Vergiye tabi gelir elde edenlerin temel yükümlülükleri ve bilinçlendirilmelerinin önemi (2)

Yayın Tarihi: 10/06/13 07:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda KKTC'de gelir elde edenlerin temel yükümlülüklerine ilişkin özet bilgiler vermeye çalışmış ve bu konular hakkında gerek yükümlülerin gerekse Vergi Dairesi personelinin de eğitilmelerinin veya bilinçlendirilmelerinin gerekli olduğunu açıklamaya çalışmıştım. Bu tür uygulamalar hakkında sadece üçüncü ülkeleri değil en yakınımız olan T.C. Maliye Bakanlığının uygulamalarını örnek olarak aldığımız zaman konuya ne kadar önem verildiğini açıkça görmekteyiz. Şöyle ki, T.C. Gelir İdaresi Bakanlığı tarafından halka ve vergi yükümlülerine yönelik yayımlanan ve ücretsiz olarak herkese verilen veya ilgili kurumun iletişim sitesinde yayımlanan eğitici belgelerden bazılarını aşağıda belirtmek suretiyle ilgililerin ve yetkililerin bilgisine getirmeyi her bakımdan yararlı gördüm.

  1. "Vergi ile İlgili Konularda Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?";

  2. "Vergi İle İlgili Konularda Danışmanız İçin Hizmetindeyiz.";

  3. "Kira Beyannamenizi Biz Hazırladık, Siz Onaylatın!";

  4. 2013 Vergi Takvimi;

  5. "Türkiye'de Yerleşmiş Olmayan Yabancı Ülke Vatandaşları İçin Kira Geliri Rehberi";

  6. "Serbest Meslek Kazançları Vergi Rehberi";

  7. "Basit Usule Tabi Mükellefler İçin Vergi Rehberi";

  8. "Kira Geliri Elde Edenler İçin Beyanname Düzenleme Rehberi";

  9. "Ticari Kazancın Gerçek Usulde Vergilendirilmesi Rehberi";

  10. "Menkul Sermaye İradı Elde Edenler İçin Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi".

Adı edilen el kitaplarının her biri 20-25 sayfadan oluşmakta ve halkın anlayacağı basit lisanda düzenlenmiş olup bu kaynaklardan mali müşavirlerin ve/veya serbest muhasebeciler de yararlanmaktadırlar. Bu tür uygulamalar vasıtasıyla vergiye tabi gelir elde edenlerin büyük bir kısmına vergi ödevleri ile yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde yardımcı olunmakta, dolayısıyla Vergi İdaresi ile vatandaşlar arasında birçok olumsuzlukların meydana gelmesi önceden önlenmiş olmaktadır.

Ülkemizdeki uygulamaya bakıldığı zaman, vatandaşların vergi ödevleri veya yükümlülükleri konusunda bilinçsiz olmaları maalesef Vergi Dairesi görevlilerinin gerekse iktidardaki siyasilerin işine gelmektedir; çünkü bilgi sahibi olmayanlar karşısında bu görevliler her zaman kendi bildiklerini vatandaşlara kolay empoze edebilmektedir. Ayrıca, vatandaş vergi yükümlülüğü konusunda bilgi sahibi değilse Vergi Dairesi ile uyuşmazlığa düşme olasılığı daha yüksek olduğundan bu uyuşmazlığın çözülmesiyle ilgili olarak mutlaka iktidardaki hükümetin Maliye Bakanının veya bir siyasinin kapısını çalması durumunda bırakılması siyasi rant elde etme konusunun oluşmasına neden olmaktadır.

Sayın Maliye Bakanının vergi tahsilatları ve kayıtdışı ekonomi ile ilgili sık sık verdiği beyanatlarda Vergi Dairesinin otomasyona bağlanacağı ve inşasına devam edilen yeni Vergi Dairesi binası ile kayıtdışılığın kayıt altına alınacağını belirtmektedir. Şayet Sn. Bakanın bu söyledikleri ile her şey kayıt altına alınabilmiş olsa idi tüm ülkelerin Vergi İdareleri vergi kayıp ve kaçağı ile hiç uğraşmaz, Vergi Dairesi binası inşa etmek ve gerekli lojistik ekipmanları satın almak suretiyle bu konuların üstesinden gelirlerdi. Kamu maliyesinin etkinleştirilmesi ancak mesleki yeteneğe sahip insan kaynağı, kalitesi, mesleki eğitimi, objektif değerlendirme yeteneği, vergi morali (tax morale) ve kültürü ile mevcut yasaların çağdaş normlar paralelinde düzenlenmesiyle yakından çok ilgilidir. Lojistik destek ise buna ancak ivme kazandırır.

Bir ülkenin vergi yükümlüleri o ülkenin kamu maliyesinin, yani Maliye Bakanlığının birer müşterisidir. Bu nedenle, ticari işletmelerde olduğu gibi Maliye Bakanlığı müşterileriyle iyi ilişkiler içerisinde, sürekli diyalog ve iletişim ile bilgi alış-verişi içinde olması gerekir.

Yukarıda belirtmiş olduğum "insan kaynağı" ifadesinin tanımı, özellikle Vergi Dairesi personelinin mesleki bilgi ve eğitim durumları ile halkın vergi kültürü, vergi morali (tax morale) ve bilincidir. Maalesef bugün gerek kamu maliyesinde gerekse diğer kamu hizmetlerinde çalışan birçok kişinin mesleki bilgileri, etik anlayışları ve ekonomik vizyonları yeterli olmayıp acilen hizmetiçi eğitime ihtiyaçları olduğu gibi işletme sahiplerinin ve halkımızın da vergi ödevleri ve yükümlülükleri hususunda eğitilmeleri ve/veya bilinçlendirilmeleri de gereklidir. Bu gereklilikler düzenlenecek çeşitli eğitsel yöntem ve etkinlikler ile mesleki sivil toplum örgütleri'nin ve eğitim kurumlarımızın katkılarıyla gerçekleştirilebilir. Özellikle, her düzeydeki eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ders müfredatlarına KKTC vergi hukuku hakkında yeterli eğitsel faaliyetlerin yeralması ülkemizin vergi kültürü ile bilincinin oluşmasına büyük katkı sağlayacaktır. Eğitimsiz hiçbir kamu görevlisinin, işletme sahibinin veya diğer görevlilerin yapacağı faaliyetlerde başarılı olmaları olanaksızdır.

Bir diğer gerçek ise, halkın Devletine ödediği vergilerin sosyo-ekonomik kalkınmasında kullanılıp kullanılmadığının derecesidir. Vatandaş, çeşitli isimler altında her gün ödediği vergi, resim ve harçların kokteyilli resepsiyonlara, havai fişek gösterilerine, resmi hizmet araçları alım ve kullanım giderlerine, kabarık sayıdaki kafilelerle yurtdışı seyahatlere, gereksiz ve ehliyetsiz personel istihdamlarına harcanmadığını, fedakârlığın siyasilerden başladığını görmek ve inanmak istemektedir. Hükümet şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri kapsamında alacağı somut önlem ve uygulamalarla vatandaşın güvenini kazanmaya azami çaba harcamalıdır. Mevcut hükümet için bu durum artık çok geçtir. Temennim seçim sonrası iktidara gelecek hükümetin bu konuya gerekli önemi vermesidir.

Bu yapılmadığı sürece özellikle kamu maliyesinde her şey havada kalmaya mahkûmdur. Örneğin, en basit yöntemlerden biri olan personelin eğitimi ve halkla ilişkiler ile vatandaşların vergi ödevleri ve vergi bilincinin yaygınlaştırılması konularında bugüne kadar lâftan başka ne yapıldı? Soruyorum ve cevap bekliyorum. En azından vergi ile ilgili bilgilendirici ve/veya uyarıcı herhangi bir broşür, afiş vs. eğitsel yöntem kullanıldı mı? Sadece gündemde kalmak için ve her vesileyle ve neredeyse hergün Bakanlar tarafından yapılan "cek-cak'lı" basın beyanatları dışında yapılan başka bir şey yoktur. Unutulmamalıdır ki herşeyin başı eğitimdir. Buna önem vermeyenlerin hangi konuda olursa olsun başarılı olmaları mümkün değildir.

Özellikle, her konuda olduğu gibi sadece gerekli gereksiz beyanatlarla, yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerle günü geçirmek bakanlık görevi yapmak değildir. Önemli olan az konuşup fiilen çok iş yapmaktır? Geçtiğimiz hafta Sn. Maliye Bakanı Türkiye'den ülkemizi ziyaret etmiş olan bir sendikanın düzenlemiş olduğu etkinlikte yapmış olduğu konuşmasında da "TÜRKİYE'Yİ KENDİMİZE ÖRNEK ALIYORUZ" dediğini Güneş Gazetesi'nin manşetteki haberinden öğrendim ve çok hayret ettim. Keşke Sn. Maliye Bakanımız Türkiye kamu maliyesi uygulamalarını kendine örnek almış olsa ve KKTC'ne uygun olan düzenlemelerin en azından onda birini adapte etmiş olsaydı. O zaman ülkemizin ekonomisi bu hale gelmezdi.

Bu konuda verecek yüzlerce örnek vardır. Ancak, en basit örnekten başlayacağım. Türkiye Cumhuriyeti Vergi İdaresinin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin olarak yapmış olduğu yasal düzenlemelerle bu kurumu yeniden organize ederek etkinliğini büyük ölçüde güçlendirmiştir. Buna ilaveten halkı vergi ödev ve yükümlülüklerine ilişkin bilinçlendirmek için birçok konuda ücretsiz el kitabı ve broşürler yayımlanmak suretiyle vergi kültürü ile bilinçlenme faaliyetlerine de devam etmiştir. Ayrıca, vergi ile ilgili konularda "Danışmanız İçin Hizmetinizdeyiz" ve "Vergi İle İlgili Konularda Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?" başlıkları altında sürekli bilgi veren Vergi İletişim Merkezi de kurulmuştur. Bunlara ilaveten, Maliye Bakanlığına ve dolayısıyla hükümete danışmanlık yapmak amacıyla, akademisyenlerden ve konularında uzman kişilerden oluşan Vergi Konseyinin kuruluşuna ilişkin yasal düzenleme de birkaç yıl önce gerçekleştirilmiştir. Pek tabiidir ki bu tür uygulamalar sadece Türkiye'de gerçekleştirilmemekte İngiltere ve diğer tüm demokratik ülkelerde de en etkin şekilde gerçekleştirilmektedir. Şayet Sn. Maliye Bakanının bu düzenlemeleri yapacak yetenekte personeli yoksa hiç olmazsa T.C kaynaklarından kopya almak suretiyle KKTC'deki yükümlüler için çeşitli eğitsel ve bilinçlendirme yöntemleri yaratabilirdi. Mazeret üretme zamanının modası geçmiş olup herkesin gerçekleri görme zamanı çoktan gelmiş hatta geçmiştir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.