Basınımıza Sanat adına TAM NOT

Yayın Tarihi: 19/09/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Son zamanlarda basınımızda sanat ile ilgili bir yoğunlaşma var.


Artık Sanat etkinliklerinin, siyaset, trafik kazaları ve grevler kadar ön plana çıkması sanatçıları ve sanat severleri mutlu ediyor.
Gazetelerimiz, radyolarımız ve televizyolarımız Sanat'a ve Sanatçıya geçmişe göre dikkat çeken bir ilgi göstermeye başladılar.


İşte ülkemizin basınından da beklediğim bu idi.


Bakmayın arada bir kızarım eleştiririm ama ne kadar iyi niyetli olduklarını da bilirim basındaki arkadaşlarımın.


Sanat etkinliklerinde ne olup olmadığını da biraz ip uçları vererek onlara yazıp gönderdiğimde eminim mutlu oluyorlar.


Sanat'ı haber yapmak ile eleştirebilmek arasında çok büyük fark vardır.


Bir etkinliğin nerede ne zaman olacağını anons etmek veya salonun doluluk oranı veya kimlerin gittiğini haber yapmak tabii ki medyanın görevidir. Zor bir görev değildir.


Ama bir etkinliğin içeriğini profesyonelce yorumlayıp, eleştirip bunu halka eğitici bir şekilde aktarabilmek büyük bir hizmet ve sanattır. Kolay değil.


Ülkemizde gelişmekte olan medyamızda henüz gerçek anlamda bir sanat eleştirmenimizin bulunduğunu duymadım. Gözümden kaçtıysa da af ola.


Buna rağmen geçmişe göre medyamızın sanata karşı olan ilgisi farkedilir bir şekilde artmıştır.
Ama medyamızın, birşeye de dikkatini çekmek istiyorum.


Ülkemizde yapılan festivallerin fazlası "Kültür Sanat Festivali" olarak isimlendiriliyorlar.


Bu fark halkımıza belki aydınlatıcı bir şekilde aktarılabilir.


İçeriklerine bakıldığında ise aslında eskiden "Panayır" olarak bildiğimiz bu etkinliklerin adı değiştirilerek "Kültür Sanat Festivali" oluyor.


Cincirakların, çarpişan arabaların, nişancılık atışlarının, pamuk şekeri, pastelli, hellim satılan bu etkinliklerin adına eskiden olduğu gibi "Panayır" dense daha uygun olur diye düşünüyorum.


Eskiden "Panayır" Panayır idi, "Kültür Sanat" da Kültür Sanat idi.


Bilmiyorum belki benim "Sanat" anlayışım biraz farklı olduğu için mi böyle düşünüyorum.


Bunun dışında diğer ülkelerde de olduğu gibi Medyamız güzel Folklörümüz ve Halk Danslarımızın yanında, Klasik Batı Müziğine ve özellikle Bale'ye de biraz daha yaklaşsa, ülkemizdeki siyaset karmaşasından sanat'a hasret kalmış olan insanlarımızı biraz da olsa uzaklaştırabilirler.


Haydi ülkemin değerli Medya'sı ve değerli yazarları. Yetişmekte olan modern insanlarımızı, yazılarınıza Kültür ve Sanat'a daha fazla yer vererek daha ileriye götürün.


En azından haftada bir gün televizyonlarımızda Berlin Filarmoni, Şikago Senfoni Orkestras'ını veya Londra Filarmoniyi, bir operayı, bir müzikali, bir baleyi görmek sanat severlerimizin beğenisini de kazanacaktır.


Bir bestecinin hayatını ve eserlerini içeren programlar hazırlayarak çocuklarımızı eğitin.


İnsanlarımız sanatı izlemedikçe, duymadıkça neyi bilmediklerini bilemezler. Bu değerlerden onları mahrum etmeyin.


Medyamızın sanata gösterdiği büyük gayret ve ilgiyi bütün samimiyetimle takdir ediyorum, ve bunun devamının daim olmasını diliyorum.


Sanatın kalitesi kültür kalitesinin şaşmaz bir göstergesidir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları