Parasız bayram

Söyleye söyleye en nihayet bayram da geldi.

Bugün Kurban Bayramı.

Evvela herkesin mübarek Kurban Bayramı hayırlı olsun.

Tabii hayırlı olsun demesiyle hayırlı olacak olsa ne kadar iyi olurdu.

Bildiğiniz gibi dün de KKTC'nin 27'nci kuruluş yıldönümü de tüm ada genelinde bozuk bir moral içerisinde kutlandı.

İlk kez bir grup sendikacı TC Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'i protesto eden belli başlı sendikalarla başlandı dün güne ve bu tür eylemler gün boyu sürdü.

Hele hele KKTC tarihinde Türkiye'nin üst düzey yetkililerini protesto etmek hiç alışıla gelmiş bir durum değil.

Evet böyle bir gündü dün.

Her ne kadar bayram alışverişi için insanlar sokaklara dökülmüş olsa da halkın büyük bir çoğunluğu parasızlığından dolayı evinde oturmayı tercih etti.

Yine bildiğiniz üzere 400'ün üzerinde KTHY çalışanı işsiz evinde oturmaya mahkum edildi. Peki bu bayramı eskilerinden farklı kılan neydi?

Elbette ki şu hani pek çok kimsenin eskiden şu veya bu şekilde güzel geçirdiği bayramların işsizlik ve parasızlık nedeniyle bu bayramı tatsız geçirecek olması.

Peki bu durum hangi kesimlerin ne kadar umurunda?

Sanırım birkaç sendika ve halkımızın bir kısmı hariç kimsenin umurunda değil.

Düşünsenize bugün için tüm hazırlıklar yapılmış, elbiseler alınmış, kebaplar, yemekler; her şey..

Şimdi diyeceksiniz ki eee insanlar bayram yapmasın mı?

Yapsın yapmasına da sayıları çok da fazla olmayan fakir ve ihtiyaçlı insanları unutmayarak yapsınlar bayramlarını…

Bu nasıl mümkün olsun ki diyeceksiniz?

Herkes bildiği iki ihtiyaçlı insana yardım etse bu bayram sanırım bir nebze rahatlatır bu ihtiyaçlı insanlarımızı.

Ama gururlarını incitmeden tabii.

Evet, ekonomik kaosun, eylemlerin, protestoların ve işsiz insanlarımızın her geçen gün arttığı ülkemizde iki bayramı birlikte kutluyoruz.

Buruk bir şekilde kutluyoruz bayramlarımızı çünkü hiçbir şey eskisi gibi değil bu sefer.

Bu kadar devinim ve sancı içerisinde oturun da bir kahve için bakalım boğazınızdan geçecek mi?

İyi bayramlar...