Özelleştirilmenin özellikleri ne olmalıdır? (2)

Yayın Tarihi: 27/09/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Ayni başlık altında geçen haftaki yazımda özelleştirme ile ilgili belirtmiş olduğum hukuksal düzenlemelere ilişkin kurallara ne kadar özen gösterilirse o ülkenin elde edeceği kazanımların da o kadar çok olacağını açıklamaya çalışmıştım.

Pek tabi ki bu kurallar her ne kadar da mevzuatta yeralırsa alsın bu kazanımların elde edilmesinin esası "politik kararlılık", "ciddiyet" ve "ülkeye bağlılık" derecesiyle ilgilidir.

Bugünkü yazımda özelleştirmenin ilkeleri hakkında olması gereken bazı bilgiler vermeye ve ilgililere ışık tutmaya çalışacağım. Varsayalım ki bahse konu yasa tasarısında belirtmiş olduğum hukuksal düzenlemeler yeralmış olsun.

Bu acaba yeterli mi?

Yasa düzenlemek başka, bu yasadaki kuralları uygulamak ise başka bir konudur.

Dolayısıyla, bahse konu tasarının yasallaşması halinde bu yasayı uygulayacak olanların yetkileri ve bağımsızlık durumu ne olacaktır?

Varlığı ile yokluğu tartışılan Rekabet Kurulunun bu işlemlerde herhangi bir görevi olacak mı?

Bilindiği gibi en iyi yasalar yeteneksiz uygulayıcılar elinde en kötü sonuçları verir.

Özelleştirmenin gerçek anlamda KKTC'nin sosyo-ekonomisine azami katkı sağlaması için aşağıdaki ilkelerin dikkate alınarak bahse konu yasa içeriğinde yeralması kaçınılmazdır:

(a) Özelleştirme işlemlerini yürütmek amacıyla eğitimli, mesleklerinde uzman ve tarafsızlık ilkesini kendilerine
şiyar edinmiş vizyon sahibi kişilerden oluşan bir "Özelleştirme Kurulu'nun" oluşumu;

(b) Özelleştirmeden elde edilecek tüm gelirlerin toplanacağı bir "Özelleştirme Fonu" oluşturulması ve bu Fon kaynaklarının populist amaçlar yerine hangi önemli amaç veya amaçlar için kullanılacağına ilişkin açık ve kesin kuralların yer alması;

(c) İhale ile ilgili kuralların tarafsız ve şeffaf olacak şekilde ve KKTC yatırımcılarına "pozitif ayrımcılık" sağlanacak şekilde düzenlemeler içermesi; (pozitif ayırımcılıktan amaç, özelleştirilecek hak ve varlıklara KKTC'li yatırımcıların yapacakları başvurularda bazı özel indirimlerin ve/veya önceliklerin tanınmasıdır);

(d) Özelleştirilecek veya özerkleştirilecek işletmelerde çalışanların ve emekli olanların sosyal huzursuzluklara ve ekonomik bakımdan menfi yönde etkilenmeleri için gerekli önlemlerin alınması ve düzenlemelerin yapılması;

(e) Özelleştirilecek işletme varlıklarının ve haklarının piyasadaki değerleri ve getirileri de dikkate alınarak "en gerçekçi değerleri" üzerinden hesaplanması için gerekli esas ve kıstaslarının özenle düzenlenmesi;

(f) Stratejik önemi bulunan kurumların özelleştirilmesinde devletin imtiyazlı (ayrıcalıklı) hisse statüsünün uygulanması ve yabancıların bu tür işletmeleri satın alma yöntemiyle elde etmelerinin önlenmesine ilişkin kuralların yeralması veya bu kurumları özelleştirme yerine "ÖZERKLEŞTİRME" yönüne gidilmesi;

(g) Gerçek veya tüzel kişilerin alacakları işletmelerin veya sair ekonomik kıymetlerin "tekel yaratmasının engellenmesi" ve tüketicilerin korunması için gerekli önlemlerin alınması;

(h) Özelleştirilme yoluyla doğal kaynakların gerçek veya tüzel kişilere devredilmesinin önlenmesi, bunlar üzerindeki arama ve işletme hakkının ancak belli bir süre için devredilmesi;

(i) Özelleştirme karşılığı elde edilecek gelirlerin en etkin ve güvenli şekilde tahsilâtının sağlanması ve haksız kazanç edinimlerinin önlenmesi;

(j) Özelleştirme işlemleri sonucu herhangi bir ekonomik kıymet elde edecek işletmelerin KKTC'de tescil edilmiş olma koşulunun öngörülmesi ve bunların faaliyetleri ile ilgili ekonomik rekabet koşullarını leyhlerine dönüştürecek ayrıcalıkların önlenmesi.

Üzerinde durulması gereken diğer önemli bir husus ise özelleştirme ile "Yap-İşlet-Devlet" türü işlemlerin değişik uygulamalar olup ilgili yasal düzenlemeler bu gerçek dikkate alınarak yapılmalıdır.

Hatta "Yap-İşlet-Devlet" uygulamaları için ayrı bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

Bildiğim kadarı ile bu konuda zamanın UBP hükümeti tarafından "Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet- veya Yap-İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Yasa" Tasarısı hazırlanmış ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak KKTC Meclisine gönderilmişti.

Bu Tasarı 28 Kasım 2001 tarihli Resmi Gazete 'nin 124. sayı ve EK IV nüshasında yayınlanarak görüş ve öneriler için halkın bilgisine sunulmuştu.

Ancak, bu tasarı daha birçok tasarı gibi uzun süre Meclisin tozlu raflarında bekledikten sonra kadük olmuş ve bir kere daha gündeme getirilmemiştir.

Bu durumdan gelmiş geçmiş hükümetler hakkında çeşitli anlamlar çıkarmak mümkündür.

Örneğin, sırf T.C. ile yapılan Ekonomik İşbirliği Protokollerindeki taahhütlere veya o yıllarda yatırım yapma talebinde bulunan yatırımcılara "ayıp olmasın" veya "dostlar alış-verişte görsün" diye göstermelik bir düzenleme yapılarak işin içinden çıkma v.b. yöntemler gibi alışagelmiş uygulamalar.

Özelleştirme ve Yap-İşlet-Devlet Modelleri gibi uygulamalar ülkelerin sosyo-ekonomik ve egemenlik durumlarında çok önemli yer tutar. Dolayısıyla, bu konudaki yasal düzenlemelerde ve uygulamalarda çok ciddi ve ülkenin gerçekleri dikkate alınarak hareket edilmelidir; çünkü bunun geriye dönüşü mümkün değildir.

İş planlamasına gerekli önemi vermeyen ve hiçbir konuda somut plan ve programı olmayan bu hükümet en azından bu konuda olsun çok hassas ve dikkatli davranmalıdır.

Ne demiş bir Amerikan atasözü: "İYİLERİN İŞ YAPMADIĞI YERDE, ŞEYTANLARIN YAPACAĞI ÇOK İŞ VARDIR."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.