İrsen Küçük, Başbakanlığı hak ediyor

Evet en sonunda günü geldi işte yarın UBP'nin kurultayı var ve UBP'li delegeler yarın yalnızca UBP Genel Başkanını değil ayni zamanda Başbakanı da seçecek.

Bu nedenle kurultay aslında önemli. Kıbrıs Genç TV'deki dünkü sabah programında Başbakan İrsen Küçük stüdyo konuğumdu.

Vakit darlığından sadece yarım saat sohbet edebildik canlı yayında.

Başbakan Küçük'ün kendinden emin tavırları her halinden belliydi.

Heyecanlı mısınız diye sordum?

"Her yeni güne heyecanla başlıyorum çünkü bu ülke için yapacak çok işim var" dedi.

Ulusal Birlik Partisinde Başbakan İrsen Küçük'ün Başkan olmasının ardından yeni bir dönemin başladığını söylemek lazım.

Ülkenin dört bir yanının grevlerle sarsıldığı bir dönem ancak unutulmaması gereken başka bir nokta var.

İrsen Küçük bugünkü durumu kucağında miras olarak buldu.

Bunu hepimiz biliyoruz.

Bugünkü konjektürün yaşanmasında Başbakanı suçlamak oldukça yanlış.

Dönemin hükümetlerinin ki buna Cumhurbaşkanı Eroğlu da dahil imzalamış olduğu protokolleri bugün Başbakan Küçük uygulamaya koymuştur.

Aslında Başbakan bundan dolayı eleştiriliyor.

Bütün mesele bu.

Daha önce de Türkiye ile protokoller imzalanır ancak hiçbir zaman uygulamaya konmazdı; ancak ne Türkiye eski Türkiye ne de KKTC eski KKTC. Türkiye ekonomik anlamda artık ciddi bir disipline sahip ve KKTC artık batma noktasında.

Çünkü bugüne kadar sürekli haklar ve kazançlar verildi.

Gereğinden fazla verildi. Ancak kazanın dibine gelindi beyler; para bitti.

Artık bol keseden işler yürümüyor.

Keşke yürüse ama artık bitti.

Şimdi gelelim protokollerin uygulanmasına.

Sevgili Rasıh Reşatı'n söyleminden alıntı yapıyorum.

"tarihte ilk kez KKTC'de bir plan program uygulanıyor" evet tarihte ilk kez planlı programlı bir dönemden geçiyoruz.

Bugüne kadar hep günübirlik yaşadık ve yönettik.

Bireysel menfaatler peşinde koştuk.

Zenginimiz daha zengin fakirimiz daha fakir oldu. İşte bir önemli sorunda burada başlıyor.

Ekonomik dengenin ve eşitliğin yakalanabilmesi için Başbakan İrsen Küçük başkanlığındaki hükümet 4 Aralık sonrasında işsiz gençlerin iş bulması ve ekonominin kayıt altına alınarak Türkiye'ye daha az bağımlı hale gelmenin yollarını aramalı ve bulmalıdır.

Anavatan her zaman anavatan ama artık ayaklarımızın üzerinde durmak için çalışmalıyız.

Hükümette bunu motive etmeli ve dik durmalı.

Gelelim 4 Aralık kurultayına.

Bu konuyla ilgili yazıp çizdik yeteri kadar.

Yarınki seçimin ardından İrsen Küçük Genel Başkanlığı kazanacak ve yoluna devam edecek.

Bu kadar net.

Birinci turdan kazanmaması için hiçbir sebep yok.

Üç adayın olması oyları bölecek mi bölecek.

Ama bu durum yarışın birinci turda bitmesini engellemeyecek.

Hasan Taçoy Lefkoşada bir gruba hakim; Ahmet Kaşif'te ülkenin doğu bölgesinde belli bir güce hakim.Ancak İrsen Küçük ülke geneline hakim biri bir de Başbakan.

Bu fotoğrafı başka türlü okuyan varsa yazsın.

Kazanmalı mı İrsen Küçük evet kazanmalı; çünkü ne yolsuzluk yapmaya eğilimli bir siyasetçi ne de kompleks sahibi.

Görgülü ve doymuş bir adam. Mesleği siyaset; zenginlik arayışı değil.

Bu nedenle Başbakan olmalı ve KKTC'nin yoksulluğunu ortadan kaldırmalı.

Önemli Not: Nasıl ki bir gazetecinin bir siyasiye küsme hakkı yoktur; siyasilerin de gazetecilere küsme hakları yoktur.

Sahip olduğunuz koltuğu hakkıyla doldurmak istiyorsanız halkı tam anlamıyla kucaklamalısınız.

İnsanların arkasından şikayet ederek değil.

Lafı yüzüne söyleme erdemine sahip olmalısınız.

Akıllı siyasetçi kimdir biliyor musunuz?

Kızgın gazeteciler yaratmayan siyasilerdir.

Benden söylemesi…