de ve Tıp-İş sendikası kamu hekimlerine istifa edecekseniz edin diyor.

Parası olmayan fakir fukara ölsün mü? Kanser hastaları, vizileye vizileye ölsün mü? Kimse kusura bakmasın beyler hangi doktorun vicdanı izin verir buna?!

Tabii bir doktor özgürdür kamu hekimi olmak istemeyebilir, sonuçta onca yıl okumuştur özel hastanelerde çalışmak isteyebilir, o zaman tabii ki istifa eder ve kamu hekimliğini bırakır ama bir sendika, devletin hastanesini ve o hastaneye muhtaç olan binlerce hastayı doktorsuz bırakma teşebbüsünde bulunmaz, bulunamaz.

Ben bunu etik bulmuyorum, ahlaki hiç bulmuyorum. Yanlış yapılıyor, toplum içinde itibar görmüyor bu tür adımlar.

Sıla Usar istifa etmeyi düşünüyor mu?

Şimdi gelelim asıl soruya. Tıp-İş'in Başkanı Dr. Sıla Usar.

Kişiliğine, doktorluğuna saygım sonsuz, son derece de başarılı bir doktor olarak değerlendiririm kendisini ama neticede Tıp-İş tarafından atılan bu mesajları Tıp-İş'in Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kendi kendilerine de attılar mı diye merak ediyorum. Peki başkan olarak Sıla hanımla birlikte yönetimi de üyelerine attıkları mesajdaki gerekçelere göre istifa etmeyi düşünürler mi?

Lütfen Sıla hanım buna bir cevap versin. Böyle bir mesajı Tıp-İş kamu hekimlerine gönderiyorsa öncelikli olarak kendilerinin istifa edip örnek olmaları gerekmez mi?

Bir gazeteci olarak soruyorum bu soruyu: Siz Sıla hanım üyelerinize bu öneriyi götürürken kendiniz ve yönetiminiz ne yapmayı planlıyor?

Yoksa doktorlar istifa ederken siz kamu hekimliğine devam edecek misiniz?

Cevap hakkınız bakidir; cevap yazar gönderirseniz elbette ki köşemde yayınlarım. Bakın e mail adresimi de yazıyorum buraya gokhanaltiner01@gmail.com

Usar milletvekilliğine aday mı?

Bu söylenti uzun zamandır var. Dr. Sıla Usar'ın CTP'den aday olmayı planladığı söyleniyor. Umarım aday olmaz zira böyle iyi bir doktorun Meclis'te değil hastalarının başı ucunda olması halkın çok daha yararınadır ama diyelim ki aday oldu ve seçildi. Ve diyelim ki CTP hükümete geldi ve Sıla hanım Sağlık Bakanı oldu; işte o zaman ikinci iş yasağını uygulayabilecek mi? Ya da Tıp-İş sendikası bu tür mesajlar atıp kamu doktorlarının istifasını teşvik ettiğinde ne yapacak? Takdir edersiniz ki muhalefet etmekle makamda olup görev yapmak aynı şeyler değil.

İdealist olmak, elde olanlarla en iyisini yapmak ya da kötü niyetli olmak; bu deyimlerin sayfalar dolusu anlamı vardır.

Bence herkes soğukkanlı olmalı…

***********

Günün Sözü

Birini seveceksen, onu her şeyinIe sevme. Çünkü bittiğinde; onu unutamamana değiI, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.

Can Yücel