Vergi iptal davasından sonra cevaplandırılması gereken hususlar

Yayın Tarihi: 31/01/11 12:06
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasası, Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkeme'nin 13 Ocak 2010 tarihinde okunan 4/2010 sayılı gerekçeli Kararı ile iptal edilmiş ve bu Karar Resmi Gazetenin 14 Ocak 2011 tarihli, EK II, Bölüm I ve Sayı 10 nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu davada yer alan iddialar ile karşı görüşlerin değerlendirilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli Kararını başta iktidar mensuplarının ve diğer ilgili ve yetkililerin KKTC'nin hukukun üstünlüğü ile hukuk devleti ilkelerine ve temel hukuk prensiplerine bağlı olduğunu anlamaları ve içlerine sindirmeleri için iyice okumaları gerekmektedir.

Bahse konu Karar incelendiği zaman toplam 8 maddeden oluşan ve 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe geçirilmiş olan bu Değişiklik Yasası'nın 3(2). ile 4. madde kuralları başvuru konusu olmadığı için iptal kararına dahil edilmemiştir.

Nedir bu iptal edilmeyen kurallar?

Bu kurallardan bir tanesi, hükümetin sözkonusu yasa değişikliği hususunda Meclisten geçmesini sağlamak amacıyla emekli ikramiyelerinden vergi alınmayacağı hususunda muhalefet partilerini ikna etmek için Gelir Vergisi Yasası'ndaki ilgili istisna kurallarının bir benzerinin yasadan çıkarılıp aynisinin tekrar yasaya eklenmesi suretiyle muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerine yönelik bir tür "açıkgözlük" içeren bir düzenlemedir.

Diğer bir anlatımla, sözkonusu 3(2). maddesindeki istisna kuralı Değişiklik Yasası'nda yeralmamış olsa idi zaten esas yasadaki benzeri kuralın bulunması dolayısıyla hiçbirşey değişmeyecekti.

Yani, bu düzenleme eşeğini kaybettirip sonra buldurma hikâyesinin birebir aynisidir.

İptal edilmeyen diğer bir değişiklik de 4. maddede yeralmıştır.

Bu madde, devlete veya yasa ile oluşturulan kuruluşlar veya spor federasyonlarına yapılan sponsorluk giderlerinin yüzde yüzünün gider olarak işletmelerin hâsılatından indirilmesini öngören kuralları düzenlemiştir.

Gelelim, Anayasa Mahkemesi'nin Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasası'nın iptal ettiği 2, 3(1), 5, 6 ve 7 maddelerine. İptal kararı 1 Eylül 2010 ile 13 Ocak 2011 tarihleri arasında 135 gün yürürlükte kalan ancak 14 Ocak 2010 tarihinden sonra hukuken geçersiz kılınan maddelerin oluşturduğu yeni durumla ilgili Maliye Bakanlığı'nın cevaplandırması veya açıklaması gereken hususlardır.

Diğer bir anlatımla, iptal tarihinden sonra vergi yükümlülerinin ve vergi sorumlularının yeni durum karşısında izleyecekleri prosedürlerin neler olduğuna.

Kaldı ki, kamuoyuna böyle önemli bir konuda ve özellikle aşağıdaki sorular hakkında resmi açıklama yapması başta Maliye Bakanlığı olmak üzere hükümetin asli görevleri arasında olması gereken önemli bir husustur.

Açıklama ve cevap bekleyen konuları şöyle özetleyebilirim:

(a) KKTC Devletinden ve fonlarından emekli maaşı alanların ödenekleri sözkonusu Değişiklik Yasası'nın iptali ile vergiden tekrar muaf tutulmuştur. Bu durumda;

(i) Halen ödenmemiş olan 13'üncü maaşlardan vergi kesilecek mi?

(ii) 1 Ocak-13 Ocak 2011 dönemine ait döneme tekabül eden emekli ödeneklerinden kılavuzların bulacakları dâhiyane "pro-rata" yöntemine göre Ocak ayının 13 günlük emekli ödeneklerinden vergi kesinti yönüne gidilecek mi?

(iii) Emekli ödeneklerin Gelir Vergisi kapsamına alındığı 1 Eylül 2011 tarihinden itibaren vergi muafiyet sınırı altında kalmış olanlar da dâhil olmak üzere emekli veya sosyal sigorta ödeneği alanların kira gelirleri de %10 stopaj yöntemiyle vergiye tabi tutulmuştu. Değişiklik Yasası dolayısıyla stopaj yükümlülüğü kapsamına sokulanların 1-13 Ocak 2011 tarihlerine tekabül eden 13 günlük kira gelirlerinden vergi ödemeleri talep edilecek mi?

(iv) Maliye Bakanı, davanın iptali halinde kesintilerin emeklilere iade edileceği hususunda Mahkemeye verdiği taahhüdü yerine getirecek mi? Bu taahhüdün yerine getirilmesi için bugüne kadar herhangi bir karar üretildi mi? Her konuya anında cevap veren Sn. Maliye Bakanı bu konuda kamuoyuna vereceği bilgi var mı?

(b) 1 Ocak-31 Ağustos 2010 aylarında kamu görevlilerine ve özel sektör müstahdemlerine Yasa Değişikliği öncesi tanınmış olan %17 özel indirim 1 Eylül 2010'dan itibaren %10'a düşürülmesi dolayısıyla 4 ay kesilen fazla vergilerin Esas Yasa olan Gelir Vergisi Yasası'nın "yıllık vergilendirme" esasındaki nihayi vergi hesaplanması sonucunda mahsup edilemeyen fazla vergiler çalışanlara iade edilecek mi veya başka bir yöntem ile bu vergi alacakları karşılanacak mı?

(c) Esnaf, zanaatkâr, serbest meslek sahibi ve çiftçilere 1 Ocak-31 Ağustos 2010 döneminde tanınmış olan %10 özel indirim hakkı, Vergi Dairesi tarafından Nisan 2011'de yapılacak olan 2010 yılı vergi tarhiyat işlemlerinde Esas Yasa'daki kurallar mı, yoksa yıllık indirim hakkı yerine kılavuzların icat ettiği 8 ay ve "pro-rata" esasları mı dikkate alınacaktır?

(d) Emekli ödeneğine ek olarak sair geliri olanların vergilendirilmesinde ilgili dönem için Değişiklik Yasasında öngörülen indirim ve muafiyetler için "pro-rata" esasları mı yoksa Esas Yasa'da öngörülen kurallar mı uygulanacaktır?

(e) Ocak ayı tamamlanmak üzeredir. İşverenler vergi sorumlusu sıfatı ile müstahdemlerinin ödeneklerinden yapacakları aylık vergi kesinti işlemlerinde 2011 yılı için uygulayacakları genel muafiyet, özel ve diğer ailevi indirimler ile vergi cetvelini beklemektedirler. Bu kurallar ne zaman ilân edilecektir? Bu husustaki Gelir Vergisi Yasası'nın 12(1). maddesinin ilgili kuralı kılavuzların bilgisi için aşağıda belirtilmiştir.

"12(1) Vergi matrahının saptanmasında, safi kazanç ve iratlardan yılda, yükümlünün kendisi için Bakanlar Kurulu kararıyla her yıl Ocak ayı içinde saptanacak bir indirim yapılır.

Ancak, bu indirim miktarı ile ilgili yılın vergilendirme dönemi başında yürürlükte bulunan asgari yıllık ücretin 14. maddede öngörülen özel indirim miktarı toplamları, yıllık asgari ücretten az olamaz."

Yukarıdaki kurala istinaden vergiden muaf tutulacak miktar bu yazıyı kaleme aldığım 27 Ocak 2011 tarihi itibarıyla bu konularda herhangi bir Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlanmış değildir. Vergi sorumlusu olan işverenlerin hizmetlilerine yapacakları ücret ödemelerinden 2011 yılı vergi hesaplamalarını hangi esas ve kıstaslarda yapacakları Ocak ayının sonuna gelinmiş olmasına rağmen maalesef bilinmemektedir.

Anımsanacağı gibi, 12 Ağustos 2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Değişiklik Yasası ile birlikte Gelir ve Vergi Dairesi'nin vergi alacağı için jet hızıyla ilgililere yayımlamış olduğu Genelgeler gibi, Değişiklik Yasası'nın iptali ile yeni oluşan durum hakkında maalesef gerek Maliye Bakanının iptal kararı sonrası görüşünün kamuoyuna açıklanmaması, gerekse Gelir ve Vergi Dairesi'nin oluşan yeni hukuki durumu karşısında en azından yukarıdaki soruların cevaplarını ve vergi hesaplaması işlemlerini açıklayan hiçbir Karar, Genelge veya resmi duyuru yayımlamaması çok düşündürücüdür.

Yasal düzenleme iptal edilinceye kadar bu konuda sürekli görüş ve talimatlar üretenlerin, Değişiklik Yasası'nın iptalinden sonra da kamuoyuna gerekli bilgileri vermeleri de asli görevleri olması gerekir.

Sadece "Mahkeme Kararına Saygılıyız" gibi basmakalıp beyanatlarla önemli bir konuyu geçiştirmek devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz.

Bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli iptal kararının 29'uncu sayfasında yeralan ve hükümete yönelik bir mesaj özelliği taşıyan aşağıdaki bir cümleyi vurgulamak isterim:

"Hukukun üstünlüğü ile hukuk devleti ilkeleri ve temel hukuk prensiplerinin en önemli gereklerinden birisi kişilerin kazanılmış haklarına herkesin saygı göstermesini sağlamaktır."

KKTC bir hukuk devleti olduğuna ve haklara saygı gösterilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gerçeğine istinaden gerek Maliye Bakanı gerekse kılavuzları Değişiklik Yasası'nı kaleme aldıkları ve savundukları gibi, yukarıdaki sorulara ve bundan sonra, şayet biliyorlarsa, yasal çerçevesinde nasıl bir vergilendirme yöntemi izleneceği konusunda acilen tüm kesimleri bilgilendirmeleri ülkemizin sosyo-ekonomik geleceği bakımından gereklidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.