Çağdaş vergi sistemi nasıl olmalıdır

Yayın Tarihi: 12/08/13 07:00
okuma süresi: 12 dak.
A- A A+
Globalleşen dünyada ulusal vergi sistemleri de değişime ayak uydurmak zorundadır. Globalleşme ile birlikte yirmibirinci yüzyılın vergi sisteminin ve vergi politikalarının da gözden geçirilmesi ile devletin küçültülmesi düşüncesinin ağırlık kazanması ve tüm dünyada buna yönelik girişimlerin hızlandırılmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Bu nedenle, dünyada ve KKTC'deki vergi hukuku ile uygulamalarının mevcut sorunlarının ve vergi sistemlerinin içermesi gereken özelliklerin düzenlenmesi amacıyla yeniden yapılandırılması için yeni önerilerin tartışılması büyük önem taşımaktadır.

Nitekim bu amaçla Kıbrıs Türk Ticaret Odasının katkılarıyla Kıbrıslı uzman ve akademisyenlerden oluşan çalışma grubuna hazırlatmış olduğu Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele konulu raporlarda bu konuya geniş yer verilmiş ve somut önerilerde bulunulmuştur. Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Eylem Planının yayımlanmasından sonra ülkemizin vergi hukuku ile sisteminin ve uygulamalarının etkileştirilmesine ilişkin çözüm önerileri raporunun da erken bir zamanda yayımlanacağını ümit ediyorum.

Bu durumu yeni oluşacak hükümet için büyük bir bilimsel kaynak ve dolayısıyla şans olarak görmekteyim, yeter ki hükümetin bu konuda ciddiyeti ve kararlılığı olsun. Tüm dünyada uygulanan vergi hukuku ile sistemlerine göz attığımızda, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerde uygulanan vergi hukuku ve sistemlerinde farklılıklar olmakla birlikte, temel olarak gelir üzerinden alınan vergilerin egemen olduğunu, ayni vergi sistemi içinde hem gelirin, hem de harcama ve servetin vergilendirildiği görülmektedir.

Gelişmiş ülkelerde dolaysız vergiler egemen iken gelişmekte olan ülkelerde dolaylı vergiler , (vergi, resim, harç ve fonlar) ağırlık kazanmaktadır. Kalkınmakta olan ülkelerin dolaysız vergi uygulamasında önemli ölçüde artan oranlı ve düşük matrah miktarlı vergi tarifesi (cetveli) uygulanmaktadır. Öteyandan, bazı devletler ve özellikle kalkınmakta olanlar, çeşitli nedenlerle vergi sistemlerine birçok istisna, muafiyet ve indirimleri gerek sektörel gerekse genel esasta olmak üzere dâhil etmektedirler.

Tüm dünyadaki vergi yasalarının içeriğine bakıldığı zaman birçok esasın birbirine benzer özellikler taşımakla birlikte kalkınmakta olan ülkelerin artan bütçe açıklarının oluşumunun meydana gelmesini engellemek için gerekli önlemleri almak yerine bu açıkları karşılamak amacıyla veya bazı sektörlere çok geniş kapsamlı, hatta sınırsız istisna ve muafiyet hakları tanınması, sık sık vergi ve fon oranları değiştirilmesi vergi yasalarını karmaşık ve hatta anlaşılmaz bir hale getirmektedir. G erek yasaların gerekse vergi uygulama ve sisteminin karmaşık bir hal alması, hem Vergi İdaresi'nin hem de Vergi yükümlülerinin bu konudaki maliyetlerini artırmaktadır.

Çağdaş bir vergi sisteminin taşıması gereken özelliklerinden bahsedildiği zaman özellikle aklımıza ilk olarak vergileme ilkeleri gelmektedir. Yıllarca birçok ekonomist ve maliyeciler tarafından çeşitli vergileme ilkeleri ortaya atılmıştır. Bu ilkelerin bazıları devletlerin Anayasalarında yeralmış, bazıları ise adli makamların vermiş oldukları hükümler sonucunda içtihat olarak vergi hukukunda yeralmıştır.

Bu gelişmeler ışığında uluslararası vergi hukukunda temel ilke haline gelmiş ve çağdaş vergi hukuku ile sisteminin düzenlenmesinde uyulması gereken bu temel ilkelerin bazılarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

  • Vergi Hukuku ile Sistemi Açık ve Anlaşılır Olmalıdır:

Vergi hukuku içeriği ve sistemi açık ve anlaşılır olmalıdır. Vergi yasaları toplumun her kesimi tarafından açık ve anlaşılır bir şekilde düzenlenmelidir. Özellikle vergi yasaları bakımından açıklık ilkesi çok önemlidir. Bu durum gerek vergi yükümlüleri gerekse Vergi İdaresi çalışanları bakımından büyük bir kolaylık sağlar. Ayrıca, yorum farklılıkları dolayısıyla ihtilafların meydana gelmesi olasılığının da asgari düzeyde tutulmasına, dolayısıyla Vergi İdaresi'nin ve adli makamların bu konudaki iş hacmini de azaltır. Bu amaçla tüm vergi yasaları basit, anlaşılır ve uygulanabilir bir şekilde düzenlenmelidir.

  • Vergi Hukuku ile Sistemi Adil Olmalıdır:

Vergileme ilkelerinden biri olan adalet ilkesi, diğer ilkelere oranla en çok tartışılan bir ilkedir. Esasta, adalet ilkesi, kişilerin ödeme güçlerine göre kamu harcamalarına vergi ödemek suretiyle katkıda bulunmalarını ifade etmektedir. Nitekim, bu zorunluluk Anayasa'mızın 75(1). maddesinde açıkça kurala bağlanmıştır. Hiç şüphesiz "adalet" kavramı yine de sübjektif bir tanımlama olup vergilemede adalet sorunu önemli bir tartışma konusudur.

Bir kişi veya işletme için "adil" olan bir uygulama, bir başka kişi veya işletme için adil olmayabilir. Ancak, konuya genel olarak bakıldığında "vergileme işlemlerinde ki adaletin sağlanmasında" iki yaklaşımın geçerli olduğu görülmektedir. Şöyle ki:

  • Fayda yaklaşımına göre kişilerin kamusal mal ve hizmetlerden sağladıkları faydaya göre vergilendirilmeleri esastır.

  • Ödeme gücü yaklaşımına göre ise, kişiler kamu hizmetlerinden sağladıkları faydaya göre değil, ödeme güçlerine göre vergi ödemeleri esastır. Ödeme gücüne ulaşmada dikkate alınan en önemli teknik uygulama, artan vergi oranlılıktır. Diğer bir anlatımla, artan oranlılık tekniğinde matrah, yani gelir veya vergiye tabi esas alınan unsurun değeri yükseldikçe uygulanan vergi oranının artmasından "az kazanandan az, çok kazanandan çok" vergi alınması suretiyle vergi adaletinin sağlanması savunulmaktadır.

KKTC'nin vergi sisteminde artan oranlı bir vergi tarifesinin uygulanması, her ne kadar da "adalet ilkesine" uyuluyormuş gibi bir görünüm olsa da, vergi ve diğer bazı yasaların içeriğinde çeşitli muafiyet ve istisnaların bulunması, bazı hallerde bunların siyasi amaçlarla kullanılması, gelir üzerinden alınan vergilerde farklı gelir unsurlarında yıllık beyanname ve stopaj esasındaki uygulamalarla ilgili farklı şekilde vergi tarhının yapılması, çeşitli gelir türleri sahipleri üzerinde ayni gelir miktarı olsa dahi, oluşan vergi yükü değişik miktarlarda tahakkuk ettiği için yasa karşısında "eşitlik" dolayısıyla da adalet ilkesine ters düşmektedir.

  • Vergi Hukuku ile Sistemi Sektörler Arası Eşitlik Sağlamalıdır:

Normal bir vergi hukukunun ve sisteminin toplumda belirli sektörlere sürekli ve geniş kapsamlı ayrıcalıklı uygulamalara yol açmasına izin vermemesi gerekir. Bu uygulama vergi oranları ile vergi istisna ve muafiyetleri bakımından yakından ilgilidir. Vergi hukukunda ve diğer ilgili yasalarda birçok vergi muafiyeti ile istisnaların sürekli bulunması, belli kesimlere istismara açık durumlar ile çeşitli ayrıcalıklı işlemler yapılmasına olanaklar verebilmektedir.

Hiç şüphesiz vergi istisna, muafiyet ve indirimleri ile ekonomik kalkınmanın, gelir dağılımında adaletin gerçekleştirilmesine karşın bütçe gelir kaynaklarının fazla etkilenmemesi gibi amaçlara ulaşılması istenmektedir. Bu nedenle, yapılacak yasal düzenlemeler ve uygulamalarla bunların amacına yönelik kullanılıp kullanılmadığına ilişkin hükümetin izleme ve denetim önlemleri alması, siyasal iktidarların bunları belli kişi ve gruplara ayrıcalık olarak kullanılmaması bakımından çok önemli hususlar olduğu her zaman gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, ülkeler uyguladıkları istisna, muafiyet ve indirimlerin vergi gelirlerinde yaratmış olduğu vergi azlığının bilinmesi ve bunların vergiler üzerindeki olumlu veya olumsuz etkilerini hesaplayabilmek amacıyla gerekli istatistiki verilerin tutulmasına büyük önem vermektedirler. Maalesef bu konuda KKTC'de böyle bir uygulama yoktur.

  • Vergi Sistemi Uygulaması Basit Olmalıdır:

Normal bir vergi sisteminin en önemli özelliklerinden biri de uygulanabilir ve basit olmasıdır. Gerek yükümlüler gerekse Vergi İdaresi bakımından zaman ve parasal maliyeti çok düşük tutulmasına azami özen gösterilmelidir.

Basit bir vergi sistemi gerek Vergi İdaresi'nin gerekse yükümlülerin işlemlerini hem kolaylaştıracak hem de görev ve sorumluluklarını hafifletecektir. Bir sistemin başarı şansı ancak o sistemin basit olduğu ölçüde uygulanabileceği gerçeğine her zaman dikkat edilmelidir. Basitliği sağlama yanında çağdaş iletişim araçlarından da yararlanılmasına olanak sağlanması tüm kesimlere daha da katkı sağlamış olacağından bu hususa da önem verilmesi için her türlü çaba harcanmalıdır.

  • Vergi Sistemi Etkin ve Ekonomik Olmalıdır:

Bu ilke, vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsilatı için gerekli harcamaların en düşük düzeyde tutulmasını ve bütçeye daha fazla vergi geliri sağlanmasını öngörmektedir. Ayrıca, vergi uygulamalarında görev alacak kişilerin iyi eğitimli ve bilgi düzeyleri ile halkla ilişkiler yeteneklerinin de asgari düzeyde olması büyük önem taşımaktadır.

Vergileme işlemlerinde gerek Vergi İdaresi gerekse vergi yükümlüleri bakımından yapılan harcamalar ve tahsis edilen zamanın miktarı önemlidir. Nedeni ise, Vergi İdaresi için vergi gelirlerinin toplanması bir miktar harcamaları gerektirirken, vergi yükümlüleri için de ödemekle yükümlü oldukları vergilerle, ilgili işlemleri yerine getirmek amacıyla yaptıkları harcamalar, yani maliyet (compliance costs) olarak da önemlidir. Bugünkü vergi sistemimize bakıldığı zaman çeşitli gereksiz bürokratik ayrıntılar ve işlemlerin yarattığı birçok olumsuzluklar yanında bu sistemin karmaşıklığı da olması gereken etkinlik ilkesiyle ters düşmektedir. Örneğin, bazı hallerde 20 TL tutarındaki bir verginin tahsilat maliyeti devlete 200 TL mal olmaktadır.

Özetle, yeni oluşacak hükümet şayet kamu maliyesi ile ilgili çağdaş bir vergi sistemi oluşturma konusunda ciddi ve kararlı ise, kayıtdışı ekonomi ile mücadele konusunda ve öngörülen önlemlerin alınmasına ilişkin hazırlanan raporlarındaki hususlar ile çözüm önerilerini ve yukarıda belirtmiş olduğum ilkeleri dikkate alarak gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır. Bir yandan bunlar yapılırken öteyandan da, hatta belki de bu konuda düzenleme yapılmadan önce, köklü kamu reformu gerçekleştirilmelidir. Geçen haftaki yazımda da belirtmiş olduğum gibi en çağdaş ve etkin yasal düzenlemeler yapılmış olsa dahi uygulamayı gerçekleştirecek olan kamu yönetimi ile hizmetlerinin etkin olmaması durumunda başarılı sonuçlar elde etmek olanaksızdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.