Kabine yetersiz kalıyor

Zor günler başladı dersek çok mu erken konuşmuş oluruz?

Geçtiğimiz haftanın ne kadar sıkıntılı başladığını söylemeye gerek yok herhalde.

Bu haftanın da geçtiğimiz haftadan bir farkı olmayacak.

Yarın KTOEÖS'ün tüm okullarda 10:00-12:00 saatleri arasında grev gerçekleştireceğini ve bu grevin esas nedenin hükümetin meclisten geçirdiği yasalar olduğunu biliyoruz.

Sanırım artık eylemli, grevli günler bir şekilde tekrardan başlıyor ve genelde bu tür tepkiler hükümetlerin seçimlere yakın olduğu dönemlerde baş gösterir.

Hükümetin daha ikinci yılında bu denli sert eylemlerle karşı karşıya kalması hükümetin pek de hayrına değil.

Hayrına değil de yarın sabah erken seçim olsa ve iktidara CTP gelse ya da DP gelse ne fark eder; ne değişir?

Cevabı bilmeyen mi var?

Tabii ki hiçbir şey değişmez.

Çünkü denenmiş partiler hepsi...

Peki ne yapmak lazım?

KABİNE YETERSİZ KALIYOR

İsyan mı etmeliyiz, arbede mi yaratmalıyız?

Tabii ki hayır.

Görev hükümete düşüyor.

Sorunların üzerine ciddiyetle gidecek bazı isimleri hükümette yetkili konumlara getirmek artık kaçınılmazdır.

Hükümetin kabinesinin yarısının kelime anlamıyla başarısız ve yetersiz olduğunu bir kere kabul etmek lazım.

Düşünsenize memleketi ekonomik kaos aldı götürdü hala brucellalı et yensin mi yenmesin mi tartışması saçma bir şekilde devam ediyor.

Ekonomik anlamla Ekonomi Bakanlığı ciddi bir vizyon ortaya koyamıyor çünkü ülkedeki ekonomik gidişatı Maliye Bakanlığı yürütüyor.

O da ne kadar başarılı yapabilirse...

Yani bu durumda Ekonomi Bakanlığı sadece sembolik kalıyor.

Kimbilir Ekonomi ve Maliye Bakanlığı aynı çatıda olsaydı daha mantıklı olurdu belki de.

Yani bu yazdıklarıma daha birçok örnek ekleyebilirim.

Hiçbir bakanımız bana alınmasın.

Başarısızsınız ve siz de bunun farkındasınız...

Başarılıyız diyenler ne yaptıklarını anlatsın.

Bekliyorum anlatın.

Eğer bu ülkenin hayrına birşeyler yapılıyor olsaydı bugün bu eylemler yaşanmazdı.

MİLAT 4 ARALIK

4 Aralık tarihinde milat var.

Nedir bu milat?

UBP kurultayı.

Bu kurultay gerçekleşene kadar ülkemizde adam akıllı hiçbir iş yapılamayacağı gerçeğini de göz önünde bulundurursak, vay halimize...

Evet, eylemler başladı.

Sancılı bir sürece girdik ve bu sürece erken girdik gibime geliyor.

Sendikaların ve vatandaşın oldukça soğukkanlı davranması gerekiyor.

Hükümet, ivedilikle vatandaşın yanında olduğunu ve iş yapmaya çalıştığı imajını yaratabilmeli.

Bakınız yaratmalı demiyorum çünkü 4 Aralık'a kadar bu ülkede her bakan bir kral gücündedir ancak 4 Aralık'tan sonra herkes özüne dönecek.

Çok mu ağır oldu bu sözler?

Eeee, bu halkın da düştüğü durumlar ağrına gidiyor beyler...