Polis Genel Müdürlüğü'nün Eğitim Etkinlikleri: Hükümetlere Örnek Olmalıdır (1)

Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan "Mali Suçlarla Mücadele Birimi personelinin eğitimlerini tamamlamaları dolayısıyla 25 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen sempozyum mezuniyet ve ödül törenine kurs eğitmeni ve konuşmacı olarak iştirak ettim.

Gerek "Mali Polis Birimi" olarak tanımlanan Birimin oluşmasında ve bu amaçla üç ay süre ile eğitim gören çeşitli rütbelerdeki genç polislere mezuniyet belgelerinin verilmesi gerekse bu etkinlik dolayısıyla konu ile ilgili uzmanların görüşlerine yer vermek için düzenlenen sempozyumda KKTC'li ve TC'li uzmanlar Tebliğler sunmuşlardır.

Bu Tebliğlerin her biri KKTC hükümet yetkililerine yapmaları gereken düzenlemeler hakkında birçok bilgi ve öneriler içermiştir.

Maliye Bakanı Sn. Ersin Tatar bu etkinliği baştan sona kadar izleyen tek hükümet yetkilisi olmuştur.

Cumhurbaşkanı Sn. Dr. Derviş Eroğlu sempozyumun son bölümündeki ödül törenine iştirak etmiştir.

Özellikle, mali suçlarla mücadelede Mali Polis Birimi oluşturması ve bu Birimde görevlendirilen polislerin çeşitli mali konularda eğitilmesi hususunda almış olduğu karar için Polis Genel Müdürlüğünü kutlarım.

Yıllardır mali ve ekonomik konularda hiçbir Bakanlık herhangi bir panel, konferans, sempozyum ve benzeri mesleki eğitsel etkinlik yapmamıştır.

Keza, hizmetiçi eğitim konularında da herhangi bir eğitim programı düzenlenmemiştir.

Bu konuda eğitimsizliğin kamu kurum ve kurumlarında yaratmış olduğu olumsuzlukları çeşitli vesillerle ve özellikle bu sütunlardaki yazılarımda belirtmiş olmama rağmen hiçbir önlem alınmamasını üzüntüyle izliyorum.

Her başarının sırrının eğitim olduğunu dünyada bilmeyen kimse olmamasına rağmen herhalde bu konuda yegâne bilgileri olmayanlar son yıllarda KKTC'ni yöneten siyasiler olsa gerek.

Peki, hizmetiçi eğitimlere özellikle son zamanlardaki hükümetler neden hiç önem vermiyorlar?

Kanaatimce, hükümet eden başta Maliye ve Ekonomi Bakanları ile diğer Bakanlar ve yetkililer olmak üzere kamu görevlilerinin mesleki bilgilerini geliştirmesini istemiyorlar.

Neden mi?

Çünkü bilgileri arttıkça yasaları daha iyi öğrenmiş olacaklarından siyasiler kendilerine "iki dudak arasına dayalı talimatları" kolayca veremeyeceklerdir.

Ayrıca, vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarındaki sorunların birçoğu çözüleceğinden siyasilerden yardım isteme için ziyaret zorunluluğu azalacak dolayısıyla siyasi rant da ortadan kalkmış olacaktır.

KKTC'nin bir kurumu olan Polis Genel Müdürlüğü, çeşitli görev ve sorumlulukları yanında Mali Polis yetiştirilmesi ile ilgili çeşitli eğitim etkinlikleri yapabiliyorsa özellikle Maliye, Ekonomi ve diğer Bakanlıklar neden bu tür etkinlikleri yapamıyorlar?

Mali sıkıntıdan mı?

Eğitimci yetersizliğinden mi yoksa zaman darlığından mı?

Hiç şüphesiz cevap hayırdır.

Esas olan yukarıdaki nedenler ve bu kurumların başında olanların vizyonsuzluğu ile KKTC'nin sosyo-ekonomik geleceğine olan inanç derecelidir.

Yukarda belirtmiş olduğum nedenlerle sempozyuma iştirak etmeyen veya edemeyen ilgilileri ve kamu oyunu bilgilendirmek için bahse konu sempozyumda sunmuş olduğum ancak süre darlığı dolayısıyla özetlemiş olduğum "SUÇ GELİRLERİNİN ÖNLENMESİNDE MALİ MEVZUAT EKSİKLİĞİ" konulu Tebliğimin tamamını bu haftadan itibaren üç kısım olmak üzere köşemde sunmayı uygun mütalaa ettim.

Özet

Globalleşen ve hızla değişen dünyamızda hızla artış gösteren suç gelirlerinin ülkelerde yarattığı sosyo-ekonomik ve terör eylemlerinin olumsuz etkilerini önlemek amacıyla demokrasi ile yönetilen devletleri çeşitli önlemler almaya zorlamıştır.

Bu önlemlerin başarı ile sonuçlanması amacıyla devletler kendi iç mevzuatlarında yapmış oldukları düzenlemelere ilaveten bu konuda oluşturulan uluslararası istihbarat ve mücadele birimleri ile işbirliği yapma konusunda andlaşmalar imzalamışlardır.

KKTC 'de bu konudaki yasal düzenleme çalışmaları 1999 yılında başlamış olup devam etmektedir.

Düzenlemelerin en etkin şekilde uygulanması ve kamu maliyesine de gelir kaynağı sağlanması amacıyla bu konuda oluşturulan Kurula Gelir ve Vergi Dairesi temsilcisinin de dâhil edilmesi halinde birçok kayıtdışı gelirlerin vergilendirilmesi sağlanacaktır.

Lack of Financial Rules and Regulations Regarding The Prevention of Offence Revenues

Abstract

In the globalizing world that faces rapid transformation, the purpose of preventing the unfavourable or negative effects, which have shown an upsurge trend nowadays, of the socio-economic and terror activitİes, created by the offence-oriented revenues in countries, have forced the democratic states to take various precautionary measures in this regard.

With the aim of achieving successful results on these measures, in addition to the arrangements made in their local rules and regulations, states have already signed treaties regarding the issue of setting up cooperation with the international intelligence and combat units that have been set up in order to obtain successful results in this regard.

Relevant legal studies and enactment arrangements have been going on in TRNC since 1999. For the effective implementation of these arrangements and also for the creation of a revenue source to the public finance can be achied if a representative from the Revenue and Tax Office will be appointed to the relevant Board for which will provide the taxation of many illegal earnings.

Giriş

Son çeyrek asırda dünyada sürekli artış gösteren ve halk dilinde "kara para" olarak adlandırılan suç gelirlerinin aklanması ve dolayısıyla terör eylemlerinin de finansmanının önlenmesi amacıyla demokratik ülkeler tarafından çeşitli önlemler alınmakta ve bu konuda oluşturulan uluslararası kuruluşlar ile devletler karşılıklı andlaşmalar imzalamaktadırlar.

Ülkeler suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla çalışmalar yaparken ayni zamanda yaptıkları yasal önlemler ve uluslararası andlaşmalara ilâveten kendi ülkelerindeki kamu kurum ve kuruluşları ile diğer ilgili kurumlar arasında işbirliğini, koordinasyonu ve yardımlaşmayı sağlamak amacıyla bu konudaki mevzuatı da uyumlaştırmış ve dünyada meydana gelen değişikliklere paralel bu düzenlemeleri daha da etkinleştirmektedirler.

Bu konuda büyük mesafeler almış olan Anavatanımızdaki çalışmalara 1990 (bindokuzyüzdoksanlı) yılların başında başlanmıştır.

Nitekim, 17.02.1997 tarihinde Mali Suçları Araştıran Kurulu (MASAK) T.C. Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur.

Faaliyetlerini sürdürmekte olan MASAK yapmış olduğu birçok düzenlemelerle etkinliğini büyük çapta geliştirmiştir.

Bu arada çeşitler uluslararası andlaşmalara ek olarak T.C. Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan "Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına ilişkin Sözleşmeyi de imzalamıştır.

Ayrıca, T.C. bugüne kadar sadece mevzuatını düzenleyip uyumlaştırmakla kalmamış, bu konularda 30'a yakın ülke ile "Mutabakat Muhtırası" ve birçok ülke ile de "Çok Taraflı İşbirliği Andlaşmaları" imzalamıştır."

Avrupa Birliği Direktifleri paralelinde düzenlenen bu uluslararası sözleşmenin "Özel Araştırma Yetkileri ve Teknikleri" başlıklı 4'üncü maddesi, mahkemelerin ve diğer yetkili makamların banka ve mali veya ticari kayıtların gösterilmesi veya bunlara el konulmasını, ilgili delillerin toplanmasının kolaylaştırmasını emretme yetkisi ile teçhiz olunmaları için gerekli olabilecek yasal düzenlemeler ile diğer ilgili önlemleri almalarını ve işbirliği yapmalarını zorunlu tutmakta ve gizlilik gerekçesiyle bu kurallara riayet etmekten kaçınamayacaklarını kurala bağlamaktadır.

KKTC mevzuatına bakıldığı zaman bu konuda 4/2008 sayılı "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası" 29 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe konmuş ve 55/1999 sayılı "Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi Yasası" yürürlükten kaldırılmış olduğunu görmekteyiz.

Bu Yasanın yürütülmesi Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesinin yetkisine verilmiş ve bu konuda "Mali Bilgi Edinme Birimi" oluşturulmuştur.

Bu Birimin elde edeceği bilgileri değerlendirmek, incelemeler yapıp bulguları Hukuk Dairesine ve diğer ilgili mercilere aktarmak üzere "Suç Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Kurulu" oluşturulmuştur.

(Devamı Gelecek Hafta)