Vergi Hukukunda Yatırım İndirimi Uygulamaları (1)

Yayın Tarihi: 11/05/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yatırım, geniş anlamıyla belli bir dönem içinde üretilen ve ithal edilen mallardan tüketilmeyerek sonraki döneme bırakılan kısım, ülkenin ekonomik gücüne yapılan ilaveler olarak tanımlanabilir. (Ş.Kızılot, Cilt 1, s.503)

Bir ülkenin kalkınmışlık düzeyini artırmak amacıyla dünyada kullanılan en önemli mali politika aracı "Yatırımların Teşvik" düzenlemeleridir. Bu teşviklerden beklenen amaçlar şöyle özetlenebilir:

  1. KKTC'deki gerçek veya tüzel kişilerin tasarruflarının yatırımlara veya katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirmek:
  2. Yabancı sermayenin KKTC'deki yatırım alanlarına yönlendirilmesi suretiyle:
  3. Mal ve hizmet üretimi vasıtasıyla istihdama katkı sağlamak;
  4. Ülkenin uluslararası rekabet gücünü artırmak;
  5. Ülkedeki bölgelerarası sosyo-ekonomik gelişmişlik farklılıklarını gidermek;
  6. Ülke ekonomisinin ithalata olan bağımlılığını azaltmak;
  7. Ülkenin mal ve hizmet üretimini artırmak ve ihracatı geliştirmek.

Diğer bir anlatımla, "yatırım" üretim kapasitesinin genişletilerek mal ve hizmet üretiminin artmasını sağlayarak ekonomik büyümeyi gerçekleştirir. Sağlıklı kaynaklara dayalı olarak ne kadar çok yatırım yapılırsa ekonomik büyüme o ölçüde hızlı olur. Yatırımlar döviz tasarrufu ve döviz geliri sağlamak yoluyla dış ödemeler alanında da olumlu katkılarda bulunduğu gibi, yeni iş alanları açmak suretiyle işsizliği de önler veya asgari düzeye çeker.

Ekonomide yatırım harcamaları aşağıdaki dört grupta toplanabilir:

  • Yol, köprü, baraj gibi altyapı inşaatları,
  • Makine, teçhizat, alet elevat gibi demirbaşlar,
  • Otel, fabrika, hastane, okul ve tarımsal tesisler gibi taşınmazlar,
  • İşletmelere ait hammadde, yarı mamul ve mamul mallar için yapılan harcamalar.

Yatırım indirimi uygulamasında yukarıdaki gruplardan sonuncusu yatırım indirimi kapsamında değildir.

Yatırım İndirimi Nedir?

Yatırımları özendirmek ve uygulanan ekonomik politikalar doğrultusunda seçilmiş sektörlere ve yörelere yatırımları yöneltmek amacıyla işletmelere, belirli yatırım harcamalarının tümünü veya belli bir oranını vergi matrahından indirme olanağı sağlayan çok önemli ve yaygın bir teşvik yöntemidir. Bu ve benzeri yöntemlerle girişimciler mal ve hizmet üretme yatırımlarına özendirilmektedir. Diğer bir anlatımla "yatırım indirimi" uygulaması, devletin vergi olarak tahakkuk eden alacağından girişimci, yani yatırımcı lehine vazgeçmesidir.

Belli başlı Yatırım Teşvikleri Nelerdir?

Devletin, ülkenin yatırım kapasitesinin artırılması amacıyla bu konularda, önceliği olan yörelere daha çok olmak üzere, yatırımın türüne bağlı olarak değişken türlerde yatırımlara sağlanan çeşitli vergisel avantajlar, muafiyetler, arazi veya taşınmaz mal tahsisi ile kredi destekleri "Yatırım Teşviklerini" oluşturur.

Yatırım Teşviklerinin Tarihsel Gelişimi

Yatırım Teşviki uygulamalarının tarihi çok geçmişe dayanmakla beraber, bunların daha çok ve sistematik olarak uygulanmasına ikinci dünya savaşı sonrası özellikle savaştan çıkmış olan ülkelerin vergi yasalarında başlandığını görmekteyiz.

Teşvik türleri iki grupta ele alınmaktadır:

  1. Genel Teşvikler,
  2. Özel Teşvikler.

Genel Teşvikler daha çok vergi yasalarında yeralmakta olup tüm vergi yükümlüleri bunlardan yararlanabilmektedir. Örneğin, taşınır ve taşınmaz malların amortisman indirimleri, geçmiş yıl zararlarının gelecek yılların kazancından mahsubu, işletmeye alınan veya inşa ettirilen taşınır ve taşınmaz malların bedelleri üzerinden belli oranlarda yatırım indirimi ismi altında vergi matrahından indirim hakkı tanınmaktadır.

Bu tür teşvik unsurları İngiliz vergi hukukunda ve bilahare Kıbrıs'ın vergi hukukunda "Investment Allowance" olarak yeralmış ve halen de KKTC vergi hukukunda yeralmaktadır.

Özel Teşvikler ise sektörel ve ürün türü ile yöresel gereksinmeler dikkate alınarak sağlanmaktadır. Bu teşvik unsurları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

  • Teşvik Belgesi sahibi işletmelere Özel Yatırım İndirimleri,
  • Gümrük Vergisi ve Fon Muafiyetleri,
  • KDV Muafiyeti veya İstisnası,
  • İndirimli Vergi Uygulaması,
  • Belli Süreli Vergi Muafiyeti,
  • İnşaat Ruhsatı ve Harç Muafiyeti,
  • Kredi Faizi Desteği,
  • Yatırım Amaçlı Taşınmaz Mal Tahsisi veya Uzun Vadeli Kiralama,
  • Yerli Personel İstihdamına Yönelik Sosyal Güvenlik ve henüz KKTC'de uygulaması olmayan vergi avantajları.

Yukarıdaki teşvik unsurlarına ilişkin esas, kıstas ve koşullar ile bunlardan kısmen veya tamamen yararlanma, yürürlükteki vergi yasalarından ayrı olarak düzenlenen özel yasalarda ve ilgili mevzuatta yeralmakta olup 24/1982 sayılı Gelir Vergisi ile 47/1977 sayılı Kurumlar Vergisi Yasalarındaki teşviklerden daha yüksek olması durumunda adı edilen yasalardaki teşvikler yerine özel teşvik yasasındaki veya diğer teşvik yasalarındaki unsurlardan yararlanılmakta, ancak mükerrer teşvik yararlanmasına izin verilmemektedir.

Ülkemizde 1980'li yılların başında "İhracatı Teşvik Yasası" (daha sonra yürürlükten kaldırılarak (Kurumlar Vergisi Yasasına dâhil edilmiştir); 1987 yılından itibaren 16/1987 sayılı Turizm Endüstrisi Teşvik Yasası yürürlüğe girmiştir.

KKTC'nin kalkınma plan ve yıllık programlarında (ki uzun süreden beri yıllık programlar yapılmamaktadır) öngörülen hedeflere!!! ulaşmayı kolaylaştırmak ve ülkemizin genel ekonomisine daha fazla katkıda bulunmak amacıyla 2000 yılında 47/2000 sayılı Teşvik Yasası yürürlüğe girmiştir. Bu özel yasa ile yukarıda belirtmiş olduğum birçok teşvik unsurunun uygulanması bu yasa kapsamına alınarak yürütmesi Devlet Planlama Örgütü Müsteşarlığına verilmiştir.

(Devamı Gelecek Hafta)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.