Cehaletin daniskası kkkm

Ülkemizde yine sayıları artan bir cahiller ordusu kol geziyor.

Üreyen bakteriler gibi.

Bunlar ne şapel bıraktılar ne Girne Kalesi.

Tarihi eserin ne olduğunu bilmiyorlar.

Hurda zannediyorlar kalıntıları.

Dozerlerle sanki savaş açıyorlar tarihe.

Sonra da müsteşarlar müdürler çıkıp "daşcıkları toplanıp tekrar yapılacak" diyorlar.

Karşılarında olan bizleri ahmak sanıyorlar.

Savrulan paralar ile tarihi eserlerimiz restore edilseydi bugün belkide UNESCO KKTC'nin tümünü "dünya kültür mirası merkezi" ilan ederdi.

Olayın farkında değiller.

Tarihi eserlerimizi yıkanları, zarar verenleri düşündükçe aklıma sulu mahallebi geliyor.

Beyinlerini tarif edecek başka bir ifade bulamıyorm bu mahlukat için.

Çevresini güzelleştirme adı altında Girne Kale'sinin duvarlarını kemiriyorlar.

Tarihi ağaçlar devriliyor kale duvarlarının üstüne.

İş işten geçtikten sonra da yetkililer ortaya çıkıp olayı öyle bir yorumlarlar ki herkes yapılan zararın doğru olduğuna inanır.

Gelelim bu akıllıca değiştirilen köy kasaba isimlerine.

TEMPLOS oldu ZEYTİNLİK

Adını Templar şövalyelerinden almış olan bu köyün adını Zeytinlik yaptı mahallebiciler.

Sonra da milli hastalığımz haline gelmiş olan festivaller çerçevesinde "Zeytin Festivali" düzenliyorlar.

Şövalyelerin tarihini yaşatacak organizasyonlar yerine zeytin festivali.

Bütün dünyanın beklediği festival. Turistler akın akın zeytin görmeye gelecek.

Aslan Yürekli Richard'ın konakladığı bir köyde.

Adı bile geçmiyor.

Halbuki iki at al, üstüne de şövalye kıyafetli adamları oturt, resmlerini çek ve koy turizm dergisine.

İlle zeytin da olacaksa ellerine da birer şişe zeytin yağı verin olsun bitsin.

Tarihi ve kafayı kullanabilseydiler, Aslan Yürekli Richard'ın torunlarının yaşadığı köy diye reklam da yapılabilirdi.

Richard'ın odası, yatağı ve zeytin ağacı gibi.

Mahallebinin suyu fazla gelince olmuyor.

Templar şövalyelerinin bize bıraktığı tarih bizim neyimize yarar ki zeytin varken.

Richard ve şövalyeleri mi yoksa zeytin mi önemli?

Fakat bu şövalyeler bize bir de Kale bırakmış Yeni İskele, Boğaz ve Kalecik tarafında. Gastria Kalesi.

Dün bir iki mahallebici de bunun farkına varıp kalıntıları dozerlerle "halletmişler" ( bir bakanımızın kullandığı tabir )

Eski kale ne işe yarar ki?

Bölge Kaymakamı da polisleri almış ve olaya müdahale etmiş. Raporlar, tutanaklar vs.

Ameliyat çok başarılıydı ama hasta öldü.

Hafta sonu diye makamlardan bir açıklama gelmedi. Mesai saatleri dışında amma da gelir ha. Tutumayana

Yarın Gastria Kalesi'nin kalıntılarının toplanıp tekrar yapılacağını bize sulu mahallebi yedirerek anlatırlar herhalde.

Şapel için de açıklama yapmışlardı ama Nuhun Gemisi'nin kaptanı onlara cevabını verdi.

Alın size bir festival daha: "Tarihi Eser Yıkma Festivali"

Alın kazma kürek ve gusboları gidin festivale.

Bir tane daha: Eylül sonunda Karpaz Altın Sahili katletme festivali. Müzik festivali yapacaklarmış mahallebi beyinliler.

80 BİN kişilik festival olacakmış. Katliam yaparken müzik dinletecekler.

Yakında ne geçmişimiz ne de geleceğimiz kalacak.