Çözüm masası yeniden mi kuruluyor?

Yayın Tarihi: 25/07/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Öğrendiğime göre Rum lider Nikos döner dönmez kendi taraftarlarından sağlam bir fırça yemiş. Bu fırçanın ardında yatan temel olgu ise "Türkiye askerini 15 yıl içinde 650'ye düşürecek ve sen buna hayır dedin, Türk askeri adadan gidecek Türkiye bunu kabul etti ve sen hayır dedin… vay nasıl bu fırsatı kaçırdın?''

  • Türk tarafı olarak neler vermeyi yapmayı kabul etmişiz? "Toprak vereceğiz, tazminat ödeyeceğiz (mallarla ilgili), 40 bin asker 15 yıl sonra alıp şapkasını gidecek ve sembolik bir asker kalacak…" ve Rumlar bu teklifleri doğrudan reddetti.

  • Rumlar, Kıbrıslı Türkleri eşit değil azınlık görüyor. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yüzüne beraber "Dönüşümlü başkanlığı cebinde bil" demesinden nasıl da caydı. Rumlar; Kıbrıslı Türkleri azınlık gördüğü için; Türkler tarafından da yönetilmek istenmiyorlar. Türkiye büyük ve güçlü bir devlet olduğu için adanın garantörü ve müdahale hakkı olmasını da istemiyorlar. Bir insanı sevmiyorsanız ölmesini beklemek yerine öldürürsünüz ve kurtulursunuz. Eğer bunu yapan da o devletin kendisiyse bu öldürme meşru da olmuş olur. Aynen 1963'te olduğu gibi…

Crans Montana'da Kıbrıs'ta bir çözüm bulabilmek için tüm koşullar zorlandıktan sonra Rumların "sıfır asker sıfır garanti" şartından ötürü zirve başarısız oldu ve herkes evine döndü. Taraflar birbirini suçladı suçlamasına ama tüm bu suçlamalar devam ederken bir açıklama geldi. Neydi bu açıklama peki; BM Genel Sekreteri Guterres'in tüm zirveyle ilgili hazırlayacağı rapor. Peki bu raporu kim hazırlayacak aslında; Genel Sekreter'in özel danışmanı Eide. Hani şu Rumlardan sürekli azar işiten ve istenmeyen adam Eide.

Rumları çok ciddi bir telaş sardı. Neydi bu telaş peki? Eide'nin hazırlanacak raporda Rumları suçlu çıkaracak ibarelere yer verecek olmasıydı.

Tam on gün bir zirvede çözümü zorlayacaksınız ve son gece Rumlar size "sıfır asker sıfır garanti yoksa biz yokuz" diyecek ve zirve çökecek.

Birkaç gün önce Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis bir açıklama yaptı; öyle bir açıklama ki bu açıklamadan Hristodulidis'in de öğlenleri viski içtiğini anlamış olduk; Sıfır asker sıfır garantin diye bir şartımız yok".

Ne oldu bu adamlara? Koskoca zirveyi bu yüzden berhava etmediler mi? Ne oldu da bir anda çark ettiler? Çark ettiler ve müzakere masasının yeniden kurulması için Eide yine dün adamızdaydı ve son derece uzun süren bir görüşme yaptı Anastasiadis'le?

TÜRK TARAFI ÇÖZÜM İÇİN BİRÇOK KOLAYLIK SAĞLADI

Öğrendiğime göre Rum lider Nikos döner dönmez kendi taraftarlarından sağlam bir fırça yemiş. Bu fırçanın ardında yatan temel olgu ise "Türkiye askerini 15 yıl içinde 650'ye düşürecek ve sen buna hayır dedin, Türk askeri adadan gidecek Türkiye bunu kabul etti ve sen hayır dedin... vay nasıl bu fırsatı kaçırdın?''

İşi ciddi ciddi ele alırsak olaya bir de bu açıdan bakın; Türk tarafı olarak neler vermeyi yapmayı kabul etmişiz. "Toprak vereceğiz, tazminat ödeyeceğiz (mallarla ilgili), 40 bin asker 15 yıl sonra alıp şapkasını gidecek ve sembolik bir asker kalacak…'' ve Rumlar bu teklifleri doğrudan reddetti.

Hade gelsin Nikos da bunu kendi kamuoyuna izah etsin. İşte Birleşmiş Milletler aynen bunu raporunda yazıp yayınlayacak. Bu rapor yayınlandıktan sonra Anastasiadis ne anlatacak kendi halkına artık kendi düşünecek?

Seçim kaybetmeyi de göze aldıysa hele.

Peki ne istedik karşılığında bu cömert karlığımızın? "Dönüşümlü başkanlık, siyasi eşitlik, garantiler ve müdahale hakkı…"

Bence az bile istemişiz...

RUMLAR NE YAPMAK İSTİYOR?

Bakınız bu soru son derece önemli. Rumlar gerçekten çözüm istiyor mu? Yani müzakere edelim daha da edelim, hep bir temas içinde olalım, böyle geçsin günler gitsin. İstenen bu mu?

Şimdi Anastasiadis aptal bir adam değil, akıllı bir avukat, kendisine sunulan şartların asgari şartlar olduğunu bilmiyor mu? Biliyor.

Türkiye diyor ki 15 yıl bu işi yürütün her şey tamamsa ben askerimi çekerim ve sembolik bir asker bırakırım. Nikos neden bunu kabul etmiyor? Bakınız bu soru çok önemli. İşte tüm mesele bu sorunun ardında yatıyor. Neden 15 yıl daha Türk askeri adada olmasın?

Düşünün bir; Nikos imza atsa 15 yıl sonra o çok korktuğu Türk askerinden kurtulacak, akıllı durup Türkleri 1963'te olduğu gibi öldürmeye başlamazsa da Türkiye asla ve asla müdahale etmeyecek ve sorun yaşanmayacak, dahası yalnızca adadın %70'inin değil hepsinin başkanı da olmuş olacak sırası geldiğinde ve çoğu zaman.

Ama gelin görün ki Rumlar tüm bunlara "ohi" dedi. Peki neden?

Çünkü dostlar; Rumlar, Kıbrıslı Türkleri eşit değil azınlık görüyor. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yüzüne beraber "Dönüşümlü başkanlığı cebinde bil" demesinden nasıl da caydı.

Rumlar; Kıbrıslı Türkleri azınlık gördüğü için; Türkler tarafından da yönetilmek istenmiyorlar.

Türkiye büyük ve güçlü bir devlet olduğu için adanın garantörü ve müdahale hakkı olmasını da istemiyorlar.

Bir insanı sevmiyorsanız ölmesini beklemek yerine öldürürsünüz ve kurtulursunuz. Eğer bunu yapan da o devletin kendisiyse bu öldürme meşru da olmuş olur. Aynen 1963'te olduğu gibi…

Bu nedenle ben Rumların çözüm yapacağına değil yapacakmış gibi davranacağına inanıyorum.

MASA YENİDEN KURULACAK MI? AKINCI NE YAPACAK?

Eide'nin ziyareti kesinlikle müzakere sürecini yeniden başlatmak için ve bu masa yeniden kurulabilir. Önemli olan Rumların gerçek yüzünü sürekli gören Cumhurbaşkanı'nın ne yapacağı ve nasıl davranacağı.

AKINCI ŞU KONULARDA ELEŞTİRİLİYOR

Cumhurbaşkanı Akıncı'yı son derece başarılı bulduğumu ifade etmeliyim. Bu süreci en doğru şekilde yürüttü ama toplum içinde şu eleştiriler kendisine yönelik olarak sıkça yapılıyor.

Elimizdeki haritaları açtık, verebileceğimiz yerleri söyledik, asker çekmeyi, garantilerde yumuşamayı kabul ettik; peki karşılığında ne aldık? Koca bir hiç!

İşte bu eleştiri Cumhurbaşkanı'na sıkça yapılıyor.

Tabii şu da var; belki Akıncı müzakereler süresince tüm bunları açtı ve gösterdi ve karşılığında da koca bir hiç aldı ama günün sonunda BM ve dünya Rumların çözüm istemediğini net bir şekilde görmüş oldu ya da olacak. BM'nin zirveyle ilgili raporu son derece önemlilik arz ediyor.

****************

Günün Sözü

Acı bir tütün gibi yakıyor genzimi, senden uzak oImak.

Atilla İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları