Pul vergisi yükümlülüğü ne zaman çağdaşlaştırılacak (1)

Yayın Tarihi: 28/05/12 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yarım asır öncesine kadar bugünkü vergi ödeme yöntemleri ile çeşitli vergilendirme kaynakları olmadığı için birçok vergi, resim ve harç gibi kamusal yükümlülüklerin ödenmesi devletlerin özel surette basımını yaptıkları çeşitli değerlerdeki pullar vasıtası ile yapılıyordu. Genellikle bu tür pullara "Damga Pulu" (Stamp Duty) denir. Ülkemizde ise bu ödeme yükümlülüğüne "Pul Vergisi" denir. Pul Vergisini düzenleyen Yasa 28.03.1963 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan 19/1963 sayılı yasadır. Bu yasanın temeli ise İngiliz Koloni Yönetimi tarafından 1949 yılında yürürlüğe geçirilen Fasıl 328 Pul Vergisi Kanununa (Stamp Duty Law) dayandırılmıştır. Pul Vergisinin ödenmesinde Gelir ve Vergi Dairesi tarafından özel suretle basımı yapılan çeşitli değerlerdeki pullar kullanılmaktadır.

Özetle, pul yapıştırmak yöntemiyle devletten hizmet alma yönteminin Kıbrıs'ta 63 yıllık bir geçmişi vardır. Dünyada meydana gelen sosyo-ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile iletişim alanındaki uygulamalar ve özellikle KDV gibi geniş tabanlı vergi kaynağının yürürlülüğe geçirilmesi dolayısıyla ülkeler Pul Vergisi uygulamalarına ilişkin işlem ve yükümlülükleri maliyet-fayda esasını da dikkate alarak büyük ölçüde asgari düzeye indirmişler ve astarı yüzünden pahalı olan uygulamaların büyük bir kısmını yürürlükten kaldırmışlardır. Bu düzenlemeler sonucu ülkelerin vergi, resim ve harç tahsilât maliyetleri de büyük ölçüde azaltıldığı gibi vatandaşın da birçok kamusal yükümlülüğünün ödenmesi amacıyla pul satın alması için harcayacağı zaman ve zahmet de ortadan kaldırılmış, bu uygulamanın yerine harçların ödenmesi hakkında nakit, çek, banka havalesi ve sair tahsilât yöntemleri geliştirilmiştir.

KKTC'deki uygulamalara bakıldığı zaman 1992 yılında Banka ve Sigorta işlemleri Vergisi (BSIV) 1995 yılında Taşınmaz Mal Vergisi ve 1996 yılında Katma Değer Vergisi (KDV) Yasaları gibi geniş tabanlı vergilerin yürürlüğe girmesine rağmen Pul Vergisi uygulamalarının halen 1949 yılındaki uygulamalar kapsamında yürütülmekte olduğu ve bu konuda yarım asırı aşkın sürede hiçbir çağdaş düzenleme yönüne gidilmesi için çalışma dahi yapılmadığını görmekteyiz.

Maalesef günlük hayatta kişi ve işletmeler neredeyse her gün pul satın almak suretiyle kamusal yükümlülüklerini yerine getirmek, yapmak durumunda kalmaktadır. Bunları sayacak olursak neredeyse yüzlerce kamusal işlem için halen pul yapıştırma yöntemi kullanılmaktadır. Sözkonusu uygulamalar arasında örneğin Şirketler Yasasında öngörülen 30'a aşkın işlem harçlarının ödenmesi ilgili belgelere pul yapıştırmak yöntemiyle yapılmaktadır. Bu konuda 10.04.2012 tarihinde yapılan Tüzük değişikliği bu harçların ödenmesini hala daha pul yapıştırma yöntemine bağlı tutmuştur.

Yarım asırı aşkın bir zamandan beri dünyada meydana gelen birçok sosyo-ekonomik ve teknolojik gelişmelere rağmen özellikle son yıllarda gelmiş geçmiş hükümetlerin halen bu konudaki uygulamalarla ilgili halkın ve devletin yararına olacak hiçbir kolaylık yönünde değişiklik yapmaması KKTC'ni yönetenlerin ve birçok üst kademe bürokratlarının bilimden ve çağdaş vizyondan ne kadar uzak olduklarını göstermek bakımından önemli bir göstergedir.

Yüzlerce uygulamalar arasından bir örnek vermek gerekirse, ekonominin olmazsa olmazlarından olan şirketleşme mevzuatı ile ilgili otuzdan fazla işlem harcının halen belgelere pul yapıştırılmak yöntemiyle ödenmesine devam edilmesi sadece vatandaşlar ve işletmeler için zaman kaybı ile külfet oluşturmamakta, ayni zamanda devletin pul basımı maliyetlerini de artırmakta olduğundan bütçe net gelirleri de olumsuz yönde etkilenmektedir.

Ayrıca, şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini teşvik amacıyla sermaye tescil harçlarına ilişkin pratik düzenlemeler yapılacağı yerde şirket ve sermaye tescillerinin harçları sermaye miktarı dikkate alınarak, tıpkı Gelir Vergisi Matrah ve Oranlar Cetvelinde olduğu gibi artan oranlı miktarlarda hesaplanmaktadır. Örneğin, ayni amaçlarla Şirket Anasözleşmesi ve Tüzüğü düzenlenmiş olan iki şirketin tescili için ödeyecekleri harç miktarlarını ele alalım. Bunlardan bir tanesinin sermayesi 500,000 TL, diğerinin ise 50,000 TL olması halinde 500,000 TL sermaye ile faaliyete başlamayı taahhüt eden şirket tescil ücreti olarak yaklaşık 4,000 TL, onda bir sermaye miktarı ile faaliyete başlayacak şirket ise 400 TL tescil harcı ödemek durumunda kalacaktır. Hâlbuki, Şirketler Mukayyitliği her iki şirketin işlemleri ve tescili için ayni yöntem ve zaman harcadığından devlete maliyeti ayni olmakta dolayısıyla değişik miktarlarda tescil harcı ödenmesinin nedeni makul ve mantıklı olamaz. Keza, Anasözleşme ve Tüzüklerin onayı için her sayfasına 1 TL tutarında Pul yapıştırılmak suretiyle gerçekleştirilmektedir.

Diğer bir anlatımla, yukarıdaki örneğe göre daha büyük yatırım yapma amacında olan ve daha çok risk alan şirket daha az yatırım yapan ve daha az risk alan şirketten on katı daha fazla tescil harcı ödemek durumunda kalmaktadır. Bu uygulama ise yatırımcıları en düşük sermaye ile şirket tescil ettirmelerini teşvik etmektedir. Benzeri harç hesaplama yöntemi şirketlerin sermaye artırımlarında da kullanılmakta olup birçok şirketlerin vergi sonrası karlarını sermayelerine eklemelerini de caydırmaktadır.

Öteyandan, stopaj yöntemi ile daha önce vergilendirilen şirket karları KKTC vatandaşı şirket hissedarlarına hisseleri oranında dağıtılması halinde bu hissedarlar ayni gelir üzerinden ikinci defa vergilendirilme ile karşı karşıya kalacakları için ikinci defa vergilendirme işleminden kaçınmak için hissedarlar veya şirketler çeşitli arayışlar içerisine girmeye zorlanmaktadır. Ancak, KKTC'de mukim olmayan yerleşmemiş hissedarlara yapılan kar payı dağıtımları ise ikinci defa vergilendirmeden muaf tutulmuş olup bu uygulama yükümlüler arasında eşitsizlik yaratmaktadır. Bu uygulamalar dolayısıyla KKTC'de mukim hissedarların yatırım yapacakları bir şirket kurmaları veya kapasitelerini artırmak için gerekli olan sermaye yapısının güçlendirilmesi maalesef gerçekleştirilememektedir.

(DEVAMI GELECEK HAFTA)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.