Gürcan: "Çözüm adil ve eşitliğe dayalı olmalı"

Yayın Tarihi: 21/07/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Burayı almışız biz mücadele etmişiz. Hani diyorlar %29.2 nereden çıktı %28.1 nereden çıktı bunları kim söyledi? Bunu kim söylemişse bu kafasızca bir söylemdir. Şimdi ben diyorum ki 22 milyon kilometrekare toprağımız vardı, Osmanlı döneminde, 21 milyonu gitti. Bir sürü toprak parçasını kaybettik bugüne kadar. Şimdi biz bunu almışız hangi kafa bize 29.2 ya da 28.1'e geldik diyebilir? Şu an bizim olan %34 toprağımız az bile. Bu nedenle ben 1 metre² toprak bile verilirse bu bana göre bir ihanettir. Eğer 1 metre² toprak verilirse onlar da 1 metre² toprak verecekler bunun dışında olması mümkün değildir.

Yıllar önce Londra Fuarı'na katılmak için Londra'ya gittiğimde beni şaşırtan ve bir o kadar da mutlu eden bir olay yaşamıştım. Sokakta yürürken adımla bana hitap edip seslenen birçok Kıbrıslı Türk'e rastlamıştım. Kıbrıs Genç TV'nin İngiltere'de hayli iyi izlendiğini o zaman idrak etmiştim. Kıbrıs Genç TV'deki programlarına uzunca bir süredir devam eden Kıbrıs Postası köşe yazarlığı da eklenince bu izlenme kat be kat arttı haliyle. Gerek programlarım gerekse yazılarımla ilgili çokça mesaj alıyorum.

İşte bunlardan bir tanesi de İzmir'de yaşayan ve 1974 Mutlu Barış Harekatı'na katılmış, daha o günlerde genç bir teğmen olan Kıbrıs aşığı bir emekli albay beni arayıp buldu.

Ali İhsan Gürcan. meğerse hem programlarımı izliyor hem de yazılarımı okuyormuş. Mutlu oldum elbette ki tanıştık ve bana bir söyleşi yapmayı istediğini söyledi. Yaklaşık bir ay önce bu söyleşiyi yaptık. Ancak malum gündemin yoğunluğundan ancak bugün yayınlayabiliyorum. Tabii savaş yaşamış bir emekli komutanın düşüncelerine saygım sonsuz. Her ne kadar görüşlerinin en az yarısına katılmasam da bu şahin komutanın bana anlattıkları onun düşünceleri ve buna saygım sonsuz.

En nihayet Ali albay gibi vatanperver askerler cesurca savaşmasaydı bugün bu yazıyı muhtemelen kaleme dahi alamayacaktık. Söyleşimizin önemli saydığım dipnotlarını siz okurlarımla paylaşıyorum.

GÜRCAN: "RUMLARIN KAFASI DEĞİŞMEDİ"

Rumların veya Yunanlıların zihniyeti hala değişmemiştir. Olası bir referandumda nasıl bir sonuç çıkar diye anketler yapılıyor biliyorsunuz. Rum gazeteler bu anketleri sık sık yayınlıyorlar. Bu anketlere göre olası bir referandumda Türk tarafı %28'i evet Rum kesimine baktığımız zaman ise %29'unun evet dediğini görüyoruz. Türklerin %32'si kararsız Rumların yüzde %55'i kararsız.

Olası bir referandumda Rumlar hayır demez daha önce hayır diyerek hata yaptıklarının farkındalar. Daha önce hayır demelerine rağmen Avrupa Birliği'ne girmeleri son derece hataydı, aynı zamanda yasal da değildi.

Rumlar, Kıbrıs'ta çözümün ancak Türk ordusu çekilince olabileceğini söylüyorlar. Biz de diyoruz ki elbette Türk ordusu bir gün adadan çekilecek ama bu ne zaman olacak? İşte o gün bugün değildir. Ne zaman ki Kıbrıslı Türkler artık kendilerini adada güvenli hissederler, işte bu o zaman bu mümkün olabilir. Artık kimse Kıbrıslı Türklerin güvenliğini tehdit etmediği gün ancak mümkün olabilir. Rumların planı hep aynı, tek amaçları Kıbrıs Türk ekonomisini çökertmek, Kıbrıs Türk tarafını zayıf kılmak ve Enosis'i gerçekleştirmek. Hala aynı kafada olduklarını düşünüyorum. Hatırlayalım Anastasiadis papazın elini öpmüştü ve bu çok tepki yaratmıştı, buna şaşırmamak lazım Rum liderler her zaman papazlardan icazet alırlar, zaten Rum kesimini idare eden hep bu papazlar olmuştur.

Savaş bitsin mi evet ama bu nasıl gerçek olacak; dünyanın en çok silah satın alan beşinci büyük ülkelerinden biri, yani bu kadar silahı satın alırken sormak lazım. Bu silahları satın alırken kime karşı kullanacaklar, Aborjinlere karşı mı kullanacaklar yoksa Kıbrıslı Türklere karşı mı kullanacaklar? Bir taraftan sürekli silah satın alacaksınız bir taraftan da masada çözüm arayacaksınız bu nasıl olacak, bir taraftan da Türk askerinin gitmesini isteyeceksiniz bu çok önemli bir çelişki."

"BİR KARIŞ TOPRAK VERİLEMEZ"

"1571'de Kıbrıs 70.000 şehitle alındı daha sonra 1963'e geldiğimizde 1.856 şehit daha verildi ve 1974'te ise 498 Türk askeri, 70 mücahit ve 270 de sivil öldü.

Burayı almışız biz mücadele etmişiz. Hani diyorlar %29.2 nereden çıktı %28.1 nereden çıktı bunları kim söyledi? Bunu kim söylemişse bu kafasızca bir söylemdir. Şimdi ben diyorum ki 22 milyon kilometrekare toprağımız vardı, Osmanlı döneminde, 21 milyonu gitti. Bir sürü toprak parçasını kaybettik bugüne kadar. Şimdi biz bunu almışız hangi kafa bize 29.2 ya da 28.1'e geldik diyebilir? Şu an bizim olan %34 toprağımız az bile. Bu nedenle ben 1 metre² toprak bile verilirse bu bana göre bir ihanettir. Eğer 1 metre² toprak verilirse onlar da 1 metre² toprak verecekler bunun dışında olması mümkün değildir.

MÜLKİYET KONUSU

"Avrupa Birliği çıkardı ya birincil hukuk, ne birinci hukukundan bahsediyorlar sen öldürdün insanları, o zaman birincil hukuku düşündün mü? Sen bize Mora'yı verirsen 12 adayı verirsen, Girit'i verirsen o zaman biz de toprak verelim. Biz savaşla almışız neyi vermekten bahsediyorlar? Derler ya kaça verirsin aldığımız fiyata veririz, biz burayı savaşla aldık ancak savaşla geri veririz. 2004 yılında Türkler evet Rumlar hayır demesine rağmen Rumlar Avrupa Birliği'ne girdiler. Avrupa Birliği'nin Türklere vermeyi vadettiği 250 milyon €'yu hala vermiş değiller. Bunu 12 yılla çarptığınızda 3,5 milyar € para yapıyor ne olacak bu katkılar, yardımlar? Bakın ortada hiçbir şey yok ama mesele şu; bunlar Türkleri nasıl köleleştiririm nasıl fakirleştiririm nasıl zora sokarım meselesidir, olay budur."

"EDOĞAN'IN SÖYLEMLERİNİ DOĞRU BULUYORUM"

"Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın biz oraları kanla aldık toprak verilmez garantörlükten vazgeçmeyiz söylemlerini son derece doğru buluyorum. Şu anda Türkiye hükümeti, Başbakan Özgürgün ile hemen hemen aynı görüşte; eşit ortaklık olacaksa eşit ortaklık olacak, böyle olacaksa biz bu işe varız. Güç paylaşımı, yönetimde de paylaşım adaletli olmalı. Dönüşümlü başkanlık olacaksa 2,5 yıl onların 2,5 yıl biz yönetimde olacağız. On bakanlık olacaksa altı bakan onlardan dört bakan bizden olmalı. Bir Türk'e karşı dört Rum söylemi söz konusu dahi olamaz. Çözüm olacaksa adil ve eşit olmalı."

Bana göre güzel bir söyleşi oldu. Hani derler ya bir olayı ancak o günün şartları içinde değerlendirebiliriz. Kıbrıs'ta bir çözüm olmasını birçoğumuz yürekten istiyor. Kalıcı bir çözüm için adil bir çözüm olmalı. Ama bir gerçek daha var onu da söylemek lazım. Şu anki durum da sürdürülebilir değil. Tanınmamış ve izole bir devlet ile yarınlar hep karanlık olacak.

***************

Günün Sözü

Kimi sevsem sensin.

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları