Denktaş, hükümetten çok ama çok mutsuz

Yayın Tarihi: 24/07/17 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

Maliye Bakanlığı'nı elinde bulunduran Denktaş; UBP'li bakanlıkların yapılması gereken hak ediş ödemelerini günü gelmesine karşın ödemediği ve krize neden olduğunu duydum. Bir süre önce gerçekleşen bakanlar kurulu toplantısında Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu neredeyse birbirine giriyordu. Aralarında o kadar sert bir tartışma oldu ki Başbakan Hüseyin Özgürgün Bakanlar Kurulu'nu kısa süreliğine terk etti.

Gelelim tekrardan hükümet içindeki uyum sorununa. Bildiğiniz gibi bir süre önce 200 dönümlük arazi konusu olsun başka konular olsun UBP oldukça gerilmişti. Bu konuyu daha net olarak ilerleyen günlerde işleyeceğiz. Zira ne çıkarma plajı ne de 200 dönümlük araziden bir adım geri atılmış değil. Serdar bey, UBP'li bakanların ve vekillerinin sert tepkilerinden o kadar bir usanmış durumda ki başka hükümet arayışlarına dahi girdiğini duydum.

Halkın Partisi'nin seçimlerde nasıl bir sonuç elde edeceği tam bir bilinmezi korurken genel seçimlerin belediye seçimlerinden sonra yapılacak olmasının en önemli stratejilerinden biri de bu. Halkın Partisi'nin belediye seçimlerinde iyi bir performans sergileyemeyeceğini, belediye seçimlerinin genel seçimlerden farklı olduğunu, ciddi ortaklıklar yapıldığını ve her partiye kirlenmiş gözüyle bakan Halkın Partisi'nin hiçbir partiyle ortak çalışmaya giremeyeceğini, işte bu nedenle de yerel seçimlerde hiçbir kazanım elde edemeyeceğini ve bu kötü rüzgarla da genel seçimlerde başarısız olacağının planı yapılıyor.

Geçtiğimiz gün Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'ın hükümetin sorun yaşadığı yönündeki eleştirileri yalanladığına şahit olduk. Denktaş, Hükümetin uyum içinde olduğunu ve en az Nisan 2018 tarihine kadar görev başında kalacağını ifade eden bir açıklaması olmuştu. Gelin görün ki durum öyle değil. UBP-DP hükümeti oldukça zor şartlar altında devam ediyor. Neredeyse her bakanlar kurulunda sert tartışmalar yaşanıyor, öyle sert tartışmalar ki bakanların bağırmaları koridorlardan duyuluyor.

Bildiğiniz gibi bir süre önce Türkiye'de bir kabine değişikliği yaşandı ve Kıbrıs İşlerinden de sorumlu Başbakan yardımcısı Tuğrul Türkeş görevinden alındı. Tabii görevden alınması bizi üzdü, değerli bir siyasetçidir kendisi. Kıbrıs dedikodu cenneti, bazı sebepleri biz de duyduk; bu sebeplerden bir tanesi de Özgürgün-Denktaş hükümetinin protokolü imzalamasına karşın bu protokolü uygulamaya bir türlü koymaması ve buna rağmen maddi desteğin devam ettirilmesi.

Türkeş "Ben kefilim verin" demiş

CTP-UBP hükümetinin bozulmasının ana nedeninin CTP'nin protokole imza koymaması olduğunu biliyoruz. Göreve gelir gelmez protokolü imzalayan UBP-DP hükümeti bu protokolü uygulamaktan kaçınıyor. Son zamanlarda Tuğrul Türkeş'in adamıza yaptığı ziyaretlerde hükümeti sert bir dille uyardığını hatta bu uyarıların basın önünde de yapıldığını biliyoruz. İddiaya göre Tuğrul bey bu protokol uygulanmamasına karşın "Ben kefilim gereğini yapacaklar desteğe devam edelim" demiş; Tuğrul bey KKTC hükümetine gereken hoşgörüyü fazlasıyla göstermiş ama bizim hükümet Tuğrul beyi kandırmış oldu. Hal böyle olunca da Türkeş'in Kıbrıs konusunda başarısız olduğu algısı doğdu. Halbuki Tuğrul bey gelmiş geçmiş en anlayışlı Kıbrıs işlerinden sorumlu bakandı; yeni gelecek olan bakanı bilmiyoruz ama "bazı isimler var gerçi" yeni gelecek olan bakanın oldukça sert bir bakan olacağı söyleniyor.

Yani bizim hükümet Tuğrul beyin güvenini olumsuz kullanmış oldu.

Denktaş, hükümetten mutsuz

Gelelim tekrardan hükümet içindeki uyum sorununa. Bildiğiniz gibi bir süre önce 200 dönümlük arazi konusu olsun başka konular olsun UBP oldukça gerilmişti. Bu konuyu daha net olarak ilerleyen günlerde işleyeceğiz. Zira ne çıkarma plajı ne de 200 dönümlük araziden bir adım geri atılmış değil. Serdar bey, UBP'li bakanların ve vekillerinin sert tepkilerinden o kadar bir usanmış durumda ki başka hükümet arayışlarına dahi girdiğini duydum. Bunu da daha net olarak ilerleyen günlerde işleyeceğiz.

Sucuoğlu ile Denktaş gerildi, sonra yumuşadı

Maliye Bakanlığı'nı elinde bulunduran Denktaş; UBP'li bakanlıkların yapılması gereken hak ediş ödemelerini günü gelmesine karşın ödemediği ve krize neden olduğunu duydum.

Bir süre önce gerçekleşen bakanlar kurulu toplantısında Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu neredeyse birbirine giriyordu. Aralarında o kadar sert bir tartışma oldu ki Başbakan Hüseyin Özgürgün Bakanlar Kurulu'nu kısa süreliğine terk etti.

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre gerginliğin asıl nedenlerinden biri de Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun doktorlar için yaptığı maaş zammı ve mahkemenin ikinci iş yasağı ile ilgili kararını yine yasalar çerçevesinde bir yıl süreyle esnetilmesi talebi oldu.

Bakan Sucuoğlu, Savcılık'tan da görüş alarak Sağlık Bakanlığı izni ve kontrolünde doktorların hastalara bakması yönünde bir yılı aşmamak kaydıyla bir rahatlama sağladı. Bunu bakanlar kuruluna götürdü ancak Serdar bey buna sert bir tepki koydu. Sonrasında Denktaş'a neyin ne olduğu ne için yapıldığı anlatılınca ortam yumuşadı ve her şey yoluna girdi.

Sonuç olarak UBP-DP hükümeti her ne kadar işler yolundaymış gibi devam ediyor olsa da öyle değil. Hükümet ortakları arasında sürekli bir tartışmanın, sürekli bir kriz ortamının olduğunu duyuyoruz. Hükümet ancak ortaklar arasında karşılıklı pazarlıklar ve al verlerle devam ediyor. "Sen bana bunu ver ben de sana bunu vereyim" şeklinde bir pazarlık bu.

Tabii biz bunu yadırgasak da kim bilir bizim memlekette koalisyon kuran her hükümette aynı işleyiş olmaktadır. Bir diğer deyişle bizim memlekette siyaset böyle yürüyor. Biz her ne kadar benimsemek de.

Seçim temmuz 2018'de olabilir

Bir başka önemli bilgi ise genel seçimlerin erken olmasını bir yana bırakın Nisan 2018 tarihinde de sonra temmuz ayında olması düşünülüyor. Zaten bu duyumu Serdar bey de biraz doğruladı diyebiliriz; Serdar beyin "Seçimler en erken Nisan 2018'de olacak" demesinin ardında yatan asıl gerekçe artık başbakan Özgürgün'ün de seçimi belediye başkanlığı seçimlerinden sonra yapmayı düşünmesi.

UBP'li bazı bakanların Başbakan Özgürgün'e çeşitli stratejiler öne sürerek seçimlerin belediye seçimlerinden sonraya bırakılmasını teklif ettiğini, Özgürgün'ün de cevaben "CTP yerel seçimlerde iyidir, eğer bizden daha başarılı olurlarsa bu durum genel seçimlerde bizi olumsuz etkiler" dediğini ancak sonrasında da kendisinin de Temmuz 2018'i zikrettiğini öğrendim.

Kudret Özersay endişesi devam ediyor… stratejiler

Halkın Partisi'nin seçimlerde nasıl bir sonuç elde edeceği tam bir bilinmezi korurken genel seçimlerin belediye seçimlerinden sonra yapılacak olmasının en önemli stratejilerinden biri de bu. Halkın Partisi'nin belediye seçimlerinde iyi bir performans sergileyemeyeceğini, belediye seçimlerinin genel seçimlerden farklı olduğunu, ciddi ortaklıklar yapıldığını ve her partiye kirlenmiş gözüyle bakan Halkın Partisi'nin hiçbir partiyle ortak çalışmaya giremeyeceğini, işte bu nedenle de yerel seçimlerde hiçbir kazanım elde edemeyeceğini ve bu kötü rüzgarla da genel seçimlerde başarısız olacağının planı yapılıyor.

Bu hafta çantamızda çok malzeme var dostlarım… beni takip etmeye devam edin…

***********

Günün Sözü

Gemide isyan çıktıysa sebebini aşçıya sorun.

Viking Atasözü

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları