Resmi gazete neyin resmidir?

Demokratik ülkelerde gerek yasama organının gerekse yürütme organının yaptığı her türlü yasal düzenlemeler ve bu yasal düzenlemelere istinaden yürütmenin aldığı tüm Tüzük, Emirname, ilan, ihbar v.s. kararların ilgili ülkenin Resmi Gazetesinde yayımlanması sonucu geçerlilik kazanarak yürürlüğe girmesidir. Bu nedenle Resmi Gazeteler ülkelerin en önemli hukuksal ve tarihsel belgelerini oluşturur.

Resmi Gazete'de yayımlanan tüm yasalar ve kararlar ülkenin hukuk düzeni bakımından çok önemli unsurları olduğu için bunlar her yıl ciltlenerek arşivlenir ve gerek bugünkü uygulamalar gerekse asırlar boyu gelecek kuşaklara ülke yönetimleri konusunda ışık tutmak için titizlikle muhafaza edilir. Bu gereklilik tüm demokratik ülkeler için de geçerlidir. Hatta, birçok ülke, diğer ülkelerin Resmi Gazetelerini alıp arşivlemek suretiyle o ülkenin sosyo-ekonomik v.s. konulardaki uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmakta ve çeşitli değerlendirmeler yapılması için özellikle hukukçulara, akademisyenlere v.s. meslek mensuplarına bilgi kaynağı oluşturmaktadır.

Özetle, Resmi Gazete yayımlanması ülkelerin olmazsa olmazlarındandır. Nitekim bu konu bir kural olarak Anayasamızın 161(1). maddesinden yeralmış olup aşağıdaki gibi düzenlenmiştir.

"CUMHURİYET RESMİ GAZETESİ

Madde 161

(1) Cumhuriyet yasa, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici hukuki belgeleri ile kamuyu ilgilendiren ve yasalarla belirlenen ilan, ihbar ve benzeri işlemleri, Başkanlığın denetimi altında Devlet Basımevinde basılan Resmi Gazete'de yayımlanır. "

Özellikle 2000'li yıllardan sonra iktidara gelmiş, geçmiş ve bugünkü hükümetler, gerek kamu hizmetlerinde yaptıkları siyasal atamalar sonucu birçok üstkademe yöneticisinin mesleki bilgisizliği, vizyonsuzluğu, yeteneksizliği ve popülist uygulamaların yarattığı olumsuz ortam dolayısıyla hükümetlerin aldıkları birçok kararlar ile meclisin yapmış olduğu bazı yasal düzenlemeler yayımlandıkları tarihten bir hafta sonra yeniden değişikliğe tabi tutulma zorunluluğu gerektirmiştir. Diğer bir anlatımla, her türlü yasal düzenlemeler "yaz-boz" tahtasına dönmüş, dolayısıyla da Resmi Gazete yayını daha çok gerekli kılınmıştır.

Geçen zaman süreci içerisinde hükümette yeralan Bakanların ve kılavuzlarının da mesleki ilgisizliği, bilgisizliği ve hukukun üstünlüğü ilkesini dikkate almadan görevlerini sözde sürdürmeye devam etmeye çalışmaktadırlar. Bu durumun en son önemli kanıtlarından bir tanesi de hükümet yetkililerinin Anayasal bir zorunluluk ve bir ülkenin hukuksal aynası durumundaki organlardan biri olan Resmi Gazete'nin yayım ilkelerine gerekli önemin gösterilmemesidir.

Bunların en önemlilerinden bir tanesi 24 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete'nin 213 sayısının EK IV'de 146 no'lu Amme Enstrümanı olarak yayımlanmış olan Bakanlar Kurulu'nun K(II)2821-2012 no'lu kararına istinaden yayımlanan vergi, resim ve harçlarla ilgili "Tüzük ve Emirname Değişiklikleri" konusundaki düzenlemelerdir.

Sözkonusu Karara istinaden yayımlanan değişiklik mevzuatı 31 tane öngörülürken bunlardan 30 tanesinin yayımlandığını saptadım. Eksik olan Tüzüğün hata sonucu yayımlanmadığı veya bana eksik gönderildiğini zannederek bu konuda bir araştırma yaptım. Saptamış olduğum gerçek maalesef tahmin ettiğim gibi çıkmadı. Çünkü, Bakanlar Kurulu Kararlarının ilgili olduğu Tüzüklerden bir tanesi olan "Hava Alanları ve Limanlar (Yolcu Çıkış Hizmetleri)(Değişiklik) Tüzüğü Ercan Havaalanının özelleştirme Yasası uyarınca devredilmiş olması nedeniyle hatalı olarak düzenlenmiş olduğunun daha sonra farkedildiği için sözkonusu Tüzüğün ilgili Bakanlar Kurulu Kararlarından çıkarılacağı ve gerekli düzeltmelerin yapılacağı yerde en ilkel bir şekilde bu Tüzük isminin hizasına elyazısı ile "YOK" kelimesi yazılmak suretiyle hükümetin ve/veya ilgili Daire yetkililerinin gayri ciddi davranışları bir kez daha kanıtlanmış oldu. Diğer bir anlatımla, Resmi Gazete'de yayımlanan ve son yıllarda bir tür normal bir uygulama haline gelmiş olan el yazısı düzeltmeleri, bazı üstkademe yöneticilerinin hukuki enstrümanlara ve hukukun üstünlüğü ilkesine ne kadar önem verdiklerini bir kez daha gözler önüne getirmiştir.

Bahse konu Resmi Gazete'de yayımlanan sözkonusu kararın basımı yapılmadan önce bir yetkili tarafından elyazısı ile yazılmış olan "YOK" kelimesini gösteren sayfayı halkımızın bilgisine getirmek suretiyle bugünkü kamu hizmetlerinin durumu hakkında bir fikir edinmeleri için yayımlamayı uygun gördüm. Takdir halkımızın ve diğer ilgililerindir.

Yukarıda vermiş olduğum örneği dikkate aldığımızda yazımın başlığını oluşturan "RESMİ GAZETE NEYİN RESMİDİR?" sorusuna cevap bulmak hiç de zor olmasa gerek. Bu durum, hükümet icraatlarının ve kamusal hizmetlerinin ciddiyetsizliğini, yeteneksizliğini, ilkesizliğini, beceriksizliğini, hukuka saygısızlığını, sorun çözme yeteneğinin kaybedildiğini dolayısıyla da KKTC'nin artık her bakımdan dibe vurduğunun veya vurmaya çok az kaldığının en açık göstergesidir. Herkesin malumu olduğu üzere bazı küçük ve önemsiz gibi görünen durumlar büyük ve önemli konuların en gerçekçi göstergesi veya kanıtıdır.

Bu resmin KKTC'de oluşmasında katkıları olanlar ve gerekli önlemleri almayanlar hala daha nasıl oluyor da daha gerçeği görmekten kaçınmakta, çekinmeden pembe tablolar çizmek ve aylarca kurultaya endeksli icraatlar yapmak suretiyle halkın büyük bir kısmının birçok mağduriyetler yaşamasına sebep oluyorlar?

Örnek vermek suretiyle açıklamaya çalıştığım bu küçük ancak çok önemli örneğe bakarak belki KKTC'ni yönettiklerini zannedenler ülkemizin ne durumda olduğunu inşallah anlarlar.