Çifte vergilendirme vergi hukukuna aykırıdır (1)

Yayın Tarihi: 04/03/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Gün geçmiyor ki ülkemizde hükümetin yasadışı veya adaletsiz bir uygulamaya rastlamayalım. Bu tür uygulamalar bazen yerel mevzuatın ve yasaların, bazen de uluslararası hukukun veya ilkelerin ihlali ile gerçekleşmektedir. Bu ihlaller karşısında gerek sivil toplum örgütlerinin gerekse basının eleştirdiği hiçbir konuya hükümet edenlerin aldırış etmediği gibi bağımsız denetim kurumu olan Sayıştayın, hukuk kurumlarının ve adli mercilerin de seyirci kalmaya devam ettiklerini görmekteyiz. Sonra da dönüp sık sık demokratik yapımızdan bahsetmekteyiz. Rahmetli bir dostumun dediği gibi ''KANUN VAR UYGULARLAR, KANUN VAR ÇALARLAR''.

Son günlerin ülke gündeminin başında sokak aydınlatma uygulamasının oluşturmuş olduğu "çifte vergilendirme" konusu gelmektedir. Bir hükümet düşünün ki aylarca Lefkoşa Türk Belediyesinin (LTB) problemine kesin çözüm getiremediği gibi kaş yapayım derken sokak aydınlatma hizmetinde çifte ücret alınmasına olanak yaratmak suretiyle bir de göz çıkarmıştır.

Bu konunun nasıl ve hangi hukuk tanımaz veya bilmez uygulamaların nasıl oluştuğuna bir göz atalım. LTB'nin kusur, ihmal ve denetimsizlik dolayısıyla içine düşürüldüğü kötü duruma kapsamlı çözüm bulunmadan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun (KIBTEK'in) borçlarını tahsil etmek amacıyla başlatmış olduğu uygulamalar devam ederken sözde bu iki devlet kurumu arasındaki borç-alacak ilişkilerine çözüm bulmak hükümetin iki acar Bakanı ve her şeyi herkesten daha iyi bildiklerini zanneden Sn. Maliye Bakanı ile Ekonomi ve Enerji Bakanı mali mevzuatımızda ve Kamu Alacakları Tahsili Usulü Yasası'nda bulunmayan bir yöntem olan "mahsuplaşma" ve "gecikme zammı silme" yöntemlerini icat ederek güya bu problemi halletmişlerdir. Hâlbuki bu yöntemle hesaplaşma yürürlükteki yasalara tamamen aykırıdır.

Mahsuplaşma, yani "bakkal işi hesaplaşma" sonrası Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'nın düzenlediği ve Bakanlar Kurulu tarafından 31 Aralık 2012 tarihinde yayımlanan "Elektrik Yasası Hakkında Yasa Gücünde Kararname" ile ülke genelindeki tüm sokaklar için gerekli elektrik akımı satılması suretiyle sokakların aydınlatılması amacıyla gerekli aydınlatma armatürlerinin karşılanması, bakım ve devamlılığının sağlanması hizmetlerinin tek elden, doğrudan doğruya KIBTEK tarafından yürütülmesi kurala bağlanmıştır.

Yasa Gücündeki Kararnameye istinaden bu hizmetler karşılığında ülke genelindeki aktif sayaç kullanıcısı tüketicilerden, tüketilen toplam elektrik ücretinin, tüketici sayısına bölünmesiyle belirlenecek tutarda "AYDINLATMA ÜCRETİNİ" doğrudan KIBTEK'in faturalandırılması hususunda Fasıl 170 Elektrik Yasası'nın 17'ci maddesinde ve diğer ilgili kurallarında gerekli değişiklikler yapılmıştır. Yapılan bahse konu değişikliklerle "sokak aydınlatmalarının idamesinin" rutin olarak KIBTEK tarafından yapılacağı, arıza durumunda en geç beş gün içinde tamir edileceği, bu süre içerisinde arızanın giderilememesi halinde o sokaktaki müstehliklerden sokak aydınlatma ücretinin arıza giderilinceye kadar faturaya yansıtılmayacağı ayrıca kurala bağlanmıştır.

Sözkonusu kural her ne kadar da makul ve mantıklı bir kural olarak yorumlanıyorsa da, yine Bakanlarımızın her zamanki şark kurnazlığı ve hiç değişmeyen açıkgözlülük ruhu kapsamında adı edilen yasal düzenlemenin sonuna eklenen bir Geçici Madde ile yukarıda belirtilen faturalamama taahhütünün uygulanmasını 85 gün süre ile erteletmeyi ihmal etmemişlerdir. Yasa Gücündeki bu Kararname'nin geçerlilik süresi 31 Mart 2013 tarihinde son bulmaktadır. Şayet bu düzenleme bu süre zarfında yasalaşmaz ise bu tarihten itibaren yürürlükten kalkmış olacaktır. Yani sözkonusu bu kuralın beş günlük ömrü bulunmakta olup göstermelik amaçlı yapıldığı için halk tabiri ile buna "bazmo" (kamışla balık avlamada kullanılan yem) denir.

Bu Kararnamenin "Genel Gerekçesinde" belirtildiği gibi bu yasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyle sokak aydınlatma hizmetlerine verimlilik, etkinlik ve devamlılık sağlanacağı vurgulanmıştır. Aradan iki ay bir süre geçmiş olmasına rağmen belirtildiği gibi bu amaçlardan herhangi biri acaba gerçekleşti mi? Veya acaba gerçekleşecek mi? Tek gerçekleşen husus KIBTEK'in ve Belediyelerin halkımıza gönderdikleri faturalarda, aylık maktu ücretlere ek olarak "Sokak Aydınlatma Ücreti" ve "Sokak Aydınlatma Resmi" başlıkları altında AYNİ AMAÇ ve AYNİ TÜRDEKİ bir hizmet için talep edilen İKİ KAMU ALACAĞI, yani çifte vergileme sonucu doğuran yükümlülük.

Sokak aydınlatma işlerinin ve bakım onarımının KIBTEK tarafından yapılacağı, dolayısıyla da bu hizmete ilişkin ücretin de KIBTEK tarafından tahsil edileceği konusundaki yetki düzenlemesi yapılırken Belediyeler Yasası'nın bu konuda Belediyelere de tahsilat yapma yetkisi veren 85(2). maddesinin ne olacağı hiç dikkate alındı mı? Alınmış olsa idi herhalde vatandaşların ayni hizmet için iki defa ödeme yapmaları durumu ortaya çıkmaz ve en azından hükümet edenler halktan olumlu bir puan!! alırlardı. Ancak ne gezer, ben her şeyi bilirim ve ben yaptım oldu düşüncesi terk edilmediği sürece bakalım halkımız daha neler yaşayacaktır? İşte bizi yöneten Bakanların ve hükümet yetkilileri ile kılavuzlarının ileriyi görüş ve yasal yapma yeteneklerinin düzeyini gösteren bir başka örnek daha. Çözüm bulduklarını zannedenler daha büyük sorunlara ve halkın mağduriyetine zemin hazırlamaktadırlar.

Çifte vergilemeye hiçbir demokratik ülkede rastlamak mümkün değildir. Bu sadece vergi hukuku ve Anayasamızın ilkelerine ters bir uygulama değil ayni zamanda tüketici haklarına da aykırı bir durumdur. Bu konudaki görüşlerime gelecek haftaki yazımda devam edeceğim.

(GELECEK HAFTA DEVAM EDİLECEK)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.