Bütçe disiplini bu mu? - 2

Yayın Tarihi: 06/12/12 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda belirtmiş olduğum gibi vergi hukuku, mali denetim ve uygulamaları konusunda yazılarıma biraz ara verip iktidardaki siyasilerimizin beyanatlarından eksik olmayan ancak uygulamada tersi yapılan "bütçe disiplini" konularında gerçekçi olunmadığını Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarından v.s. mevzuattan bazı örnekler vermek suretiyle kanıtlamaya devam edeceğim. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi amacım mevcut sosyo-ekonomik olumsuzluklara rağmen halkımızın ödemiş olduğu vergilerin çok daha kamusal hizmetlerde kullanılması gerektiğini vurgulamak ve savurganlık alışkanlığından vazgeçilmesi hususunda hükümet edenleri uyarmaktır.

Bütçe savurganlığını gösteren bir diğer Bakanlar Kurulu örneği aşağıdadır;

  1. Planlama ve İnşaat Dairesi'nin hizmetlerine yine gerek duyulmadı

BAKANLAR KURULU KARARI: (07.11.2012 tarih ve K(II)2379-2012 no'lu Karar)

KONU: Girne Bölgesinde Yaptırılacak Yeni Okul Projelerine Ödeme Yapılması

"Bakanlar Kurulu, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin işbirliği sonucu hizmet satın alınarak, Girne Bölgesi'nde yaptırılacak yeni okul projelerinin, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin Birlik Yasası'nın 39. Maddesi ve onun altında yapılan Vize Büroları Asgari Ücret Cetveli'ne göre toplam proje bedeli KDV dahil 76,614.52 TL'ye yaptırılmasını ve ilgili mühendislere yapılacak ödemelerin 2012 Mali Yılı Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı Bütçesi altında yer alan mahalli kaynaklar ile finanse edilmesi öngörülen, "Okul Onarımları Projesi" 09-01-09-9-9-17-1-06-7-7-16 kaleminden karşılanmasını onayladı."

YORUM: Devletin bütçesi o kadar güllük gülistanlık ve gelir kaynakları çoktur ki hükümet son yıllarda artık inşa edeceği okul, hastane, daire ve benzeri kamu binaları projelerinin hazırlanmasını bedel karşılığı dıştan hizmet almak suretiyle yaptırmaya devam ediyor. Anımsanacağı gibi bir süre önce sanki çok gerekliymiş gibi yeni Sağlık Bakanlığı binası projesinin ve ihale şartnamesinin hazırlanması da bedel karşılığı dıştan hizmet alınması suretiyle gerçekleştirilmesi hususunda Bakanlar Kurulu Karar almış ve ben yine bu konudaki savurganlığı eleştirmiştim. Eleştirimin amacının tamamen bütçesel olduğunu anlamadığı için KTMMO Birlik başkanı bu konuda açıklama yapmış, buna karşılık olarak da yazımın amacını daha geniş şekilde kendisine açıklamıştım. Bu karar ile daha önceki benzeri amaçlı karar arasındaki yegâne fark okul projesini hazırlayacak olan ilgili mühendislerin isimlerinin yazılmamış olmasıdır. Herhalde bu isimler yine kura çekme yöntemi ile Tasdik Memuru huzurunda saptanacaktır. Bir kez daha vurgulayım benim şahıslarla hiçbir alıp vereceğim yoktur. Bu konudaki yazılarım Kıbrıs Gazetesinin Ekonomi Gazetesi ekinde veya Kıbrıs Postasının internet (www.kibrispostasi.com) sayfasında bulabilirsiniz.

Benim derdim bu projeleri kimlerin hazırlayacağı değildir. Derdim, maliye kökenli birisi olarak devlet bütçesinin çok sınırlı kaynaklarının en verimli ve ekonomik akla uygun kullanılmasıdır. KKTC'nin Planlama ve İnşaat Dairesi ismi altında faaliyet gösteren bir devlet dairesi dururken ve bu dairede kadrolu, yetenekli mimar, mühendis ile teknik personel mevcut iken, bugüne kadar devlet binalarının projelendirme işlerini bu dairemiz yapmış iken durup dururken devletin inşaat projelerinin bedel karşılığı dışa yaptırılması yönündeki uygulamalar bütçe disiplinini en açık şekilde ihlal etmektir. Bir kez daha vurgulamak istiyorum, şayet Planlama ve İnşaat Dairesinde okul, bakanlık ve benzeri kamusal bina projesi çizecek kadar yetenekli mimar ve mühendis yoksa bu Dairemize gerek yoktur demektir. Bu nedenle de tasarruf ve bütçe disiplini amaçları bakımından adı edilen Dairenin kapatılması veya burasının da özelleştirilmesi gerekir!! Sayın Bakanlar ve yetkililer lütfen söylemleriniz ile icraatlarınızın ayni olduğunu halkımıza kanıtlamaya çalışın, aksi halde inandırıcılığınız her geçen gün kaybolmaya devam etmektedir.

En ufak bir fırsatı kullanarak veya yaratarak eşler ve çok kalabalık ekiplerle Anavatanın illerine hatta ilçelerine çok sık yapmayı alışkanlık haline getirmiş olduğunuz yurtdışı seyahat giderlerinizin halkın bütçeye ödemiş olduğu vergilerden karşılamaya bir an önce son verip bu gereksiz seyahatler ve benzeri gereksiz amaçlar için harcadığınız zaman ve mali kaynakları KKTC'nin acil çözüm bekleyen konuları için harcayın.

  1. Vergi, resim, harç ve ücret düzenlemelerinin yürürlük tarihlerindeki hataları

Gün geçmiyor ki Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak Resmi Gazetede yayımlanan ve özellikle dolaylı vergiler, harç ve resim ile su, aydınlatma, temizlik ve benzeri hizmet miktarlarının veya oranlarının yürürlüğe girme tarihleri her ne hal ise hala daha "Resmi Gazete'de yayımlanma tarihi ile ayni tutulmaktadır". Özellikle dolaylı vergiler ile harçların ve hizmet bedellerinin ödenme süreleri aylık dönemler şeklinde tahakkuk ettirilmekte olduğundan bu bedeller de tahakkuk ettikleri ayı izleyen ayın sonuna kadar ödemenin yapılması öngörülmüştür. KKTC'nin kamu alacaklarının tarh-tebliğ, tahakkuk ve ödenmesini düzenleyen kurallar 27/1977 sayılı Vergi Usul Yasası'nda mevcut olup yeter ki yetkililer bu kuralları bilsin ve gerektiği gibi uygulasın.

Belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından sağlanan su, temizlik aydınlatma ve benzeri hizmet tarifelerine ilişkin yapılan değişikliklerle ilgili ayın herhangi bir günü yürürlüğe girdiği zaman ay sonunda yeni ücret tarifesi hesaplanmak suretiyle kişilere veya işletmelere yönelik geriye dönük vergilendirme veya harç talebi yapılmış olmaktadır. Şöyle ki Nisan ayının 1'inci gününden örneğin 12'inci gününe kadar yürürlükte olan 5 TL tutarındaki bir hizmet tarifesi 13'üncü günü 8 TL'na yükseltildiği zaman, ay sonunda bir aylık hizmetin ay içinde değiştirilen yeni tarifesi üzerinden hesaplanması, yani 17 günlük süre yerine 30 günlük sürenin tarifesini veya talep etmek geriye dönük vergilendirme kapsamına girmekte olup Anayasa'nın 75. maddesine aykırıdır.

Bu düzenlemenin doğru ve adalet ilkesi kapsamında hesaplamasının yapılması şöyle olması gerekir. Tarife bedelinin tahakkuk etmesi aylık esasta yapıldığı için bunun pro-rota yani kıst (orantı) esasına göre hesaplanması gerekir ki o da uygulamada çok zahmetli ve zaman kaybedici olduğu için tercih edilmemektedir. Dolayısıyla, tüm çağdaş ülkeler KDV, BSİV ve benzeri dolaylı vergiler resim, harç ve ücret oranları ile tarifleri ilk kez saptanırken veya değiştirilirken bunların yürürlük tarihlerini her zaman yasal düzenlemenin yapıldığı tarihi izleyen vergilendirme döneminin, yani takvim aynın, ilk günü olarak düzenlemekte ve uygulamaktadırlar.

Hâlbuki KKTC'de her yasal düzenlemenin içeriğine ve özelliğine bakılmaksızın her türlü yasa, tüzük ve diğer mevzuatın çok büyük bir kısmının yürürlük tarihi Resmi Gazete'de yayımlanma tarihi ile eş tutulmaya devam edilmekte, dolayısıyla da temel bir hukuk kuralı olan geriye yönelik mali yük oluşturulduğu için hukukun adalet ilkeleri sürekli ihlal edilmektedir. Son zamanlarda gördüğüm kadarıyla Vergi Dairesi bu Anayasal kuralların ihlal edilmesine dikkat etmektedir. Bu tür uygulamalardan diğer kamu kurum ve kuruluşları ne zaman vazgeçeceklerdir? Bunu düzeltecek bir makam KKTC'de yok mu veya olmayacak mı?

Bu durum, her geçen bürokrasinin başında bulunan ve sayıları her geçen gün çoğalan birçok üst düzey yetkililerinin mesleki bilgi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Buna ilaveten siyasi popülizmin yarattığı "ceza-ödül" kurallarının da uygulanmaması veya bu konuda herhangi bir önlem alınmamasının yarattığı ortamda kamu hizmetlerinde "laçkalığa" zemin oluşturmaktadır. Şayet KKTC'de "hukukun üstünlüğünün gerekliliğine" inanılıyorsa, yukarıda belirtmiş olduğum keyfi ve "iki dudak arası" uygulamalara bir an önce son verilmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.