Keramet bina inşaasında değil hizmet kalitesindedir (2)

Yayın Tarihi: 19/05/14 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Bir hafta önceki yazımda gerek siyasilerin gerekse Belediye Başkanlarının seçim arifesi öncesinde halka hizmet sunmayı ve halkın yaşam düzeyinin yükseltilmesini hatırladıklarını belirtmiş ve bu güne kadar akıllarına gelmemiş olan projeleri ortaya atmaya başladıklarını ifade etmiştim. Bu konuda birçok Belediyenin mali bakımından batmış durumda olmalarına ve hükümetlerin gerek Belediyeler Yasasında öngördüğü gelir kaynaklarına gerekse her türlü mali katkı ve desteklerine karşın bu olumsuz durumdan yıllarca düzlüğe çıkamamalarına rağmen hemen hemen mevcut tüm Belediye başkanlarının tekrar aday olduklarını ve bu işin nedenini pek anlayamadığımı açıklamaya çalışacağım.

Ayrıca, bazı Belediyelerin çeşitli yabancı kaynaklardan sağladıkları mali kaynaklarla belediye binaları veya bazı yatırımlar yaptıklarını, hatta bu binalara "akıllı bina", "yeşil bina" veya dikkat çekici isimler veya sloganlar koymak suretiyle isimlendirdikleri veya proje ürettiklerini belirtmiş ancak önemli olanın bu binalarda çalışanların hangi kalitede halka hizmet verdiklerinin ve halkın bu hizmet veya yatırımlardan ne oranda ve kalitede yararlandığının üzerinde durulması gereken temel unsur olduğunu vurgulamıştım.

Belediyelerin halka sundukları hizmetler sadece çöp toplamak ve "güya" sağlık ve sadece yerleşim birimlerinin giriş noktalarına ve ana caddelere çiçek koyarak, kaldırım kenarlarını boyatarak veya süslemekten ibaret değildir. Bunlar yanında halka dönük yapılacak daha birçok sosyo-ekonomik hizmet ve teşvikler vardır. Bunlar arasında önemli olanlardan bir tanesi devlet katkıları dışındaki mali kaynakları popülizme kaçmadan en etkin şekilde ve zamanında tahsil etmek ve bu gelirleri israfa kaçmadan en iyi ve yararlı amaçlarda kullanmaktır.

Halbuki, bugünkü uygulamalara bakıldığı zaman birçok Belediyenin gösteriş ve oy potansiyelini artırıcı eylemlerde bulunduklarını görmekteyiz. Bunlar arasında gerek görsel gerekse yazılı basına verdikleri tanıtım, yani reklam ve kutlama amaçlı yazılar ile beyanatları görmekteyiz. Bütün bunlar ve benzeri dolaylı harcamalar halkın ödediği vergilerden karşılanmaktadır. Diğer bir anlatımla, birçok Belediye başkan adayı tekrar seçilip iktidarını sürdürmek için halkın vergiler vasıtasıyla ödediği parasını kullanmaktadır.

Önlem almayı ve altyapı sorunlarını halletmeyi, yağmur sonrası her sel baskınında hatırlamayı veya önemli bir trafik kazası oluncaya kadar bozuk trafik ışkılarının üzerine siyah poşet geçirmek suretiyle çözüm bulmaya çalışmak sadece halkı kandırmak veya oyalamaktır.

Belediyelerin, başka ülke belediyelerinin gelirleri ile mukayese edildiği zaman hiç de küçümsenemeyecek miktarlarda olduğu, hatta birçok ülkenin belediye harçlarından da daha yüksek miktarlarda olan bu gelir kaynaklarına karşı halka sunulan bürokratik ve fiziki hizmet kalitesi çok düşük, zaman alıcı ve çağdışıdır.

Geçen haftaki yazımda da belirtmiş olduğum gibi başka bir konutu olmayan ve bir konut sahibi olacak kişilere kendi olanaklarıyla konut inşa etmeleri için gerek İnşaat Ruhsatlarına gerekse Taşınmaz Mal Vergilerine yönelik hiçbir teşvik edici unsur uygulamadıklarını açıklamaya çalışmıştım. Bu konuda örnek olarak da Belediyelerin bugünkü uygulamalarını gösterdim. Bu amaçla da Gönyeli Belediyesinin yeni yuva kuran bir gençten daha konut inşaatına başlamadan önce 13,596,66 TL ruhsat harcı ve Sığınak Fonu katkı payı olmak üzere 592.11 TL tahsil ettiğini ayrıntılı şekilde örnek olarak belirtmiştim. Toplam 14,188.77 TL harç ödenmesine karşılık inşaatın hiçbir safhasında bu Belediyenin hiçbir teknik yetkilisinin inşaatın projeye uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin en ufak bir kontrol dahi yapmadıklarını açıklamış ve sözkonusu belediye tarafından alınan bu harcın ancak "haraç" olarak ifade edilebileceğini belirterek vergi hukukundaki "harç" kelimesini özetle şöyle tanımlanmıştır. "Devlete ve kamu kurumlarına sundukları hizmet karşılığında ödenen parasal bedeldir." Bu para hangi hizmete karşılık alındığını biri lütfen açıklasın?

Bu tanımlamadan hareketle ödenen 13,596.66 TL harç karşılığında adı edilen Belediyenin hizmet sunması gerekirdi. Nitekim, bu konu Yollar ve Binalar Düzenleme Yasası'nın (Fasıl 96) 3'cü maddesi uyarınca düzenlenen İnşaat İzni Belgesinin 2'ci maddesinde de belirtildiği üzere sözkonusu harç karşılığı Gönyeli Belediyesinin en azından teknik bir görevlisinin mal sahibi adına sözkonusu inşaatın projeye uygun olup olmadığını hiç olmazsa bir yılı aşkın bir sürede denetlemesi gerekirdi. Maalesef hiç yapılmadı. İşte bu denetimsizlik nedeniyledir ki bazı inşaatlar kendiliğinden yıkılmaktadır.

Yağmur suyu drenaj hattı diye bir uygulama henüz olmamasına rağmen bu amaç içinde para tahsil edilmesi yasal ve mantıksal bakımdan olmaması gerekir. Bir hizmet verildikten sonra o hizmetin bedeli veya harcı ancak talep edilebilir.

Bugüne kadar yapmış olduğum araştırmalar sonucunda sadece bu inşaat değil diğer hiçbir inşaatın yapım aşamasında projeye uygunluk denetiminin yapılmadığını saptadım. Diğer bir anlatımla, gerekli hizmet verilmeden belediyeler vatandaştan harç tahsil etmekte olup bu hukuk ilkelerine tamamen terstir.

Sığınak fonu katkı payı için inşaat sahibinden oransal esasta hesaplanarak tahsil edilen bu paranın gerçek amacı ile hiçbir ilgisi olmadığını da saptadım. Her fonun, amacı doğrultusunda kullanılmasının gerektiği temel kural olduğuna göre o zaman bu Fonu yönetenler bana bir harp durumunda sözkonusu konut sahibinin ve hane halkının hangi veya kaç numaralı sığınağa gideceğini belirtsin. Bugüne kadar binlerce konuttan bu fon için ödenen paralarla kaç tane sığınak inşa edilmiştir? ve konut sahiplerinden kaç tanesine sığınağını adresi bildirilmiştir? Amaç ile uygulama ve yararlanma ilkeleri Fonu uygulanmasında terslikler oluşturmakta olup bu uygulamanın tamamen değiştirilmesi gerekir.

Özetlemek gerekirse, belediyelerin İnşaat Ruhsatı ismi altında tahsil ettiği harçlar ile Sığınak Fonuna yapılan zorunlu ödemeler fahiş olduğu kadar hizmet karşılığı da olmadığı için yukarıda belirtmiş olduğum gibi buna "harç" değil "haraç" demek daha doğru ve gerçekçi olur.

Konu bununla da bitmez. İnşaatı tamamladıktan sonra "Nihayi Tasvip Şahadetnamesi" (Final Approval) almak için başvurmanız ve sözde çok uzun zaman alan!!! hesaplamalardan sonra bir de İnşaat Ruhsatına daha bazı harç ve ücretlerin ödenmesi gerekir. Bu ödeme de Belediyeye yapıldıktan sonra su sayacı bağlantınız Belediye Başkanının "Nihayi Tavip Belgesine" atacağı imzaya ve bir de ilgili servisin saati takabileceği güne kalır. Diğer bir anlatımla, her tülü vergi ve harç yükümlülüğü ödenmiş olan bir hizmetten yararlanmak Belediye Başkanının imzasına ve bu görevi yapacak olan bir kişinin de iki dudak arası kararına bağlıdır. Başka ülkelerde bu tür işlemler bir saat içinde tamamlanır. Nedeni mi? çünkü Belediye sadece ödenen harçlarla kalmamakta ayrıca su tüketimi yapacak olan bir müşteri daha edinmiş olacağından sürekli gelirleri artmış olacağı gibi Taşınmaz Mal Vergisi yükümlülüğü de dolaylı olarak artmış olacaktır.

(Devam Edecek)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.