Keşke mali konularda Türkiye'yi örnek alsaydık

Yayın Tarihi: 24/06/13 07:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Geçtiğimiz haftalarda, yani hükümet güvensizlik nedeniyle görevi bırakmadan önceki kabinenin Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar, neredeyse her gün basına vermiş olduğu beyanatların birinde "Türkiye'yi Kendimize Örnek Alıyoruz" diye açıklamada bulunmuştur

Bu konudaki açıklamasını yazılı basında okuduğum, daha sonra da görsel basında dinlediğim zaman çok hayretler içinde kaldım. Bunun nedeninden bir tanesi, her vesileyle Türkiye'nin yaptığı mali yardımlardan övgüyle bahseden, Sn. Tatar bu ülke ile imzalanan "Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programının" ekindeki Matris'te öngörülen takvime zamanın hükümeti tarafından uyulmadığı, diğer nedeninise Türkiye'nin yapmış olduğu reform nitelikli kamu maliyesi düzenlemelerinden en azından KKTC'nin bünyesine uygun olanlarından hiçbirinin örnek olarak bile alınmadığı gerçeğidir.

Şayet Maliye eski Bakanı Sn. Tatar Türkiye'nin gerçekleştirmiş olduğu yüzlerce mali ve özellikle vergisel düzenlemelerin dört yıllık sürede yüzde birini ülkemizde yürürlüğe koymuş olsaydı KKTC'nin sosyo-ekonomisi bugünkü durumdan çok daha iyi ve gelişmiş olurdu. Öncelikle, dört yıllık iktidar süresinde yapması gereken ancak yapmayan veya yapamayan bazı önemli icraatlarını şöyle özetleyebilirim.

  • Yirmibeş yılı aşkın yürürlükte olan ve güncelliğini kaybetmiş olan hangi vergi yasası kurallarını günün koşullarına ve uluslararası normlara göre değiştirmiştir?

  • Bütçe tasarrufu amacıyla Resmi Hizmet Araçlarının (RHA) kaç tanesini elden çıkarmış veya sıkı kontrol altına alacak etkin önlemler almış veya mevzuat geliştirmiştir? (Bunun aksine Gümrükte elkonulan kıymetli araçları Bakanlıklara sivil plakalarla ikinci makam aracı olarak dağıtmıştır.)

  • 2013 yılının ilk üç ayında, sırf Bütçeye ödenek konmuş diye yüzlerce gereksiz ve sınavsız geçici personel istihdamının yaratacağı aşırı mali yüke rağmen neden yetki vermiştir? Kaldı ki bu uygulama sonucu kamu hizmetlerindeki verimlilik daha da hantallaşmıştır.

  • Emekli maaşlarından vergi alınması ile ilgili açılan dava dolayısıyla mahkeme yargıçları huzurunda kesilmiş olan beş aylık vergilerin iade edileceğine ilişkin vermiş olduğu taahhüdüne uymak için üç yıl boyunca neden gerekli yasal düzenlemeyi yapmamıştır? (Konu hakkında savcılık makamı hükümete "İdarenin esas görevi verdiği taahhütlere ve hukuka saygılı olması gerektiği" hususunda görüş bildirmiştir.)

  • Gelir ve Vergi Dairesi ile Gümrük Dairesi gibi KKTC maliyesinin gelir getirici en önemli Dairelerinin kadrolarını yaklaşık dört yıllık görev süresinde neden ehliyetli ve eğitimli personel ve lojistik bakımdan takviye etmemiştir?

  • Motorlu Araç Kayıt, devir ve sair işlemleri hususunda özellikle uzak yörelerde ikamet eden vatandaşlara yönelik ne gibi kolaylıklar sağlamıştır?

  • KKTC-TC Ekonomik Protokolü uygulama takviminde Maliye Bakanlığı için öngörülmüş olan taahhütlere neden gerektiği gibi sadık kalmamıştır?

  • Lefkoşa Belediyesi iflas ve yolsuzluk sinyalleri verirken Maliye Teftiş Kurulu'nun etkin denetim yapması ve gerekli mali önlemlerin alınması için neden görevlendirme yapmamıştır?

  • Tahsil amirliklerinin kaç tanesine POS cihazı veya sair yöntemler sağlamak suretiyle kamusal yükümlülüklerini ödemede veya yerine getirmede ne gibi kolaylıklar sağlamıştır?

  • KKTC'deki vergi bilinci ve kültürünün gelişmesi için başta eğitim kurumları olmak üzere konferans, sempozyum, panel ve benzeri etkinlikler düzenlenmesi için doğrudan veya dolaylı olarak neden katkılarda bulunmamış veya bu etkinlikleri Maliye Bakanlığı olarak gerçekleştirmemiştir?

  • Önemli yasalardan biri olan ve yıllardır gerekliliği vurgulanan Bağımsız Muhasebe ve Meslek Yasası'nı neden yasallaştırmamıştır?

  • Tasarruf önlemleri hakkında sözde önlemler alırken emekli ödeneklerinden vergi alınmayacağı hususunda yazılı taahhütte bulunmuş olmasına rağmen, neden bu taahhüdüne sadık kalmamıştır? Şayet taahhüdüne sadık kalmamasının gerekçesini bütçe gelirlerini artırma olarak öngörmüşse bu yöntemin yerine uygulanması daha pratik olan yöntemlere neden başvurmamıştır? Siyasal kamu görevlilerinin ödenek ve tahsisatlarından tasarruf amaçlarına yönelik belli oranlarda kesinti yapılması yöntemine neden başvurmamış veya siyasal kamu görevlilerinin özel tahsisatlarını neden vergi muafiyet kapsamından çıkarmamıştır?

  • KKTC'nin ticari, sanayi ve tarım sektörü başta olmak üzere hangi sektörün sorununa mali bakımdan kapsamlı çözüm getirmiştir?

  • Yılın belli zamanlarında dönemsel olarak düzenlenen "Rekabet Edebilirlik Raporunda" KKTC'nin kötü derecenin iyileştirilmesi için hangi mali önlemleri almış, uygulamış veya yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiştir?

  • Yaklaşık dört yıllık görev süresi zarfında Vergi ve Gümrük Dairelerinde kaç defa hizmetiçi eğitim etkinlikleri gerçekleştirip personelin etkin ve verimli görevler ifa etmesini sağlamıştır?

  • Yıllardan beri KKTC ekonomisinin en büyük sorunu olan ve özellikle son aylarda ülkenin gündemini sürekli oluşturan faiz uygulamaları konusuna, geçici yöntemlerle çözüm bulmak yerine kapsamlı çözüm getirilmesi için Esas Faiz Yasasının yürürlüğe geçirilmesi için gerekli olan yasal düzenlemeleri neden hayata geçirmemiştir?

Yukarıdaki sorular sadece ilk etapta aklıma gelenlerdir. Türkiye'nin plan, proje ve finansmanı ile gerçekleştirilen yol, su ve diğer altyapılarını örnek göstererek KKTC'deki yatırımların sanki Bakanlığı veya hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini veya gerçekleştirilmekte olduğu konusunda beyanatlar vermek gerçeklerle bağdaşmadığını herkes bilmektedir.

Öteyandan, KKTC'nin T.C ile imzalamış olduğu "Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programında" taahhüt altına alınan ve Matris'de (takvimde) belirtilen düzenlemelerin yerine getirilmesine veya uygulanmasına sadık kalınmadığını görmekteyiz. Diğer bir anlatımla, özelde Maliye ve Ekonomi Bakanlıkları genelde ise hükümet olarak T.C. ile imzalanan protokol içeriğindeki taahhütlerden Haziran 2013 tarihi itibarıyla aşağıdakileri yerine getirmemek suretiyle hükümet etme yeteneğinin ve güvenirliğinin bir kez daha erozyonuna neden olmuşlardır:

  • Kamu Yönetimi Reformu Eylem Planı hazırlanıp uygulamaya geçirilmemiştir.

  • Kamuda çalışma saatleri verimliliğinin artırılması için herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

  • Kamu Mali Yönetim Yasası çıkarılmamıştır.

  • Mevduat Garantisi kapsamının yeniden düzenlenmesine ilişkin yasal düzenleme yapılmamıştır.

  • Bankalar Yasası dışında faaliyet gösteren mali kuruluşların denetim ve izleme sistemlerinin güçlendirilmesini sağlayacak yasal düzenleme yapılmamıştır.

  • Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele eylem planının hazırlanması ve uygulanmaya konulması için görevlendirilen Maliye Bakanlığı yerine bu görevin Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından üstlenilmesi bu konuda Bakanlığın yetersizliğini göstermektedir.

  • Tasfiye halindeki bankaların alacaklarının tahsilatını hızlandıracak ve Tasarruf Mevduat Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu'na (TMSFİF'ye) temlik imkânı verecek yasal düzenleme yapılmamıştır.

  • Borç ilişkilerinde uygulanacak kuralları düzenleyen kapsamlı yasa çıkarılmamıştır.

  • Enerji sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesi yasası çıkarılmamıştır.

  • İhracatı geliştirmeye yönelik ihracatçılar meclisinin kurulma ve faaliyet göstermesi gerçekleştirilmemiştir.

Sözkonusu ekonomik program uyarınca Haziran 2013 tarihine kadar yerine getirilmesi taahhüt edilen ancak yerine getirilmemiş olan yukarıdaki yasal düzenlemeler ve/veya uygulamaların yerine getirilmemiş olması herhalde KKTC'ni yönetenler bakımından hiç de iyi bir performans göstergesi değildir.

Her ay maaşların ödenmesi işlemi bir Maliye Bakanının performansını başarılı gösteren bir unsur değildir. Zaten maaş ödemek her Maliye Bakanının en başta gelen normal ve doğal görevidir. Cevizcinin çuvalından oynarken icraat yapmak elbette ki çok kolaydır. Önemli olan dört yıllık iktidar süresinde mali ve ekonomik konularda hangi kapsamlı ve uygulanabilir yasal düzenlemeler yapılmıştır? Hangi durumda ve koşulda olursa olsun, "BİR KONUNUN DOĞRU OLDUĞUNU BİLİP DE YAPMAMAK VEYA AKSİNİ YAPMAK VEYA GÖZYUMMAKTAN DAHA KÖTÜ BİR DAVRANIŞ OLAMAZ."

Her hükümette Başbakandan sonra en güçlü Bakan Maliye Bakanıdır. Dolayısıyla, Sn. Tatar bu eleştirilerime "ne yapayım? gerekli düzenlemeleri yapmak istedim ancak bırakmadılar" gibi mazeretlerde bulunmaya çalışmasın. Ülkenin maliyesini yöneten ve üstelik seçimle göreve gelmiş bir milletvekilinin böyle bir lüksü yoktur. Esas etken, üstlenilen bir görev ve sorumluluğa ilişkin niyet ve kararlılıktır.

Keşke Sn. Tatar'ın "Türkiye'yi Kendimize Örnek Alıyoruz" iddiası gerçek olmuş olsaydı da ülkemizin sosyo-ekonomik durumu bu hale gelmeseydi. Her ne hal ise iktidardaki politikacılar işlerine geldiği zaman Türkiye'nin izinde olur, işlerine gelmediğinde ise Türkiye "başka ülke!" olur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.