Kaymak istifa etsin öyleyse !

• Ne demek Allah aşkına Kaymak'ın görüşü değil de Oda'nın görüşüdür. Yani Sanayi Odası mı Başkanlarını bu eleştiri yağmurundan kurtarsın da varsın Sanayi Odası'nın prestiji yerle bir olsunu mu seçtiler? Yoksa Kaymak kendini aklasın ve temsil ettiği Oda bu açıklamadan dolayı lekelensin mi? Hangisi?

• Daha da vahimini söyleyim; bir sivil toplum örgütünün başkanı ne işe yarar? Temsiliyet. Başkanın izni ve onayı olmadan ne zamandan beri bir kurumun kendi görüşü olur. Bir kurumun kendi görüşü tabii olur ama işte bunu başkan ifade eder ve anlatır.

• İşte Sanayi Odası'nın özgür görüşçüleri var ya ucuz işçi diye; üç kuruşa çalışacak işçi olsun memlekette de ne isterse olsun; ansızdan bir gün ya patronunu soyacak ya darp edecek ya öldürecek. Bu olaylar yaşanmaya başladı ve artacak. O nedenle vazgeçin bu ucuz işçi sevdasından; işçi değil suçlu ithal ediyoruz memlekete.

Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kaymak'ın üçüncü dünya ülkelerinden getirtilen iş gücüne ödenen ücretleri eleştirmesi ve daha düşük ücretler ödenmesi gerektiğine yönelik bir açıklama yapması birkaç gündür çok ses getirdi ve tepki topladı. Buna kısaca değinip asıl detaylara geçelim. Bu konu son derece önemli bir konu aslında, çünkü üçüncü dünya ülkelerinden Kıbrıs'a çalışmak için gelenler tam anlamıyla suç işlemeye meyilli insanlar. Hepsi demiyorum tabii. Herkesi aynı kefeye koymak zaten yanlış olur. Bunu birazdan değerlendireceğiz.

Öncelikle bu açıklama Başkan Kaymak'dan yapıldı dendi, sonra Kaymak'ın görüşü değil odanın görüşü dendi. Yani bu kadar komik bir basın açıklaması olamazdı doğrusu.

Efendim Kaymak linç edilmek istenmiş halbuki bu açıklamayı kendisi değil sanayi Odası yapmış. Yani Kaymak'ın görüşü değilmiş, Oda'nın görüşüymüş.

Tamam ! Kaymak istifa etsin öyleyse. Olur mu hocam böyle açıklama?!

Mustafa Kaymak değil mi Sanayi Odası'nın başkanı? Öyle biliyoruz ki evet.

Ne demek Allah aşkına Kaymak'ın görüşü değil de Oda'nın görüşüdür. Yani Sanayi Odası mı Başkanlarını bu eleştiri yağmurundan kurtarsın da varsın Sanayi Odası'nın prestiji yerle bir olsunu mu seçtiler?

Yoksa Kaymak kendini aklasın ve temsil ettiği Oda bu açıklamadan dolayı lekelensin mi?

Hangisi?

Daha da vahimini söyleyim; bir sivil toplum örgütünün başkanı ne işe yarar? Temsiliyet. Başkanın izni ve onayı olmadan ne zamandan beri bir kurumun kendi görüşü olur. Bir kurumun kendi görüşü tabii olur ama işte bunu başkan ifade eder ve anlatır. Yoksa Oda; Mustafa beyden rahatsız mı?

Yani anlatabiliyor muyum; onlarca soru sorabilirim. Çünkü Sanayi Odası'nın dün yaptığı açıklama son derece yanlış olmuş, tuhaf olmuş, olmamış vesselam.

SANAYİ ODASI GÖRÜŞÜNÜ DÜZELTMELİ

Eğri oturalım doğru konuşalım. Sanayi Odası bu ülkenin olmazsa olmaz önemli bir örgütüdür. Yurt dışında KKTC'nin yaşadığı ambargoların kırılması noktasında ve KKTC'nin temsiliyeti açısından bu ülkeye çok hizmetleri geçmiştir. Bu nedenle bazı konular hakkında açıklama yaparken ayakları yere basan açıklamalar yapmalıdır.

Kendi memleketinde 50-60 dolar aylık maaş çeken bir adamın kendi yaşadığı ülkedeki ekmek fiyatıyla, et fiyatıyla KKTC'deki ekonomik değerler aynı mı Allah aşkına?

Peki bu adamlar 500 dolar değil de 300 dolar alsa geçinebilirler mi?

Mümkün mü böyle bir şey? Mustafa Kaymak'a sormuyorum bu soruyu; zira Sanayi odası özgür düşünce olarak lanse ettiği için, hani başkanlarından bağımsız özgür açıklama yapıyorlar ya o nedenle onlara soruyorum; 300 dolar maaş alsa bu garip üçüncü dünya insanları böylesine pahalı bir memlekette geçinebilirler mi?

Kocaman bir hayır cevabı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Belki de bu açıklama sözüm ona gelişi güzel bir açıklama olarak ağızlardan çıkmış ve haber olmuştur, bilemem ama yanlış oldu işte.

Bu sefer birçok gazeteci ve siyasi tepkili açıklamalarda bulunma ihtiyacı hissetti. Hele hele Sanayi Odası gibi önemli bir kurum bu açıklamayı yapınca olay büyüdü.

Bu nedenle Sanayi Odası daha makul bir açıklamayla bunu düzeltmeli. Bunu yaparken de gocunmamalı.

Haa gerçek düşünceleri gerçekten böyleyse de düzeltmesinler aynı konuda ısrar etmeye devam etsinler, bu da bir seçenek ama kötü bir seçenek.

Zaten bizim memlekette yıllardır bitmeyen bir klişe söylem var, battık bittik. Patronlar pahalı arabalar lüks evlerde yaşarken kendi Kıbrıslı çalışanına elinden gelse asgari ücreti bile ödemeyecek.

Yalansa biri çıkıp yalandır desin. Aman artmasın asgari ücret; neden peki? Ee battık.. o nedenle vatandaş bir ömür aynı paraya çalışsın.

Bana kimse hayır demesin istisnalar hariç durumun geneli böyle.

KIBRISLI ÇALIŞMIYOR, TÜRKİYELİ KAÇTI, KALDIK ÜÇÜNCÜ DÜNYAYA

Malum konu; biz Kıbrıslı Türkler her iş yapmayız, yapamayız, garsonluk yapmayız, demircilik, kasiyerlik yapmayız, otellerde çalışmayız, çünkü ceddimiz İngiliz Kraliyet ailesinden yetişiyor.

İkincisi; Türkiyeli kardeşlerimiz; yıllarca bu insanları hem çalıştırdık hem Karasakal diye dışladık, hiç de memnun olmadık. Sonra ne oldu Türkiye de ekonomi ayağa kalktı bu insanlarda daha iyi bir ekonomik hayat için memleketlerine döndüler. Doğrusunu yaptılar haliyle.

Ve üçüncü konu; iş gücü ihtiyacı hasıl olduğu için daha ucuza çalıştırabilmek için Özbekistan, Kırgızistan, bangladeşten binlerce insan istihdam ettik. Polis genel müdürlüğü yayınlasın suç raporlarını ve bir bakın. Bu ülkelerden gelen insanların önemli bir kısmı Hırsız. Evet yanlış duymadınız hırsız. Birçok hırsızlığa bu insanlar karışıyor. Gündüz işte gece ev açmada iş görüyorlar. Yani biz bu ülkelerden aslında suçlu istihdam ettik.

Ama ne olursa olsun hiç kimse çıkıp da bu insanlara üç kuruşa çalış sen zaten hakirdin geldiğin ülkede diyemez.

Eğer biz Kıbrıslı Türkler çocuklarımıza "oku babam ben ezildim sen ezilme" demek yerine, hem okutup hem zanaat sahibi yapsaydık, otelde, restoranda, markette çalışmanın ayıp olmadığını öğretseydik binlerce Kıbrıslı Türk üniversite bitirmiş ailesinin sırtında kambur gibi yaşamazdı bugün.

Yahu olacak gibi değil; arabaya benzin almak için benzinciye gidiyorum İngilizce konuşmak zorunda kalıyorum, markete gidiyorum bir şey soracağım İngilizce ve bu durum hızla yayılıyor. Hiç Türk çalıştırmayan iş yerleri hızla çoğalıyor; peki sebep? !!

İşte Sanayi Odası'nın özgür görüşçüleri var ya ucuz işçi diye; üç kuruşa çalışacak işçi olsun memlekette de ne isterse olsun; ansızdan bir gün ya patronunu soyacak ya darp edecek ya öldürecek. Bu olaylar yaşanmaya başladı ve artacak. O nedenle vazgeçin bu ucuz işçi sevdasından; işçi değil suçlu ithal ediyoruz memlekete.

Kıbrıslı Türkler sevmiyor mu her işi yapmayı sevmiyor; peki getir sicili düzgün adam, geldiği ülkeden bir temiz kağıdı şartı koy, adam gibi de maaş öde, insanca olsun herşey.

İşte bu nedenle Sanayi Odası Başkanı Mustafa bey ya da Oda'nın özgür düşünce grubu çıkıp bunları açıklasın alkışlayalım…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

GEMİDE İSYAN VARSA SEBEBİNİ AHÇIYA SORUN

VİKİNG ATASÖZÜ