Yeni oluşacak hükümetin diğer bir ödevi

Yayın Tarihi: 05/08/13 07:00
okuma süresi: 12 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda benzeri başlık altında belirtmiş olduğum görüş ve önerilerimin içeriği ve ilişkin Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan "Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Eylem Planının" uygulamaya geçirilmesine ilişkin birinci ödevinin yeni oluşacak hükümete ait olması gerektiğinin nedenini ve niçinini açıklamaya çalışmıştım.

Milletvekilliği erken genel seçimleri 28 Temmuzda yapılmış ve sonuçları açıklanmıştır. Yeniliğe ve çağdaşlığa açık olmayan "ben yaparım olur" ve "en iyi ben bilirim" gibi düşünceleri ile uygulamaları olanları KKTC halkı safdışı etmiştir. Bunun başlıca nedeni yazarların, akademisyenlerin ve uzmanların yazılı ve görsel basındaki görüş ve önerilerini dikkate almayıp, halkın sosyo-ekonomik gelişimi yerine, siyasi rant ile kişisel çıkar öngörüleri olmuştur. Dolayısıyla halkımız genelde UBP'ye, özelde ise yöneticilerine unutulmayacak bir ders vermiştir.

Bugünkü yazımda ise oluşacak yeni hükümetin hazırlayacağı sosyo-ekonomik plan ile programda amaçlanacak hedeflere ulaşılmasında "Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Eylem Planına" ek olarak dikkate alması gereken ikinci ödevi ise kamu reformu olmalıdır. Bu konu yıllardır gelmiş geçmiş hükümetlerin seçim bildirgelerinde ve çeşitli programlarında yeralmasına rağmen maalesef bu konuda herhangi bir düzenleme veya uygulama yapılmamıştır. Yaptığı yegâne şey "cek-caklarla" ve kurultay gündemleriyle zamanı boşa geçirmiştir. Üstelik geçmiş hükümet kamu hizmetlerinin kalite ve verimliliğinin daha da azalması, hantallaşması, kalite ile verimliliğini daha da kötüye götüren icraatlar yapmıştır. Diğer bir anlatımla, halkın verdiği vergiler ve Anavatanın katkıları halkın refahı ve almayı hakettiği hizmetlerin kalitesi maalesef daha da kötüleştirilmiştir veya sağlamamıştır. Buna rağmen özellikle ekonominin ve maliyenin başında olan siyasiler sürekli bütçe disiplininden dem vurmaya devam etmişler ve halen de devam etmektedirler. Her konuda olduğu gibi en büyük karar verici otorite halktır. Halk bunu yapanları sandıkta bırakmışsa demek ki eski iktidarda görev almış siyasilerin yaptıkları icraatlar ile verdikleri beyanatları halk uygun ve gerçekçi bulmamıştır.

Yeni kurulacak hükümet hangi kombinasyonda kurulursa kurulsun eski hükümetin hatalarını yapmaması gerekir. Bu hataların yapılmaması ve hazırlanacak sosyo-ekonomik programların ülke menfaatleri için gerçekleştirilmesinde en büyük unsur olan kamu yönetiminin etkin ve verimli yönde hizmet vermesi için hükümetin mesleğinde eğitim düzeyi ve mesleki bilgisi uygun kadrolardan oluşmasına azami önem göstermelidir. Bugünkü yasalar kamu yönetimini etkinleştirecek içerikte olmadığı gibi birçok kamu kurum ve kuruluşlarındaki üstkademe yöneticilerinin de bu durumu düzeltecek kapasiteleri maalesef yoktur. Dolayısıyla, KKTC'nin radikal ve köklü bir kamu yönetimi reformuna, yani değiştirilmesine, acilen gereklilik vardır.

Güncel bir konu olan kamu yönetiminde reform konusuna bilimsel ve uluslararası uygulamalardan ders çıkararak yaklaşılması gerekir. Yapılacak parça parça düzenlemeler ile kamu yönetimine etkinlik ve verimlilik sağlanması olanaksız olup böyle bir durum ters sonuçlar da verebilir. Bu nedenle, yapılacak kamu yönetimi reformu çağdaş normlarda hizmet verecek, halkın hayatını kolaylaştıracak ve devletin etkinliğini adalet ilkeleri kapsamında artıracak olan köklü ve geniş tabanlı olmalıdır.

Kamu yönetimlerinin verimlilik ve etkinliği zaman zaman birçok demokratik ülkelerde gündeme gelmekte olup bu konunun dünyada bilimsel olarak incelenmesi ve izlenmesi kaçınılmaz olmaktadır. Kamu yönetimi reformuna "Piyasa Stratejisi", "Yönetsel Strateji", "Program Stratejisi" ve "Aşamalı Değişim Stratejisi" başlıkları altında uygulamalar ile çözümler üretilmektedir.

Toplumsal ve ekonomik yaşamda köklü değişimlerin yaşandığı bu dönemlerde KKTC'nin süratle bir kamu yönetimi reformuna ihtiyacı olduğu hususunda halkımız ve halkımızın oluşturduğu çeşitli sektörler hemfikir olduğuna göre bu durum hükümete en büyük desteği oluşturması gerekir.

Ayrıca, hükümetler dünyada değişen koşullar paralelinde kendilerini ve kamu yönetimlerini uyarlamak zorundadırlar. Bu nedenle, ulaşım, haberleşme ve teknoloji alanında yaşanan çok hızlı ve köklü gelişmeler yanında kamu yönetiminde reform arayışlarının hazırlanacak hükümet programının öncelikleri arasında yeralması da bu konudaki uygulamalara ivme kazandıracaktır.

Kamu yönetimini etkinleştirme ve verimliliğini artırmada uygulanan çeşitli strateji türleri aşağıdaki dört anabaşlık altında toplanmıştır.

  1. Piyasa Stratejisi:

Bu türdeki stratejinin esas araçları, kamu hizmetlerini sözleşmelerle hizmet alma ve özelleştirme yöntemleri olarak özetlemek mümkündür. Buna neden oluşturan temel unsur rekabet yaratılmak suretiyle kamu hizmetlerine ekonomik ve kaliteli hizmetlerin sunulmasıdır.

  1. Yönetsel Stratejisi:

Bu türdeki stratejinin esas araçları, kamu hizmetlerindeki yetkilerin tamamen profesyonel veya uzman yöneticilerin kullanılmasına verilmesi olarak özetlemek mümkündür. Bu nedenle, yönetimin eğitimli, siyasal etki dışında olan ve mesleki bakımdan ehliyetli kişilere devri ile performans ölçümleri önemli yer tutmaktadır. Bu stratejinin temel unsuru hesap verme sorumluluğu ve şeffaflıktır.

  1. Program Stratejisi:

Bu türdeki stratejinin esas araçları, kamu yönetimi alanındaki en acil ve en önemli sorunun kamu kaynaklarını kamunun temel amaç ve öncelikleri doğrultusunda, en etkili şekilde uygulanması olarak özetlenebilir. Bu esaslarda önemli olan (maliyet-fayda etkinlik, çıktı sonuç maliyet) ölçüm yapılmasıdır.

  1. Değişim Stratejisi:

Kamu hizmetlerinde oluşan verimsizliği, düzensizliği, etkisizliği, başıboşluğu ve istismara veya kötüye kullanılması usul haline getirilmiş olan haklar ile denetimsizliğin ortadan kaldırılması için kamu yönetimini düzenleyen tüm mevzuatın kökten değiştirilmesi ve yerine yukarıda belirtilen üç stratejinin herhangi birinin veya tümünün ülke koşullarına uygun olan kısımlarının esas alınarak yeni bir kamu yönetimi oluşturması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmalıdır.

Bu dört stratejinin ortak noktaları bulunmakta olup hepsinde temel amaç aşağıdaki gibidir:

  • Daha verimli ve etkili çalışma,

  • Ödül ve ceza ilkelerinin uygulanması,

  • Vatandaşın taleplerine duyarlı bir kamu yönetimi sistemi kurmak.

Hizmetlerin çeşitlendirilmesi ve hizmet sunumunda bürokratik kurallarla boğulmamak için gerekli iletişim teknolojisinden yararlanmak suretiyle pratik yöntemlere de önem verilmesi önemli unsur olmalıdır.

Yeni kamu yönetimi arayışlarının temelinde yatan nedenlerden birisi de kamu yönetimine ve bu arada kamu yöneticilerine olan güvenin azalmış olmasıdır. Halbuki, yönetsel yaklaşım stratejisi yöneticilere güvenilmesine ve onlara daha fazla yetki ve esneklik tanınmasına dayanmaktadır. Bu nedenle, bu yaklaşımın uygulanması aşamasında kamu yöneticilerine duyulan güveni bir şekilde artırmak gerekir. Yönetsel strateji iki ayrı temel üzerine kurulmuştur. Bir taraftan yöneticilere yetki devredilip esneklik olanağı sağlanırken, diğer yandan hesap verme sorumluluğu azami düzeyde güçlendirilmektedir.

Önemli olan, kamu reformuna ilişkin düzenlemelerin bir an önce yasalaştırılması ve yeni duruma uyum sağlamak için hazırlanacak programın küçük projeler şeklinde ve bir plan çerçevesinde ivedilikle geliştirilmesidir. Her değişime karşı olabilecek tepkileri kamu yönetimi reformuna karşı kuvvetle mümkündür.

Tüm ülkelerde olduğu gibi seçimler ve hükümet değişiklikleri reformlar için bir fırsat yaratmaktadır. Gerçekten de köklü değişiklikler gerçekleştirilirken ülkelerdeki değişim girişiminin, yani hükümetin işe başlamasından kısa bir süre sonra başlatıldığı görülmektedir. Örneğini İngiltere, ABD ve birçok ülkelerdeki reformlara ilişkin çalışmalar yeni hükümetlerin kurulmasından çok kısa bir süre sonra başlatılmıştır.

Ancak, bazı ülkelerde yapılan köklü bir değişim için bir seçim döneminin yetmediği görülmektedir. Birden fazla seçim dönemi boyunca süren ve farklı bir partinin oluşturduğu yeni hükümet tarafından da benimsenen reform girişimlerinin başarı olasılığı çok daha yüksek olmaktadır. Nitekim, yeni gelen hükümet tarafından da devam ettirilen ve daha da geliştirilen reformlar en başarılı ve kalıcı olanlardır. Ülke menfaatleri dikkate alınarak bu reform çalışmaları ve düzenlemeleri yapılırken muhalefet partilerinin sırf siyasi rant uğruna karşı çıkmamaları ve düzenlemelere katkı koymaları gerekmektedir. Örneğin, İngiltere'nin ekonomik reform çalışmalarına Muhafazakar Parti'nin başkanı olan Margaret Thatcher'le başlanmış ve daha sonra iktidara gelen İşçi Partisi döneminin başkanı Tony Blair tarafından da devam ettirilmiştir.

Kamu yönetiminin bir reforma tabi tutulması için bunun nasıl, ne zaman ve kimin tarafından uygulanacağı konusunda birçok kararların verilmesi gereklidir. Reform için gerekli desteğin nasıl sağlanacağı, uygulanacağı ve korunacağı da önemli bir husustur. Bu tür taktik konuların önceden düşünülmesinde ve amaçlanan hedefe ulaşılmasında siyasi kararlılığın çok büyük önemi vardır.

Önemli bir diğer konu, reformun genel eşgüdümünün ve izlenmesinin kim tarafından, nasıl yapılacağıdır. Bu amaçla bir Bakanlığın görevlendirilmesine ilaveten, bu çalışmalara katkı koyacak uzmanlardan ve akademisyenlerden oluşan bir komitenin de kurulması yararlı olur. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus hangi yol benimsenirse benimsensin kamu maliyesinin tasarruf durumu ve maliyet-fayda ilkesi de gözönünde bulundurulmalıdır.

Ayrıca, reformun başlaması, kapsamı ve sonuçlandırılma hızı da önemli bir konudur. "Reform" kelimesinin karşıtı "değişimdir". Değişim demek çağdaşlık ve gelişmişliktir. Bunu gerçekleştirmek için örnek alacağımız birçok ülkeler mevcut olup bu örneklerden yararlanılması düzenlemelere sürat kazandıracaktır. Özetle, iktidarın tüm organlarının ve kurumlarının bu reformu sahiplenmesini sağlamak, başarılı bir uygulamanın olmazsa olmaz koşuludur.

Kısacası, hangi hükümet olursa olsun, hangi sosyo-ekonomik veya başta gelen plân ve proje olsun, dünyanın en başta gelen uzmanları tarafından hazırlanmış olursa olsun, köklü kamu reformu yapılmadığı sürece hiçbir hedefe ulaşılması mümkün değildir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.