Vergi bilinci ve kültürü

Yayın Tarihi: 06/01/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Kamu hizmetlerinin amaçlarına ulaşması bakımından verginin önemini bilen veya bilmesi gereken toplum bireylerinin vergi yükümlülüklerini gerektiği gibi yerine getirmekteki istekleri veya isteksizlikleri düzeyine vergi bilinci, geneline ise vergi kültürü oluşturmaktadır.

Vergi bilinci seviyesi çeşitli faktörlere istinaden oluşmakta, azalmakta veya hiç oluşmamaktadır. Bu faktörlerden bazılarını şöyle özetleyebiliriz:

  • Toplumun genel eğitim düzeyi;

  • Genel eğitim uygulamaları kapsamında toplumun ve Vergi İdaresinde çalışanların mesleki bilgi düzeyleri ile vergiye ilişkin eğitim faaliyetlerinin etkinliği;

  • Maliye Bakanlığı ile Vergi İdaresi'nin vergi hukuku ile vergi bilimi konusundaki faaliyet ve uygulamaları;

  • Bütçenin en büyük kaynağını oluşturan vergi, resim, harç ve fon kaynaklarının değerlendirilmesindeki etkinlik (vergi gelirlerinin halka hangi oranda hizmet olarak yansıtıldığı);

  • Vergi ile ilgili mevzuat düzenlemelerinin ülkenin ekonomik durumuna ve uluslararası vergi ilkelerine uygunluk derecesi;

  • Yükümlüler ile Vergi İdaresi arasında sağlıklı ve etkin iletişim olanaklarının olup olmadığının durumu;

  • Gerek yükümlüler gerekse Vergi İdaresine yardımcı olmaları gereken kamu kurum ve kuruluşlarının bu konudaki tutum ve katkılarının sürekliliği ve derecesi.

Ayrıca, gözönünde tutulması gereken diğer bir husus ise, bir ülkede sadece vergi, resim, harç ve fon ödemek suretiyle mali fedakârlıklarda bulunması öngörülen kesimlerin sadece sahip olmaları gereken vergi bilinci düzeyi ile değil, aynı zamanda da devleti yönetenlerin ve görevleri yasaları uygulamak olanların bilinç düzeyi ile ülkenin geleceğine olan inanç derecesiyle yakından ilgili olduğu gerçeğidir.

Uygulama bakımından bahse konu idarenin yönetiminde çalışanların da birer vergi yükümlüsü sıfatıyla aynı zamanda mali fedakârlıklarda bulundukları dikkate alındığında vergi uygulamaları ile ilgili karşılaşılan hataların, aksaklıkların, noksanlıkların, sorunların ve zorlukların aşılmasında ne gibi önerilerde bulundukları ve ne önlemler aldıkları da büyük önem taşır. KKTC'nin siyasetçisinden, bakanından ve üstkademe yöneticisinden her zamanki "ne yapalım bir önceki idare böyle yaptı" veya "bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor" gibi amiyane tabiri ile "ısmarladık Ali'ye gelecek Sali'ye" gibi mazeretler geçerliliği ve inandırıcılığını çoktan kaybetmiştir.

Devletin görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinde ve toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında verginin taşıdığı önemi bilen ve bu bilinç içinde vergi yükümlülüklerini, ödevlerini, olması gereken uygun bir şekilde yerine getirme uğraşında olan bir toplumsal davranış şekli, vergi bilinci temelinin oluşmasında büyük yararı olacağına inanmaktayım.

Bu davranış şeklinin oluşturulması, konu ile ilgili sağlıklı politikaların belirlendiği ve uygulamaya dönüştürüldüğü uzunca bir süreçle mümkün olacağı kanaatine rağmen KKTC'nin küçüklüğü vs. avantajları dikkate alınarak ve her türlü olanaklar azami düzeyde zorlanarak bu sürecin mümkün olduğu kadar kısa tutulmasının mümkün olacağı görüşündeyim.

Öteyandan, vergi bilincinin ve kültürünün yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi için başta Eğitim Bakanlığı olmak üzeri Maliye Bakanlığı ve Sivil Toplum Örgütlerine de büyük görevler ile sorumluluklar düşmektedir. Maalesef bu güne kadar, özellikle de 1995'li yıllardan sonra bu kesimlerin vergi eğitimi, bilinci ve kültürünün sektörel veya toplumsal esaslarda yaygınlaştırılması veya işletmelerin vergi eğitimleri konusunda hiçbir etkinlik yapılmamıştır. Keza, devletin ve kamu kuruluşlarının da bu konuda hiçbir mesleki eğitim faaliyetlerinden veya etkinliklerinde bulunmaması da üzerinde durulması gereken çok önemli bir eksikliktir. Önemli bir eksiklik olduğu kadarda bugünkü olumsuzluklara nasıl gelindiğinin de en belirgin nedenidir.

Bu durum en çok ülkeyi yönetmiş olan veya yöneten siyasilerin işine gelmiş ve gelmektedir. Bunun da başlıca nedeni vergi bilinci yeterli olmayan halktan özellikle siyasi rant elde etme ve Vergi İdaresi görevlilerinin de siyasilerden emir almalarını büyük ölçüde kolaylaştırdığı gerçeğidir.

Özetle, çok uzun yıllar adamızda milli mücadele sürecinden geçmiş olan KKTC'de ikamet eden vatandaşlar ve diğer kişiler ile yatırımcıların, tüm işletmelerin ve Vergi İdarelerindeki tüm çalışanların vergi bilincinin oluşması ve geliştirilmesi için başta Maliye Bakanlığı olmak üzere çeşitli kesimler süratle gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca, bu konuda ilgililerin topluma gerekli mesajları vermeleri suretiyle ödenen vergilerin hizmet olarak topluma döndüğü kanaatinin, daha dorusu inancının yaygınlaşması hususunda planlı ve programlı icraatlarda bulunmaları suretiyle bunun fiilen gerçekleştirildiğinin kanıtlamaları gerekir. Halkımız içi boş veya altı doldurulmamış siyasi beyanatlardan artık bıkmıştır. Bu nedenle önüne konan yoğurdu üfleyerek değil dondurucuya koyduktan sonra yemeği öğrenmiştir. Her ne kadar da bu gerçek bir bireyin vergiye ilişkin davranışının oluşumunda etkili olursa da, vergi bilinci ve kültürünün oluşumu bireysel bir konu olmaktan çok toplumsal özellik taşır ve genelleşen tavır ve uygulamalar hükümetlerin başarısını veya başarısızlığın belirler.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.