Kayıtdışı ve gayri yasal gelirlerin vergilendirilmesi (3)

Yayın Tarihi: 21/03/16 08:00
okuma süresi: 12 dak.
A- A A+

Üç haftadan beri konu ile ilgili kaleme almış olduğum görüşlerimi bugünkü yazımla noktalıyorum. Sizlere ve özellikle de bizi yönetenler ile onların kılavuzlarına belirtmek istediğim en önemli konunun, şikayet etmek değil çözümler üretmek ve yasal eksikliklerin arkasına sığınmamaktır. Yazılarımın ilk iki kısmında ilgili yasaların mevcudiyetini belirterek yasal dayanaklarla, tanımlamalara ve ilgili kurallara da vurgu yaparak kayıtdışı ve gayri yasal gelirlerin vergilendirilmesi için gerekli önlemlerin alınması konusunda ilgililere görev ve yetkileri hakkında 26 Haziran 2011 tarihinde Mali Polisimizin eğitim çalışmaları dolayısıyla düzenlenen etkinlikte sunmuş olduğum Tebliğimde belirtmiş olduğum hususlarda geniş bilgiler vermeye çalıştım.

Bu bilgiler arasında en önemli hususun devlet kurumları arasında sürekli ve etkin koordinasyon ile işbirliğine gerek olduğu ayrıca etkin denetimlerin sağlanması için KKTC'nin denetim kurumları personelinin dönemsel ihtisas eğitimine tabi tutulmasına, ayrıca bu konulara lojistik destek sağlanmasına önem verilmesi gereğine yervermiştim.

Bugünkü yazımda ise konu ile ilgili aşağıdaki eleştiri görüş ve önerilerimi özetleyerek yazı serimi tamamlayacağım.

Görüş ve Öneriler:

Bugün itibarıyla KKTC'nin Kamu maliyesine kaynak sağlayan her kurumun sadece kendi yasalarının öngördüğü mevzuatı uygulamaya çalışmakta olduğunu, dolayısıyla da kayıtdışılığı veya suç gelirlerinin önlenmesindeki başarı oranının pek yüksek olmadığını görmekteyiz. Halbuki, devletimiz bir bütündür ve gerek kayıtdışılığın ve suç gelirlerinin önlenmesi, gerekse bu eylemlerden elde edilen servet ve gelirlerin vergilendirilmesi suretiyle kamu maliyesine kaynak sağlanması, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuata dayalı işbirliği, istihbarat ve koordinasyon düzeni içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çağımızın elektronik ve iletişim olanaklarından da yararlanarak mevzuata dayalı bir plân çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının belirttiğim esaslar çerçevesinde çalışmalarına olanak sağlanması halinde her türlü kayıtdışılığı ve yasadışılığı büyük ölçüde önleyecektir. Özellikle de bu düzenleme T.C. ve diğer ülkelerle de gerçekleştirilirse bu faaliyetler daha da etkinlik kazanacaktır.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım hususlar genellikle mevzuat düzenlemelerine ve eğitimli insan kaynaklarına dayalı görüşlerimdir. Ancak, bu hususlar yerine getirilmiş olsa dahi bundan büyük oranda verim beklemek mümkün değildir. Bu nedenle, aşağıdaki hususlarda da gerekli düzenlemelerin yapılması ve önlemlerin alınması gerekmektedir.

Kısıtlı kaynaklarla Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi bünyesinde faaliyet göstermeye çalışan "Mali Bilgi Edinme Birimine" gerekli mali kaynak, lojistik destek, eğitimli ve yetenekli personel takviyesi yapılmalı, mesleki ihtisaslaşmaya önem verilmelidir;

"Mali Bilgi Edinme Birimi" ve "Kurul" bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır;

Belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı Kurul üyeliğine Gelir ve Vergi Dairesi temsilcisi de dâhil edilmelidir;

"Mali Bilgi Edinme Birimi", "Kurul Üyeleri" ve diğer kurum ve kuruluşların yetkilileri, suç gelirlerinin önlenmesi konusundaki yurtiçi ve yurtdışı sürekli eğitimlere ağırlık verilmeli ve Polis Genel Müdürlüğümüz ile TC Emniyet Genel Müdürlüğü arasında imzalanan "Terörizmle Mücadele ile Mesleki Eğitim ve Sosyal İlişkiler Alanında İşbirliği Protokolü" gibi andlaşmalar gerçekleştirmelidirler;

Bugüne kadar bağımsız denetim kapsamında bulunmayan Sivil Toplum Örgütlerinin de bağımsız denetim kapsamına alınmalıdır;

"Şüpheli İşlem" olarak Kurul tarafından Başsavcılığa havale edilerek Mahkemeye intikal ettirilen davaların erken sonuçlandırılması için Şahadet Yasası kuralları ülke gereksinimlerini karşılamak üzere dünyadaki gelişmeler paralelinde ele alınarak ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenmesi ve adaletin erken tecellisi için gerekli önlemlerin alınması ve düzenlemeler yapılmalı, adli ihtisaslaşma gerçekleşmelidir ;

KKTC'ni yegâne tanıyan ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile istihbarat bilgileri temini ve diğer hususunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızın da andlaşmalar yapmaları, varsa güncelleştirilmelidir. Ayrıca, 49/1988 sayılı KKTC-TC arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaybını Önleme Andlaşması'nın "Bilgi Değişimi" (Md.25) kuralları da ele alınarak güncelleştirilmelidir;

Kayıtdışılığı asgariye düşürmek ve kamu maliyesi kaynaklarını artırmak amacıyla çağdaş normlar paralelinde gerekli vergisel düzenlemeler yapılmalı, 1977'li yıllardan beri güncelleştirilmeyen özellikle Vergi Usul Yasası ve diğer vergi hukuku düzenlemeleri çağdaş uygulamalar paralelinde süratle ve eşzamanlı olarak gerçekleştirilmelidir;

Beyana dayanan tarhiyat türü haricindeki her türlü vergi tarhiyat, ceza kesme, itiraz sonuçlandırma işlemleri, başka ülkelerde olduğu gibi, yasa ile düzenlenecek bağımsız statüdeki kurumların veya komisyonların yetkisine verilmek suretiyle halkın vergi ve buna ilişkin uygulamalara karşı menfi görüşü ve güvensizliği giderilmelidir;

Çeşitli vergi mevzuatı arasındaki çelişkiler veya uyumsuzluklar giderilmelidir;

Yukarıdaki düzenlemelere karşın vergi hukukundaki cezalar da güncelleştirilmelidir;

Belli rakamlar üzerindeki yurtiçi parasal işlemlerin ödemeleri Bankalarla yapılmalıdır;

Maliyenin olmazsa olmazlarından olan "Yetkili Muhasip ve Murakıp" (Bağımsız Denetçilik) mesleğinin bağımsız ilkelere dayalı kurumlaşması suretiyle mesleki disipline kavuşturulması ve etkinliğinin artırılması için meslek yasasının uluslararası standartlar ve uygulamalar paralelinde yürürlüğe geçirilmelidir;

Suç Gelirlerinin Önlenmesi Yasası uyarınca Mahkemeye sevkedilen davaların görüşülmesinde ilgililerin çeşitli nedenlerden dolayı makul sürede politik veya sair nedenlerle KKTC'ne gelmeme nedeniyle şahitlik yapmaktan veya bilgi ve belge vermekten kaçınanların neden olduğu dava sonuçlandırma sürelerinin sınırlandırılması ve şüpheli işlem kapsamında olanlar için tedbir konan mal varlıklarının ve paraların hazineye devredilmesi amacıyla ilgili Yasa'da düzenleme yapılmalıdır;

Özetle, KKTC'de yerleşmiş (mukim) olan kişilerin hangi yöntemlerle olursa olsun kaynağı gizlenen gelirlerinin vergilendirilmesi her bakımdan ve özellikle adalet ilkeleri bakımından zorunludur. Vergi dışı bırakılan bu gelirlerin veya servetlerin yasal olmayan yöntemlerle elde edilmiş olması bunların vergilendirilmesine engel oluşturmamalıdır. Bu işlemin en etkin şekilde gerçekleştirilmesi için ilgili tüm kurumların işbirliğini ve koordinasyonu sağlayacak gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Tüm bunları Kıbrıs sorununun çözümüne bağlamak da çok hatalıdır. Hükümetimiz bu düzenlemeleri sanki hiç çözüm olmayacakmış gibi süratle yerine getirilmelidir.

Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulmasına karar verilmiş olan "Mali Suçlarla Mücadele Biriminin göreve başlaması dolayısıyla 25 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen Sempozyumda sunmuş olduğum tebliğ içeriğinde belirtmiş olduğum hususların aradan yaklaşık 5 yıl geçmiş olmasına rağmen halen geçerliliği korumakta olmasını görmek her ne kadar da haklılığımı göstermekte ise de oradan geçen bu sürede gelmiş geçmiş hükümetler tarafından gerekli etkin denetimlerin yapılmamış olmasını ve gerek mali gerekse idari denetimsizlik dolayısıyla KKTC'nin içine düşürüldüğü durumun her vesileyle görmek beni üzmektedir.

Her vesileyle ve herkesin de sürekli vurguladığı gibi KKTC'nin devlet rüştünü ısbat etmek için, diğer kurumlar yanında en önemli husus mali, idari, vs. konularda etkin ve sürekli denetimlerin yapılmasıdır. Bu denetimler iç ve dış denetimler olarak iki kısımda yapılması durumunda en iyi sonuçlar elde edilir. Yoksa sadece yasa yaparak onları sadece hukuk envanterine kaydetmek yeterli değildir.

Bu konuda Başbakan Kalyoncu ve Sağlık Bakanı İzbulun vermiş oldukları bazı mantık dışı beyanatlarını işitmek her Kıbrıslı Türk gibi beni de üzmektedir.

Ne diyor Sn. Kalyoncu – "Suç işleyenler denetçilerden bir adım öndedirler". Yani, her devlette olduğu gibi en güçlü olması ve hertürlü önlem alması için yasalarca güçlü kılınması gereken KKTC devleti suçlular karşısında zayıf kalmaktadır. "Devlet hastanesinde çalışan bazı doktorların da özel hastaneler ile ilgileri veya çalışanı olabileceği için yapılan denetimlerde kargaşa olduğunu ifade etti yani bu işler "işli-dışlı sarımsak başlı" gibidir.

Ne diyor Sn. İzbul – " Denetimler yapılmıştır ancak yasal boşluklardan kaynaklanan eksiklikler vardır". Özel Hastaneler Yasası 2009 yılında çıkarılmasına rağmen ilgili tüzükler henüz yapılmamıştır. O zaman sorarlar dama 7 yıldan beri Sağlık Bakanlığı neden Tüzük yapmamıştır? Tüzüklerin geçmesi sadece Bakanlar Kurulu onayı gibi basit bir prosedür gerektirmesine rağmen neden yürürlüğe geçirilmemiştir? En azından TC'deki mevzuattan yararlanılamaz mıydı? Zannedersem bu gecikmenin başka bir nedeni olması gerekir. Bunu da halkımızın takdirine bırakıyorum.

Anayasa Mehkemesi Kararı ile de teyit edilmiş olmasına rağmen ikinci iş yasağının askıya alınması konusunda alınan kararın hükümet edenler tarafından hukukun üstünlüğüne ne kadar önem verildiğinin en açık göstergesidir.

Esasen sadece sözkonusu beyanatlar değil, daha birçok siyasinin ve özellikle iktidara gelenlerin içi boş açıklamaları da halkımız tarafından artık tepki ile karşılanmakta, hatta bazı hallerde alay konusu dahi alınmaktadır.

Koltuklarını bir gün daha muhafaza etmek uğruna halkımızı aptal ve balık hafızalı yerine koymaları ise halk nazarındaki güvenlerini sadece sıfıra değil sıfırın altına çekmektedir. Allah halkımızı en erken bir zamanda bu düşüncedeki siyasilerin elinden kurtarsın.

Not: Yazıyı kaleme aldığım zamanda uzun yıllardan beri kendisini görmediği Gönyeli'li bir arkadaş beni aradı ve KKTC'nin kötü durumunu kısaca izah ettikten sonra her hafta ders niteliğinde yazdığım yazılara veya görsel basında yaptığım görüş, eleştiri ve önerilere siyasilerin ilgi gösterip göstermediği hususunda bana yönelttiği soruya vermiş olduğum "hayır" cevabına karşılık bana şu cevabı vermiştir.

"Mademki en akıllıları seçtik bu nedenle bunların bizim gibi delilerden nasıl bilgi istesinler?"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.