Özersay'a neden oy verelim diye düşündüm

Yayın Tarihi: 30/11/17 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

• Yani bir diğer deyişle söyleyelim; vatandaşlar Halkın Partisine oy verecek, HP meclise girecek ama ülkeyi yönetmeye aday olmayacak, sadece meclis koltuklarında oturup bu hükümet hırsızdır diye bağıracak ve bu bağırmayı yaptığı içinde HP'nin vekilleri ayda 8 bin lira maaş çekecek devletten. Bu mu yani? Kudret Hoca'nın ve arkadaşlarının siyasete girme nedeni bu mu? Ayda 8 bin lira maaş alıp gece gündüz hükümeti eleştirmek mi?

• Böyle olmadığını biliyoruz ! O zaman Özersay, söylemlerini artık kendi bilgi seviyesine yakışır hale getirmeli, slogan şeklinden çıkarmalı. Eğer, seçmen ile pazarlık içindeyse bu parti, ya tek başına iktidar ya da ben oynamam politikası güdüyorsa, HP'nin teşkilatı içindeki aydın insanlar, Bürokrasi de yer almayacaksa, devlet dairelerinde müdür, amir, müsteşar olmayacaksa ve mevcut partizan sistemin adamları hala orada oturmaya devam edecekse o zaman Özersay'a neden oy verelim?

Öncelikle tüm İslam aleminin Mevlid kandili kutlu olsun. Bugün tatil bildiğim kadarıyla. Hz. Muhammed SAV efendimizin doğum günü. Önce acaba yazı yazmasam mı diye düşündüm ama sonra nasıl yazmam diye de ekledim. Bugün ne yazsam diye bilgisayarın başına oturduğumda ertesi güne en çok okunacak yazıyı kaleme aldığımı çok bilirim. Mesele o bilgisayarın karşısına oturmak ama kaç gündür aklımda olan bir konuyu, HP Genel Başkanı Kudret Özersay'ın birkaç gün önce koalisyona girmeyeceğini açıklamasıyla ilgili açıklamayı değerlendirelim istiyorum.

Artık Halkın Partisi'nin bu ülke de ne istediğini, neyi amaçladığını ne yapacağını anlamakta zorlanıyorum. Aslında Kudret Hoca gibi aklı başında ve aşırı zeki bir adamın öyle tahmin ediyorum ki danışmanlık anlamında profesyonel yardım almasının zamanı geldi ve geçiyor bile. Hoca öyle şeyler söylüyor ki ister istemez "peki siyasetteki varlık nedeniniz nedir?" diye sormaktan kendini alamıyor insan.

Malum konu; HP asla ama asla koalisyon kurmayacak. Peki ne demek bu? Yani bunu Hocanın anlatması lazım ve seçmenle alay etmekten vazgeçmesi lazım.

Sırayla gidelim.

Bir grup insan parti kurar ve siyaset sahnesine çıkar. Neden? Hükümete gelip ülkeyi yönetmek ve daha aydınlık günlere taşımak için. Yani bu sorunun cevabı bu kadar basittir. Ama Halkın Partisi koalisyon kurmayacak. Kudret hoca bu konuda biraz sıkıştı mı ağırlıklı olarak tek başına iktidar olacaklarını anlatıp duruyor. Yahu hocam yok böyle bir şey; sizin tek başına iktidar olmayacağınızı siz de biliyorsunuz biz de.

Dedim ya siyasi danışman kadrosu ya yok ya da çok zayıf. Bu söylemden vazgeçin. Peki neden vazgeçemiyorlar onu da söyleyelim.

Yola çıktıkları günden beri tüm partileri kirlenmiş kategorisine koydukları için. Bu partilerin hepsi pis ya eğer onlarla koalisyon kurarlarsa onlarda kirlenecek. Yetişip bunu söyledikleri için dönemiyorlar, çünkü koalisyona sıcak bakıyoruz dedikleri anda medyanın Hoca çark etti diyeceğinden korkuyorlar sanırım.

Fotoğraf belli. HP büyük ihtimal üçüncü parti olacak, olma ihtimali belli. 7 Ocak tarihine kadar ciddi bir yol kazası olmazsa üçüncü parti olacaklar.

Hocam kusura bakmayın ama siyaset böyle yapılmaz. Eğer seçilip yeterli sayıya ulaşmadığınız takdirde ben mecliste oturup gece gündüz muhalefet yapacağım demeye getiriyorsanız o zaman bir dernek kuraydınız, pek ala orada da iktidar eleştirilirdi.

Partiler çoğu zaman koalisyonlara gelip mümkün mertebe yanlış giden pek çok sorunu düzeltme ve iyileştirme yapmak için iktidara gelmelidir. Bugüne kadar gelenler bunu başardılar mı peki? Çoğu zaman hayır, birçoğu kesesini doldurup gitti.

Kudret hocanın yerinde ben olsam koalisyon kurar iyi işler çıkarır ortağım yasa dışı iş yapmaya kalktığı anda da bir kriz çıkarır erken seçime gider o zaman da birinci parti olarak geri gelirdim.

Hocanın halk ya beni tek başına çıkarır ya da ben bu oyunu oynamam siz de başınıza geleni çekersiniz tarzında bir siyasi anlayışı olduğunu düşünmeye başladım artık.

ÖZERSAY'A NEDEN OY VERELİM?

Hal böyle de olunca şu soru gündeme geliyor; bir parti var. Siyasette iddialı olduğunu söylüyor ama tek başına iktidar olmaması halinde asla koalisyon kurmayacağını açıkça deklere ediyor. Yani ülkeye hizmet etmeyeceğini net bir dille söylüyor. Peki o zaman halk Kudret Hocayı neden seçsin? HP'ye neden oy versin bu halk? Bakın sorum açık. Hocayı en erken zamanda konu olarak davet edeceğim ve bu soruları canlı yayında soracağım.

Var sayalım ki Halkın Partisi % 10 oy aldı veya % 15 oy aldı. Mevcut yapı koalisyon kurmasını gerektiriyor ve isterse kurabilir ama O kurmayacağını açıkladı ve kurmadı; peki Halkın Partisi'nin tüm seçilmişleri, halkın oyunu haksız yere ipotek altına almış olmayacak mı?

Yani bir diğer deyişle söyleyelim; vatandaşlar Halkın Partisine oy verecek, HP meclise girecek ama ülkeyi yönetmeye aday olmayacak, sadece meclis koltuklarında oturup bu hükümet hırsızdır diye bağıracak ve bu bağırmayı yaptığı içinde HP'nin vekilleri ayda 8 bin lira maaş çekecek devletten.

Bu mu yani? Kudret Hoca'nın ve arkadaşlarının siyasete girme nedeni bu mu? Ayda 8 bin lira maaş alıp gece gündüz hükümeti eleştirmek mi?

Böyle olmadığını biliyoruz ! O zaman Özersay, söylemlerini artık kendi bilgi seviyesine yakışır hale getirmeli, slogan şeklinden çıkarmalı.

Aksi takdir de Halkın Partisi, Halkın oylarına neden talip olsun ki ? Eğer, seçmen ile pazarlık içindeyse bu parti, ya tek başına iktidar ya da ben oynamam politikası güdüyorsa, HP'nin teşkilatı içindeki aydın insanlar, Bürokrasi de yer almayacaksa, devlet dairelerinde müdür, amir, müsteşar olmayacaksa ve mevcut partizan sistemin adamları hala orada oturmaya devam edecekse o zaman Özersay'a neden oy verelim?

Ben eminim HP koalisyon kurarsa onlarca başarılı bürokrat da görev başına gelecek ve devlet dairelerindeki bu kirlenmiş düzene son verecekler ama koalisyona gelmemekle sistemin de kirlenmiş kalmasına izin vermiş olacak Hocamız..

Anlıyor musunuz?!

Deniz de balık satılmaz hocam. Tanrı aşkına HP'yi Cumhurbaşkanlığı adaylığınız için kullanmadığınıza beni inandırın…

***

GARDİYANOĞLU CEVAP HAKKINI KULLANDI

UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu'nun dünkü yazıma ilişkin cevap hakkını yayınlıyorum.
SN. Gökhan Altıner

29 Kasım 2017 tarihindeki Kıbrıs Postası sayfa 25'deki Kulis köşenizde konuk ettiğiniz milletvekili adayı Sn. Enver Öztürk'ün söylediklerine istinaden; iddia edildiği gibi Ulusal Birlik Partisinden, Yeniden Doğuş Partisine üye olanların sayısı ve kimler olduğu Yüksek Seçim Kurulu tarafından kontrol edilmektedir.

İlgili aday kamuoyunu yanıltmak ve algı oluşturmak peşindedir. Sizlerden talebimiz ilgili adayın yapmış olduğu açıklamanın arkasında durup, iddia edildiği gibi UBP'den YDP'ye geçenlerin isimlerini açıklamalıdır.

Ulusal Birlik Partisi hoşgörünü ve demokrasinin beşiğidir ve hiçbir zaman üyelerini İŞ ve AŞ'larıyla tehtit etmemiştir. Bu açıklamayı partimize hakaret olarak almaktayım, siyasi geçmişinin çizgisi belli olan ilgili adayın KKTC'yi kuran ve en büyük partisi olan UBP'den özür dilemesini tüm yasal haklarımızın saklı kalması şartıyla acilen talep ediyoruz.

Saygılarımla
SADIK GARDİYANOĞLU
LEFKOŞA İLÇE BAŞKANI

***

Günün Sözü
Beni m?hveden şey; b?n? y?l?n söylemiş olm?n değil, s?n? bir d?h? in?nm?y?c?k olm?mdır.
Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları