Çağdaş denetim ve denetçi mesleği -1-

Yayın Tarihi: 12/07/13 07:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+
Yaklaşık 2007 yılından beri özellikle KKTC hükümetlerinin mali ve vergisel konularda yaptıkları hatalı düzenlemeler ile uygulamaları hakkında gerek yazılı gerekse görsel medya vasıtasıyla eleştiriler yapmaktayım. Ayrıca, kamu maliyesine ilişkin çağdaş vergi hukuku konularında da eleştiri ve görüşlerimi belirtmekteyim. Amacım, KKTC'deki verimsiz kamu düzeninin ve uygulamalarının çağın gerekleri paralelinde adalet ilkeleri çerçevesinde yürütülmesine katkıda bulunmaktır.

Bunca eleştiri ve görüşlerimi gözden geçirdiğim zaman, özellikle KKTC bütçesinin esas kaynağını oluşturan vergiler ile denetim konularına ağırlık verdiğimi görmekteyim. Bir kez daha belirtmek gerekirse denetimin olmadığı yerde hiçbir konunun amacına uygun gerçekleşmesi mümkün değildir.

Denetim denildiği zaman sadece mali denetim değildir. Her işin ve faaliyetin denetimi şarttır. Örneğin, yapı denetimi, mesai denetimi, performans denetimi, trafik denetimi, çevre denetimi, sağlık denetimi, çalışma denetimi ve daha yüzlerce denetim konusunu saymak mümkündür. KKTC'nin özellikle son onbeş yıllık sosyo-ekonomik durumuna bakıldığı zaman her konuda denetimsizliğe rastlarız. Bunun sonucu olarak da KKTC'nin bugün içine sürüklendiği birçok olumsuz durumunu görüyoruz. Yine de yararı olur düşüncesiyle 28 Temmuz sonrası oluşacak yeni hükümete yararlı olur düşüncesiyle mali konularla ilgili çağdaş denetim ve denetçi mesleğine ilişkin aşağıdaki hususlara geniş yer vermeyi bir kez daha uygun gördüm.

Gerek işletmeler gerekse toplumlar, özelde ise sivil toplum örgütleri genellikle varlıklarını ve faaliyet sonuçlarını saptayabilmek amacıyla ilk çağlardan bu yana muhasebe denilen tekniği kullanmışlardır. Ekonomik gelişmelere, toplumların zenginleşmesine ve bunların sonucu ekonomik faaliyetlerin ve yapının karmaşasına paralel olarak muhasebe teknikleri de gelişme göstermiş ve zaman süreci içinde uyulması gereken hususlar kural haline dönüşmüştür.

Muhasebenin başlangıcından itibaren bu tekniklerle elde edilen sonuçların doğrulanması gerekliliği de kendini göstermiş ve muhasebe bilimindeki gelişmelere paralel olarak bu gereklilik de büyüyüp komplike hale dönüşerek bir uzmanlık dalı olarak muhasebe denetimini ortaya çıkarmıştır. Bir bakıma denetim olayı kamu maliyesi ile ticari hayatın ve toplumun tarihi gelişimi ile ayni çizgiyi izlemiştir.

Çağdaş mali denetim kavramı ve tarihsel gelişimi ile vergi denetimi ve çağdaş denetimin içeriği olmak üzere konuyu aşağıda iki başlık altında açıklamaya çalışacağım.

  1. Denetim Kavramı ve Tarihsel Gelişimi:

Bilinen ilk denetim örneklerine Mısır medeniyetinde rastlanmıştır. Bu çağda firavunların halktan alacakları verginin hesaplanıp saptanması için tapınaklarda toplanan tarım ürünleri özel olarak görevlendirilen kişiler tarafından denetlenmekte idi.

Daha sonraları Roma imparatorluğunda toplanan ayni ve nakdi vergilerin kontrolü özel olarak görevlendirilen ve "Kester" olarak isimlendirilen kişiler tarafından yapılmaktaydı.

Ekonomik faaliyetler bilim ve sanat dallarında olduğu gibi ortaçağda bir duraklama döneminde uzun bir durgunluk geçirmiştir. Ortaçağ'ın kapanmasından sonra ekonomik gelişmedeki canlanmaya paralel olarak muhasebe ve dolayısıyla denetim olgusu yeniden hareketlilik kazanmıştır.

Ondördüncü asrın başlarında İngiltere'de ilk kez "Auditor" (Murakıp/Denetçi) deyimi altında bir meslek oluşturularak devlet gelirlerini tahsil eden görevlilerin hesaplarının bu denetçiler tarafından denetlenmesi esası getirilmiştir.

Denetçiliği bir meslek olarak ifa eden kişilerin ilk örgütü 1581 yılında, yani Kıbrıs'ın fethinden bir süre sonra, Venedik'te bir devlet kuruluşu olarak ortaya çıkmıştır. Mesleklerinde, eğitimli ve tecrübe sahibi kişilerin oluşturduğu bu saygın kuruluşa üye olabilmek ise ancak uzun bir süre meslek mensubunun yanında çalıştıktan veya belli süre zarfında staj gördükten ve bir dizi meslek sınavında başarılı olduktan sonra mümkün oluyordu. Bu konuda dünyada meydana gelen değişimlere bakıldığı zaman KKTC hariç, tüm ülkeler muhasebe ve bağımsız denetim mesleklerinin ifa edilmesine çok ciddi kurallar geliştirilmiştir. KKTC'de ise bu konu "siyasi rant" olarak kullanılabilmesi amacıyla hala daha bu konuda herhangi bir yasal düzenleme yapılmamış olup hükümetler tarafından çeşitli mazeretler üretmektedir.

Çağdaş muhasebe ilkeleri ile bağımsız denetim kuralları özellikle sanayi devriminin öncülüğünü yapan Anglo-Sakson ülkelerinde ekonomideki gelişmenin ortaya çıkardığı bir ihtiyaç olarak ondokuzuncu yüzyılın başlarında titizlikle uygulanmaya başlanmıştır. Teknolojik ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle kurulmaya başlanan ve sermaye sahiplerinin daha iyi sonuçlar elde etmek için işletmelerinin yönetimini profesyonel yöneticilere bırakmak durumunda kalmışlardır.

İşletmelerinin bu şekilde çalıştırılmasını gerçekleştiren sermaye sahipleri (hissedarlar) ile işletme yöneticilerinin ayrılması nedeniyle paralarının kullanılış biçimini ve kendilerine sunulan faaliyet sonuçlarını kontrol etmek isteyen yatırımcılar adına bağımsız ve uzman kişiler tarafından işletme hesaplarının denetlenmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.

Önceleri yalnızca sermaye sahipleri açısından kayıt kontrolü şeklinde yapılan bu denetim zaman içinde kredi veren kuruluşların ihtiyacı olan bilgileri sağlamaya ve devletin vergi alacağını güvence altına almaya olanak verecek içerikte mali tablolarda yeralan bilgilerin doğruluğunu da araştırma şekline dönüşmüş ve bu uygulamalar yasal düzenlemelerle de pekiştirilerek denetim müessesesinin bağımsız ve saygın bir kurum haline gelmesi sağlanmıştır. Benzeri gelişmeler daha sonra Avrupa ile diğer ülkelerde de ayni biçimde gelişmiştir.

Çağdaş ekonomik kurallar içinde faaliyet gösteren ülkelerde bağımsız çalışan uzman kişiler tarafından yapılan denetim yetkisi yasal düzenlemelere bağlanarak ekonomik hayatta güvenlik unsurunun en önemli parçalardan biri olarak kurumlaştırılmıştır. Nitekim, Anglo-Sakson ülkelerinde "Fermanlı Muhasipler" (Chartered Accountans); ABD "Diplomalı Kamu Muhasipleri" (Certified Public Accountants); Fransa'da "Uzman Muhasebeciler" (Experts Comptables); Almanya'da "İktisat Murakıpları" Türkiye'de "Serbest Muhasebeciler Mali Müşavir" ile "Yeminli Mali Müşavir" ve diğer ülkelerde benzer adlar altında tanımlanan bu meslek mensuplarının nitelikleri, faaliyetleri, esas ve kıstasları, hukuki ve ahlaki yükümlülükleri ile yetkileri ve sorumlulukları yasal düzenlemelere tabi tutularak devlet tarafından güvenirlikleri onanmış ve kendilerine mesleğin ifası için yetki verilmiştir. Bu yetkilerin verilmesine, dondurulmasına veya iptal edilmesine ilişkin kurallar, düzenlenen mevzuat uyarınca oluşturulan sivil toplum örgütünün yetkisine verilmiştir. KKTC'de yetkili muhasiplik ve denetçi mesleğini düzenleyen yasa taslağının hazırlanmış olduğu ancak bu kurumun oluşturulması öngörülen Yönetim Kurulu üyelerinin çoğunluğunun siyasi makamların atayacağı kişilerden oluşacağı hususunda duyum almış bulunmaktayım ki uluslararası sivil toplum örgütü ilkelere terstir. Daha doğrusu böyle bir kurum sivil toplum örgütü statüsünde olamaz.

Yukarıdaki tarihi gelişmelerden ve uygulamalardan da anlaşılacağı üzere siyasilerimiz hala daha sahip oldukları "popülizm amaçlı yetkileri" ellerinden bırakmak istememektedirler. Bu nedenle de defalarca yazılı ve görsel basında vurgulanan bu konunun çözüme kavuşturulması yönünde gelmiş geçmiş hükümetler ciddi adımlar atmaktan kaçınmışlardır.

Benzeri durum belli bir süre Türkiye'de yaşanmıştır. Ancak, özellikle son 25 yıllık dönemde ortaya çıkan hızlı ekonomik gelişme, finans sektörünün giderek büyümesi, büyüyen ekonominin vergilendirilmesinde gittikçe çeşitlenen ve artan vergi konusu işlemler için devletin mevcut denetim olanaklarının yetersiz kalması bahse konu mesleki ihtiyacı bir zorunluluk haline getirmiş olduğundan 1989 yılında "Serbest Muhasebecilik", "Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik" ve "Yeminli Mali Müşavirlik" Kanunu ile bağımsız muhasiplik ve denetçilik mesleği gerekli yasal düzenlemeye kavuşturularak gerek özel sektör gerekse kamu maliyesi açısından önemli bir eksiklik ortadan kaldırılmıştır. Keza, bu düzenlemelerin daha çağdaş ve etkin uygulanabilmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığını da öğrenmiş bulunmaktayım.

Geçmiş hükümet mensuplarının verdikleri beyanatlarda Anavatan Türkiye'nin izinde olduklarını vurgulamakta olmalarına rağmen maalesef hiçbir konuda kapsamlı düzenleme veya uygulama yapılmadığını görmekteyiz. Bunun yüzlerce örneği mevcut olup en somut örneklerden bir tanesi de Muhasebe ve Denetim Meslek Yasasının belirtmiş olduğu nedenler ve diğer çıkar ilişkileri dolayısıyla aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen yasalaştırılmamış olması gerçeğidir.

"Denetim Kavramı ve Tarihsel Gelişimi" başlığı altında yukarıda açıklamış olduğum bilgilere ilaveten gelecek haftaki yazımda "Vergi Denetimi ve Çağdaş Vergi Denetiminin İçeriğini" açıklamaya çalışacağım. Özetle, unutulmamalıdır ki denetimin olmadığı herhangi bir konuda amaca ulaşmak ve gerçek anlamda başarı elde etmek olanaksızdır.

Umudum ve beklentim, 28 Temmuz genel seçimi sonucunda oluşacak siyasi otoritenin çağdaş muhasebe ve denetim mesleğine gerekli önemi vermesi suretiyle gerekli yasal düzenlemeleri süratle yapmasıdır.

(Devamı Gelecek Hafta)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.