Ölme sırası kimde beyler?

Yayın Tarihi: 29/09/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Gençler hızlı sürecek, otellerden havalimanına kumarbaz taşıyan son model Mercedes şoförleri hızlı sürecek, ara sıra motorlular kendilerini Formula pistinde zannedip yarışlarını yapacaklar ama benim polisim şehir içinde telefon cezası yazmakla gününü geçirecek. Bu kazalar bitmez beyler. Bir yerde bir mantık hatası yapıyor polis teşkilatı, gece ya da gündüz polis ana yollarda olmalı. Demiyorum ki telefonda konuşanı polis yazmasın; onu da yazsın ama asıl tehlike ana yollarda.
  • Sanayi Odası'nın üçüncü dünya ülkelerinden gelen işçilerin beleşe çalıştırılması tartışmasını yapıyoruz. Geri adım da atmayacaklarını açıkladılar. Bu konuyla ilgili başka bir yazı yazmak icap eder mi bilemem ama şahsen bu tutumu Sanayi Odasına ben yakıştıramadım. Ama madem ki kendileri yakıştırmış ve beğenen beğensin beğenmeyen beğenmesin diye de bir beyanat vermişler, bu saatten sonra diyecek bir şey yok. Sanayi odası'nın da vizyonu bu kadar deyip geçeceğiz.

Ne kadar saçma sapan bir gündemimiz var şu sıralar. Sanayi Odası'nın üçüncü dünya ülkelerinden gelen işçilerin beleşe çalıştırılması tartışmasını yapıyoruz. Geri adım da atmayacaklarını açıkladılar. Bu konuyla ilgili başka bir yazı yazmak icap eder mi bilemem ama şahsen bu tutumu Sanayi Odasına ben yakıştıramadım. Ama madem ki kendileri yakıştırmış ve beğenen beğensin beğenmeyen beğenmesin diye de bir beyanat vermişler, bu saatten sonra diyecek bir şey yok. Sanayi odası'nın da vizyonu bu kadar deyip geçeceğiz.

Şimdi ben sosyal ve çok önemli bir yazı yazıyorum ya işte bunun pek de bir kıymeti yok, çünkü siyasilerle ilgili dedikodu yok bugün.

Ne olmasa trafikte ölenler de vakti geldi de gitmiş sayıldığına göre bizim toplumda, yaşamaya devam…

Farkında mısınız ne kadar çok trafik kazası oluyor son birkaç haftadır? Kazaların büyük çoğunluğunda ağır yaralanmalar söz konusu. Hele hele Dağ yolu yine ilk sırada.

Polisler şehir merkezlerinde telefonda konuşan sürücülere trafik cezası yazmaya devam etsin, ama öte yandan devriye yetersizliğinden ana yollarda jet uçağı sürdüğünü sanan vatandaş da ölmeye devam ediyor.

İnsanların cezalandırılması bana her zaman itici bir duygu gibi gelse de ceza da insanları eğitmek ya da yola getirmek için uygulanmak zorunda olan bir yöntemdir. Polisler şehir merkezlerinde ceza yazmayı bir yana bıraksa ve gece devriyelerini artırsa, vatandaşın içine her an polis çıkabilir korkusu yerleşse belki de bu kazalarda bir miktar azalma olurdu.

Defalarca yazdık bu konuyu. Bizim vatandaşımızı korkutmadığınız sürece o arabayı "tabbalamarina" sürecek illaki sürecek.

Gençler hızlı sürecek, otellerden havalimanına kumarbaz taşıyan son model Mercedes şoförleri hızlı sürecek, ara sıra motorlular kendilerini Formula pistinde zannedip yarışlarını yapacaklar ama benim polisim şehir içinde telefon cezası yazmakla gününü geçirecek. Bu kazalar bitmez beyler. Bir yerde bir mantık hatası yapıyor polis teşkilatını, gece ya da gündüz polis ana yollarda olmalı. Demiyorum ki telefonda konuşanı polis yazmasın; onu da yazsın ama asıl tehlike ana yollarda.

Asıl konu uyuşturucu sorunu.

Bir çocuğa ya da bir gence sigaranın da zararlarını anlatırsınız, alkolün de zararlarını anlatırsınız ama zararlı olduğunu bile bile kullanır yine de. Ben adım gibi eminim ki her baba ve anne evladını böyle bir çirkefin içinde görmek istemez ve bunun olmaması için de uğraşır. Ama kimse 24 saat çocuğunun peşinde olamaz ve gençlerin edineceği kötü çevreler bir şekilde o gençleri bu illetin içine çeker.

Devlet neden bir şey yapamıyor?

Polis teşkilatı mümkün mertebe uyuşturucu satışını ya da kullanımını engellemeye çalışıyor ama tabii ki bir yere kadar zira polis teşkilatından da zaman zaman bazı polislerin bu işlere girdiğine tanık olunuyor. Zaman zaman tutuklamalar oluyor ve böylece öğreniyoruz neler olup bittiğini.

Kimlerin kimlerin çocukları yakalanmıyor ki?! Burada ilginç olan iki nokta var.

Birincisi şu ki; bu kadar küçük bir ülkede polis neden kullananları yakalayabiliyor ama asıl satıcıları yakalayamıyor?! Bakın bu soruyu ben değil herkes soruyor ve yanıtını da veriyor…

İkincisi de; neden devletin adam akıllı bir politikası yok? Öyle ama. Devletin hiçbir zaman uyuşturucu kullanımını engellemek için ciddi bir çabası olmadı.

Peki neden?

Bu sorunun cevabını tabii ki bu ülkeyi yönetenler verecek. Devlet bu işe ağırlığını koymadığı sürece bugün komşunun çocuğu yarın da bu ülkeyi yönetenlerin çocuğu yakalanacak.

Gençler neden uyuşturucu kullanıyor peki?

Neden gençler uyuşturucu sorusunu soralım ve yanıt bulmaya çalışalım. Bu aslında insanlar neden süratli araba kullanır sorusunun cevabıyla eş değer. Daha doğrusu bunun bir tane cevabı yok. Bir kere zengin ve mutsuz bir aile yaşantısı olan gençler uyuşturucu kullanır. Zengin ve paranın bolluğundan pusulayı kaybetmiş gençler de uyuşturucu kullanır. Mutsuz ve fakir gençler de uyuşturucu kullanır ama satıcı olarak kullanılırlar tahminimce. Neticede uyuşturucu işi pahalı bir olay. Bir gencin bunu alabilmesi için parası olması lazım.

Özellikle mutsuz olan gençler arasında Hint kenevirinden öte bonzai türü uyuşturucu madde kullanımı son derece popüler oldu ve bunun yaşı 16'lara kadar düştü. İnanılmaz bir artış bu, birçok genç neredeyse Hint kenevirini deniyor, serbest olmasını dahi savunanlar var, bu yetmezmiş gibi bonzai hortladı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyor.

Gelin görün ki devletin bu yönde de bir politikası yok.

Eee peki ne olacak? Cevabı çok basit öleceğiz dostlar. Birçok eve giren bonzai gibi uyuşturucu kullanımının da ardında gençlerin kapıldığı içinden çıkılmaz depresyon ve aşırı mutsuzluk sendromu geliyor.

Kimse kusura bakmasın ama birinci görev ailelere düşüyor, kendi çocuklarına bu konularda pür dikkat kesilmesi gereken öncelikli olarak aileler.

Peki aileler ne yapıyor, baba bir film anne bir film birçok ailede, kimse kırılmasın ama ne yazık ki aileler artık dağıldı, birbirlerine kenetlenemiyorlar ve herkes kendi hayatını yaşıyor.

Kimisi alem olsun diye deneyerek başlar kullanmaya, kimisi mutsuzdur, canı sıkkındır, amaçsız bir hayat sürer ve kullanmaya başlar. Neticede kendisine bir sebep bulur ve kullanır ve müptelası olur.

Kırmızı ışıkta geçen bir gençle uyuşturucuyu deneyen genç arasında çok bir fark var mıdır acaba?

Ya da umursuzca sürat yapan bir gençle uyuşturucu kullanan bir genç arasında fark var mıdır?

Her ikisi de hatayı bilerek işliyor. Her ikisi de yaptığı hatadan bir gün öleceğini ve ailesini perişan edeceğini bilerek yapıyor; peki neden?

Neden bu insanlar bu girdaba giriyor ve ölmeyi tercih ediyor ve neden devlet ve polis bunu önleyemiyor?

Bu soruların bir cevabı var ve bu cevap değişmediği sürece gençler zehirlenmeye ve ölmeye devam edecek. Ne yazdığımız yazılar ne yapılan bilgilendirmeler ne verilen eğitimler işe yarayacak.

Bakınız beyler. Bir ülkede kimse devleti yenemez, devlet istemediği sürece.

**************

Günün Sözü

Aslında kadın; erkeğin beğenen bakışlarından çok, hemcinsinin kıskançlık dolu bakışlarını görünce, güzel olduğundan emin olur.

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.