Taçoy'un 'Eroğlu, siyasetteki babamdır' sözleri gerçek mi?

UBP Kurultayı'na haftalar kala çeşitli spekülasyonlar, entrikalar ve iddialar havada uçuşur oldu.

En yakın olanını tutup aşağı çekiyoruz.

Bilindiği gibi CTP-BG Genel Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde Lefkoşa Polis Müdürlüğü'ne giderek polise verdiği ifade olay oldu ve günlerdir konuşuluyor.

Kıbrıs Postası'nın bu konuyla ilgili yaptığı araştırma neticesinde Başbakanlık Denetleme Kurulu`nun, Başsavcılığın polisten böyle bir talepte bulunmadığı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın da bu konuda herhangi bir görevlendirme talebinin olmadığı bilgisine ulaşıldı.

Kıbrıs Postası'nın bu tespitlerini göz önünde bulundurduğumuzda, söz konusu bu kurumların dışında hangi mercinin ne maksatla bir parti genel başkanını Lefkoşa Polis Müdürlüğü'ne çağırarak ifade aldığı sorgulanır ve konuşulur hale geldi.

Kıbrıs Postası'nın haberini incelediğimde CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Soyer'in "bu iş, belli odakların işi" açıklaması ve Kıbrıs Postası'nın konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi ile Başbakan İrsen Küçük'ün arasında siyasi bir çatışma başlatmak ve UBP Kurultayı öncesinde Cumhurbaşkanı Eroğlu`nun kurultay üzerindeki etkisini artırmak yönünde iddialar orta yere koyması ile bir süre once bende konuk olan UBP Lefkoşa Milletvekili ve başkan adayı Hasan Taçoy'un açıklamalarını haklı çıkartır şekilde.

Ne demişti Taçoy?

11 Kasım 2010 tarihli yayından bir kesit..

" 'Herkesin sandığından farklı bir sonuçla ben ikinci tura kalacağım'. Ne demekti bu? Meraklı gazeteci edasıyla Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile olan ilişkilerinin ne durumda olduğunu sordum. "Sürekli Eroğlu ile görüşürüm, kahvesini içerim ve yemek yerim; benim siyasi anlamda babamdır" demez mi?

Ve ardı ardına sıraladığı tüm sözler bana adeta "EROĞLU BENİM YANIMDA" cümlesini anlattı.

Aynen bunu söylüyordu Taçoy.

Peki gerçek bu muydu?

Yoksa Taçoy, Eroğlu'nu kullanarak reklam mı yapıyordu?"

Evet bunları söylemişti Taçoy bana.

Ve hiç unutmuyorum "Beni iyi takip et, göreceksin ikinci tura ben de kalacağım" demişti.

Şimdi Kıbrıs Postası'nın Sn. Soyer'in verdiği mektubu ele geçirmesi ve bu mektupta yer alan ifadelerde; ne Başbakanlık Denetleme Kurulu`nun, ne Başsavcılığın ne de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın polisten böyle bir talepte bulunmaması bu işin başka güçlü bir otorite tarafından yaptırılmış olabileceğini gözler önüne seriyor.

Peki bu kişi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu olabilir mi?

Son birkaç gündür birçok kişi bunu mırıldanıyor.

Eğer bu böyle ise Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun desteklediği aday Sn. Başbakan İrsen Küçük değil de Sn. Taçoy mu?

Ekonomik anlamda böylesine zor bir dönemde Başbakanlık yapan İrsen Bey'in bir de ana muhalefet partisini sert bir şekilde kurultay öncesinde karşısına alması ne kadar akıl işidir?

Siyaset zor bir dönem yaşıyor.

Kimin nerede olduğu hiç belli değil.

Umarım bir an önce UBP Kurultayı gerçekleşir, kazanacak olan kazanır ve bu ülkenin sorunlarının üzerine gidilir.

Tabii unutmamak lazımdır ki şu an bu süreci en iyi kotaracak adam Başbakan İrsen Küçük'tür.