İdris: "Kilise'nin tutumu endişe vericidir"

Yayın Tarihi: 04/01/18 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

• İDRİS "Devlet çağdaş normlarda olmalı. Dayatma dönüşümler, örnek din dayatması, bizi çatışmaya götürecek. Bu nerde olursa olsun karşıyız. Rum bunu yapıyor. Barışa en büyük engel bu anlayış. Bu Rum da var diye bizde de olmalı diyenler bir felakete hizmet ediyor. Benim en önemli örneğim. Benim eşim Türkiyeli, çocuğum Türkiyeli. KKTC de Türkiye ve Türkiyeli çatışması olmamalı. Toplumsal barış için ortak kültür yaratmalıyız. Bu yüzden çatışmacı ayrımcı eğitim yapılmamalı. İmam hatip vurgumuz bu yüzdendir".

• İDRİS "Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos'un geçtiğimiz günlerde bir TV kanalına verdiği mülakatta çeşitli konuların yanı sıra eğitimle ilgili de açıklamalarda bulunarak, ana okuldan başlayarak okullar açmayı planladıklarını, 3 anaokulun hazır olduğunu, ilkokul ve ortaokul açmayı düşündüklerini, isterlerse üniversite de açabileceklerini, yalnızca bilgiye değil, ahlâki anlamda da eğitim vermek istediklerini dile getirdiğini anımsatan İdris, bu söylemlerin endişe verici olduğunu ifade etti".


TDP Genel Sekreteri Asım İdris ile dün oldukça güzel bir söyleşi yaptık. Asım hoca kısa hükümet dönemi olsa dahi Eğitim bakanlığı döneminde kendi farklılığıyla ön plana çıkmış isimlerden beri. En azından bizim oldukça sıkı bir dostluğumuz oldu bugüne kadar. Bazı açıklamalarından dolayı zaman zaman yanlış anlaşıldığını da düşünürüm ki bu yazımda biraz yer vereceğim.

TDP'nin üçüncü yani kilit parti olacağını her fırsatta dile getirenlerden biri. Tabii UBP ve CTP dışında hangi partiden kimi konuk alırsam alayım üçüncü parti olacaklarını söylüyor. Sandık açılınca bunu hep birlikte göreceğiz. Ama yeri gelmişken şunu da söylemekte fayda görüyorum, demokratik zenginlik açısından evet TDP aktif siyasette ve mecliste olmalı.

Hele hele Asım İdris yeni dönemde kesinlikle parlamento çatısı altında olmalı. Zira Asım hoca ve O'nun gibilerin Kıbrıs Türk halkına katacak ciddi bir tecrübe ön görüleri var.

Haliyle konuyu belli kesimlerce tepki belli kesimlerce de takdir toplayan ilahiyat koleji açıklamasına getirmek istiyorum. Zaten bu konuyu da kendisine doğrudan sordum.

Benim şahsi fikrim İlahiyat kolejinin devamından yana, bunu da yeri gelmişken söyleyim. Zira dinini öğrenmek isteyen her genç kapalı kapılar ardında bunu yanlış ya da yobazlarla yapmak yerine devletin kontrolünde bir ilim yuvasında yapmalı.

Netice de bu bir ihtiyaç.

Asım hocaya bunu doğrudan sordum. İdris bana "Ben kimsenin dini inancından rahatsız değilim, kaldı ki ben de bir Müslümanım. Bir insanın kendi dinini öğrenmesinden nasıl rahatsız olabilirim ki: Benim endişe duyduğum konu laik bir devlette bir taraftan ümmet mantığında bir taraftan da laik anlayışla yetişen çocukların ileride çatışabilecekleri endişesidir. Bu endişelerimi tartışmaya da hazırım. Gözüm kapalı değil hiçbir konuda ya da ciddi ön yargılara sahip değilim. Ancak ben Müslümanım diyen kişilerin bana ciddi hakaretler yağdırması bile İslam hoşgörüsüyle örtüşmüyor. İlahiyat koleji ile ilgili endişelerimi benimle oturup tartışsalar ve kendi ihtiyaçlarını ve sıkıntılarını anlatsalar, bunun gerekliliğini makûl bir dille anlatsalar olaya bakışım değişecek belki de. Güney Kıbrıs Rum Yönetimindeki kilisenin de tutumundan son derece rahatsızım. Güneyde kilise resmen Türk düşmanı bir nesil yetiştiriyor ve ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Her fırsatta Kiliseyi sert bir dille eleştiriyorum. Benim savunduğum laikliktir bunu kimse başka boyutlara çekmemeli" dedi.

Rum kilisesinin tutumu endişe vericidir

İdris, iki toplum arasında ayrılığı körükleyen, laik eğitim sistemine darbe vuran din temelli eğitimi amaçlayan her türlü karar ve uygulamaya karşı olduklarını söyledi.

Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos'un geçtiğimiz günlerde bir TV kanalına verdiği mülakatta çeşitli konuların yanı sıra eğitimle ilgili de açıklamalarda bulunarak, ana okuldan başlayarak okullar açmayı planladıklarını, 3 anaokulun hazır olduğunu, ilkokul ve ortaokul açmayı düşündüklerini, isterlerse üniversite de açabileceklerini, yalnızca bilgiye değil, ahlâki anlamda da eğitim vermek istediklerini dile getirdiğini anımsatan İdris, bu söylemlerin endişe verici olduğunu ifade etti.

Bu tür adımların din temelli yapılaşmanın derinleşmesine neden olacağı uyarısında bulunan Asım İdris, çağdaş olduğunu savunan devletlerin laik yapısını mutlaka koruması, özellikle din ve eğitimle ilişkilerin sağlıklı bir zemine oturtulması gerektiğinin altını çizdi.

Kuzey'de bu ve benzeri endişe verici adım ve yaklaşımları eleştirdikleri ve özellikle Hala Sultan İlahiyat Koleji konusunda yaptıkları uyarılar gibi, Güney'deki benzeri adım ve düşünceleri de eleştirdiklerini kaydeden İdris, Güney Kıbrıs'ta geçtiğimiz aylarda gündeme gelen ve müzakereleri de olumsuz etkileyen, 1950 Plebisiti'nin orta dereceli okullarda anılmasına yönelik karara da o dönem karşı çıktıklarını, söz konusu kararın sonradan bir şekilde bertaraf edildiğini anımsattı.

İdris, bazı Rum Yönetimi yetkililerinin 'Kuzey'de eğitim ve çeşitli alanlarda dini artırıyorlar' yönünde AB yetkililerine şikâyette bulundukları bir dönemde böylesi bir gelişmenin yaşanmasının da manidar olduğunu kaydetti.

TDP Genel Sekreteri Asım İdris, her iki toplumda da, din ile eğitim ilişkilerinin laik yapıyı tehdit edici ve din temelli bir toplum yapısına dönüştürülmesinin, bu yönde adımlar atılmasının adada oluşturmak istedikleri barış kültürü ve çözüm için bir engel teşkil ettiğini vurguladı. İdris, bu tür adımların olası bir çözümün de devamı açısından sıkıntılı bir kültürel ortam yaratacağı düşüncesinde olduklarını kaydetti.

İdris; "Adada ihtiyacımız olan, laikliği esas alan anlayış temelinde, bilime, çoğulcu toplum düşüncesine, çağdaş değerlere sıkı sıkıya bağlı bir eğitim sisteminin verilmesidir" ifadelerini kullandı.

"Benim eşim Türkiyeli, çocuğum Türkiyeli"

İdris "Devlet çağdaş normlarda olmalı. Dayatma dönüşümler, örnek din dayatması, bizi çatışmaya götürecek. Bu nerde olursa olsun karşıyız. Rum bunu yapıyor. Barışa en büyük engel bu anlayış. Bu Rum da var diye bizde de olmalı diyenler bir felakete hizmet ediyor. Benim en önemli örneğim. Benim eşim Türkiyeli, çocuğum Türkiyeli. KKTC de Türkiye ve Türkiyeli çatışması olmamalı. Toplumsal barış için ortak kültür yaratmalıyız. Bu yüzden çatışmacı ayrımcı eğitim yapılmamalı. İmam hatip vurgumuz bu yüzdendir. Sırf birileri Ankara'ya şirin gözükecek diye, birileri Türkiye'den ihale alacak diye bu toplumu dinamitlememeli. Okul yapalım, hastane yapalım. Bunları Türkiye yapsın herkes minnet etsin. Ama ben yaparım, imam hatip yaparım, sonra da imam hatipleri işe alacağız ihale vereceğiz diye ev ev dolaşmak yanlış.

"Bu toplumu ayrıştırıyor"

İdris "Bu tür yapıların en önemli riski hızlı bir etki değişimi ile çok radikal tutumlar izlenilmesi. Fanatik tutumlar gösterebilmesi. Okul ilk kurulduğunda büyük bir hoşgörü ortamı vardı. Öğretmenler bu okula gitmek için tercih yapıyorlardı. Ancak daha sonra bu tam terse döndü. Farklı düşünen öğretmenler okuldan atıldı, baskı ile uzaklaştırıldılar. Öğretmen okuldan ayrılmak için tercih yapmaya başladılar. Keza öğrencilerin çoğu da ailelere verilen maddi vaadler dolayısı ile zorla okula gönderiliyor. Bu zorlama olmamalı".

Evet; Asım hoca ile bu konuyu masaya yatırdık ve konuştuk. Bu konuda kaygıları olduğu açık ama kesinlikle İslam düşmanlığı yok. Bunu net olarak söyleyebilirim. Belki de yapılması gereken İdris'in bu konularda doğru şekilde bilgilendirilmesi ve bazı yanlışlar varsa da genel anlamda bunların düzeltilmesi.

En nihayet bazıları duymasa da birçoğumuz her ezan sesi duyduğumuzda huzur buluyoruz.

***************
Günün Sözü
"Başkasının ekmeğinin ne denli tuzlu, başkasının merdiveninden çıkmanın ne denli zor olduğunu göreceksin."
Dante

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları