Başbakan'ı izlerken çok güldüm...

Yayın Tarihi: 23/11/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

• Tabii bu yolda Başbakan Özgürgün'ü başka tehlikeler de bekliyor. En başından beri anlaşamadığı ve husumet içinde olduğu bazı bakan ve vekiller artık ona aleni olarak bayrak açmış durumda. Onların tuzaklarından ve operasyonlarından kurtulup yeniden seçilmesi lazım. UBP birinci parti çıkmazsa istifa ederim dedi Hüseyin bey. Şüphe yok ki UBP birinci parti çıkacak. Başbakanın şu andan itibaren yapması gereken tek şey seçilmeyi başarmak, yanlış duymadınız seçilmeyi başarmak. Başbakanın en büyük sıkıntısı şu an bu. Eğer seçilmeyi başarabilirse işte o zaman intikam alma sırası Başbakana geçecek.

• Tabii kolay değil, Başbakan çıkıp diyemiyor, bazı bakanlarımın ve vekillerimin tehditlerinden usanmıştım, zaten sayıca az bir hükümet ve her gün bana sıkıntı çıkarıyorlar, bir kabineyi bile değiştiremedim; diyemedi. Ben demesini bekler miydim? Tabii ki hayır. Nasıl desin ki ama işin gerçeği bu

• Başarılı olan bir hükümetin yapması gereken süresini tamamlayana değin halkına hizmet etmek ama Başbakan Özgürgün bunun yerine erken seçime gitmeyi, yani başarılara imza atmaktan kaçmayı tercih etti. Bu ne büyük çelişki? Düşünsenize ; UBP hükümette başarılı ama erken seçime gidiyor ve seçimden sonra anlaşamayıp bozduğu CTP ya da DP ile yeniden hükümet kurabilme potansiyeline de sahip. Anladınız mı neden izlerken güldüğümü…

• Tanrı aşkına Başbakana bu açıklamaları yaptırmasınlar, basıncıları altı daha dolu argümanlarla halkın karşısına çıkarsın Başbakanı; çünkü söylemle eylem o kadar bir çelişiyor ki şu an Başbakanın anlattıklarına kimse inanmıyor.

Kim ne derse desin Başbakan Hüseyin Özgürgün'e karşı sevgim saygım yerindedir. Ne kadar çok eleştirirsem eleştireyim her karşılaştığımızda bir günden bir güne sitem etmemiştir. Ayak üstü sohbetimiz çok fazladır. Birkaç gündür yine eleştirme ihtiyacı hissediyorum. Önceki akşam meslektaşım Mustafa Alkan'ın konuğuydu. Çok da uzun izlemedim ama izlediklerim bu yazının ana fikrini ortaya koymama yetti.

Başbakanı dinlerken aslında biraz da güldüm. Hüseyin bey seçimden sonra olası koalisyon şekilleriyle ilgili şöyle diyordu; "CTP ile yine hükümet kurabiliriz, evet CTP ile hükümet kurduk sonra bozduk, anlaşamadık bazı sorunlarımız oldu ama olabilir anlaşırsak yine koalisyon kurabiliriz" sonrasında Demokrat Parti ile olan koalisyon ortaklığını değerlendirdi "DP ile de koalisyon kurabiliriz. Eğer DP ile koalisyon durumu oluşursa neden olmasın" dedi.

Ve ben güldüm.

Tabii Başbakan ne desin haliyle hali hazırda hükümet kurabilecek parti sayısı kaç ki kursun. Neyse buna birazdan geliriz. Eğer UBP, CTP ile yeniden hükümet kurabilirse neden CTP ile hükümeti bozdu. CTP yine aynı CTP. Yani pek bir değişime uğrayacağını sanmıyorum. Hatta fabrika ayarlarına döneceğini dahi açıkladılar. Benim bildiğim orijinal CTP yani fabrika ayarlarına dönmüş CTP, Türkiye ile hiç uyum içinde olamayacak demektir.

UBP, Ankara'nın yörüngesinde olan bir parti olduğuna göre CTP ile nasıl olacak. Hele hele CTP küçük ortak. Açıkça söylemek gerekirse CTP'yi küçük ortak olarak koalisyonda görürsem yazıklar olsun CTP'ye derim başka da bir şey demem.

Başbakan öte yandan Demokrat Parti ile şartlar oluşursa hükümet kurabileceklerini de ifade etti. Tamam da o zaman neden şu an ki hükümeti bozma ihtiyacı hissetti ki.

Değil mi ama ? hükümetin hali hazırda dokuz ay ömrü varken DP'nin de bu işe rızası yokken Başbakan hükümeti bozdu. 7 Ocak'tan sonra şartlar uygun olursa neden yeniden DP ile hükümet kursun ki? Eğer DP ile hükümet kurulacaksa şu an ki hükümet neden bozuldu?

İşte tüm bunlara güldüm ve gülerek izledim yayını.

BAŞBAKAN ERKEN SEÇİMİ İZAH ETMELİ AMA EDEMİYOR, EDEMEZ DE

Tabii kolay değil, Başbakan çıkıp diyemiyor, bazı bakanlarımın ve vekillerimin tehditlerinden usanmıştım, zaten sayıca az bir hükümet ve her gün bana sıkıntı çıkarıyorlar, bir kabineyi bile değiştiremedim; diyemedi. Ben demesini bekler miydim? Tabii ki hayır. Nasıl desin ki ama işin gerçeği bu. DP ile iyi bir koalisyonları var mıydı, tabii ki hayır ama fena da götürmüyorlardı diyebiliriz. Her iki, parti birbirlerinin menfaatlerine karşılıklı evet diyordu zaten.

Kavga var mıydı aralarında? Hem de çok. Birçok bakanlar kurulu toplantısı kavgayla geçti.

Gerçi siyasette böyle şeyler son derece normal.

Yani lafın özü şu ki Başbakan ne hükümeti bozma gerekçelerini anlatabildi ne de sıkıntılarını.

İYİ OLAN HÜKÜMET ERKEN SEÇİME GİDER Mİ?

Tebessüm ettiğim bir başka konu ise Başbakana göre Hükümetin son derece başarılı olduğunu söylemesiydi. Hükümet başarılı mı peki? Çok da değil. Güzel işler yapmadılar mı; elbette ki yaptıkları güzel şeyler de var. Satmasını, anlatmasını başaramadılar o ayrı konu, o nedenle yapıkları güzel işler pek de duyulmadı.

Ama her ne olursa olsun şunu sormak vacip oldu. Madem ki bu hükümet bu kadar başarılı neden görevi bırakıp erken seçime gidiliyor?

Değil mi ama? Başarılı olan bir hükümetin yapması gereken süresini tamamlayana değin halkına hizmet etmek ama Başbakan Özgürgün bunun yerine erken seçime gitmeyi, yani başarılara imza atmaktan kaçmayı tercih etti.

Bu ne büyük çelişki?

Düşünsenize ; UBP hükümette başarılı ama erken seçime gidiyor ve seçimden sonra anlaşamayıp bozduğu CTP ya da DP ile yeniden hükümet kurabilme potansiyeline de sahip.

Anladınız mı neden izlerken güldüğümü…

Tanrı aşkına Başbakana bu açıklamaları yaptırmasınlar, basıncıları altı daha dolu argümanlarla halkın karşısına çıkarsın Başbakanı; çünkü söylemle eylem o kadar bir çelişiyor ki şu an Başbakanın anlattıklarına kimse inanmıyor.

Başbakana hizmet eden ya da etmesi gereken koca bir basın ordusu medya ekibi olması gerekir, demek ki yok ya da varsa görevlerini yapamıyorlar ve Başbakan anlattıklarıyla çelişiyor, zor duruma düşüyor.

Şahsen ben konuk alsam çok sert sorular sorardım.

Ama şunu da söylemeden edemeyeceğim; Başbakanın açıklamalarını da bir taraftan son derece naif buluyorum.

Zira Başbakanın erken seçime gitmekten başka bir şansı yoktu ki.

Daha önce de defalarca kez yazdım. Bakanları tarafından istifa ile tehdit edilen, vekilleri tarafından söz dinlemeyen ve saygısızlığa uğrayan bir başbakanın yapabileceği en iyi şey erken seçimdir.

Erken seçime gidip onları cezalandırmak ve seçimden güçlü çıkmayı başarıp onları kabine dışı hatta liste dışı hatta parlamento dışı bırakmak.

Başbakanın seçtiği yol şu an bu. Doğru mu yapıyor peki; evet doğru yapıyor, çünkü başka şansı başka seçeneği yok.

Tabii bu yolda Başbakan Özgürgün'ü başka tehlikeler de bekliyor. En başından beri anlaşamadığı ve husumet içinde olduğu bazı bakan ve vekiller artık ona aleni olarak bayrak açmış durumda. Onların tuzaklarından ve operasyonlarından kurtulup yeniden seçilmesi lazım.

UBP birinci parti çıkmazsa istifa ederim dedi Hüseyin bey. Şüphe yok ki UBP birinci parti çıkacak.

Başbakanın şu andan itibaren yapması gereken tek şey seçilmeyi başarmak, yanlış duymadınız seçilmeyi başarmak. Başbakanın en büyük sıkıntısı şu an bu. Eğer seçilmeyi başarabilirse işte o zaman intikam alma sırası Başbakana geçecek.

***

Günün Sözü
Gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi hiç?
Özdemir Asaf

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları