Takdir ve teşekkür edebilme sanatı

Yayın Tarihi: 14/06/12 12:24
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bugüne kadar sevgili Alman dostlarımızın ülkemize göndermiş olduğu bağışları getirdiğimi birçoğunuz muhakkak biliyordur.

Aslında ne Almanların nede benim, bu yardımları ülkemize getirmek için bir mecburiyeti yoktur.

Fakat Vatan sevgim ve ondan önce ülkemin insanına olan sevgimden dolayı bunları yapmış olmam da gayet doğal sayılır.

Bu bağışların organize edilmesinden, ülkeye getirilmesine, uygun bir yer ve kişiye verilmesine kadar ne aşamalardan geçildiğini de unutmamak lazım.

Sadece Turgay Hilmi ülkeye geldi ve tekerlekli sandalye, protez veya banyo küveti getirdi ile bitmiyor olay. O kadar basit değil bu işler.

Bazen haftalarca aylarca çalışmam lazım. Bağışları yapacak kurum veya makamları ziyaret etmem de gerekiyor.

Çaldığım hiçbir kapı bugüne kadar yüzüme kapanmadı.

Genellikle Almanya'dan getiriyorum bu bağışları. Almanlar da beni tanıdıkları için güveniyorlar ve ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlar.

Ama ülkemize getirdiğim bu bağışlar yüzünden bazı makamlarımızdan bazen beni hayretler içinde bırakan tepkiler de alıyorum.

Bunları birkaç köşe yazıma dağıtarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Olay Meclis Başkanı Sayın Dr. Hasan Bozer'in Girne Hastanesi'nde Baş Doktor olduğu döneme denk geliyor.

Ülkemizi sayemde tanıyan ve seven bir Alman arkadaşım Lapta'da bir ev Girne'de bir daire alır.

Almanya'da bana yakın oturuyor ve başkanlığını yaptığım Kuzey Kıbrıs'ın Dostları Derneği'nin de üyesi.

Onun dostu olmam ülkemize olan ilgi ve sevgisini bir o kadar daha yoğunlaştırıyor.

Almanya'da büyük bir şirketin sahibi.

Ülkemize yapmış olduğu en küçük yardımı konu ediyorum bugün.

Uçak ile ülkeye geldik. Büyük bir sandık dolusu malzeme.

Katkı yapılacak olan kurum Girne Akçiçek Hastansei.
Dr. Hasan Bozer ile haberleştik. Ertesi gün saat 10'da hastanede buluştuk.

Bütün medya orada. Dr. Bozer ve görevli birkaç doktor arkadaş.

Alman arkadaşım, ben, Dr. Bozer ve diğerleri, sandığı açtık.

İçinden aspiratörler, tekerlekli sandalye, hastanenin ihtiyacı olan elektronik araç gereçler.

Bugünkü değeri ile 8,000 Avro.

Basın önünde açıklamalar, teşekkürler dile getirilirken odaya beyaz önlüklü birisi girdi.

Yüzümüze bakıp sandığın başına gitti. Hesap sorar gibi " Nedir bunnar" dedi.

"Bağıştır" dedim. "Almanya'dan"

Yüzündeki tatminsizlik ifadesi ile sandığı karıştırmaya başladı ve arkadaşımın sandığa koymuş olduğu bir adet röntgen filmini eline alarak bana baktı.

"Ma bir tane film var sadece?" dedi. "Evet… Bağışın sayısı, siparişi olmaz" dedim.

"Sen bilirmin şu ben bunun içinde yüz tane filim çekerim günde da bula bula bir tane film getirdin bize?"

Seviye bayağı düşmüştü. Sandığı kapatıp gitmek üzereydim ki Dr. Hasan Bozer kızgın röntgen sorumlusunu odadan çıkardı.

Ortalık yatıştıktan sonra kahvelerimizi içip ayrıldık.

Arkadaşım biraz şaşırmıştı.

Ama bu onun ülkemize olan sevgisini etkilememişti.

Büyük yangında 10,000 Mark'lık yardım yapan bu arkadaşımın diğer tecrübelerini de yakında kaleme almak istiyorum.

Bazen yardım yapmak için bazı insanlardan özür dilemek lazım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları