Vergi hukuku ve esas kaynakları nedir?

Yayın Tarihi: 04/04/16 08:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+

Çok basit bir ifade ile bir ülkenin mali sistemini, kamu gelirleri, kamu harcamaları ve bunların denkleştirilmesini oluşturur. Üç ana başlık altında toplanan bu bölündürmeyi hukuk alanında ele aldığımızda, mali sistemin bütününü oluşturan hukuk kuralları "mali hukuk" olarak tanımlanır.

Diğer bir anlatımla, mali hukuk, bir üst kavram olup, kamu gelir ve giderleriyle bunların denkleştirilmesinde kullanılan kaynakları sağlayan vergi, resim ve harç uygulamalarına "vergi hukuku" olarak bulundurarak, vergi ve benzeri gelirleri düzenleyen hukuk kurallarının bütününe vergi hukuku denir. Hukukun kaynağını ise parlamentolar tarafından onaylanan hukuki düzenlemeler oluşturmaktadır. İlimi ve yargısal içtihatlar, örf ve adetler ile genel kabul görmüş uygulamalar da hukukun kaynakları arasında yeralır.

Bu durumda, hukukun kaynaklarından bir tanesi olan "vergi mevzuatı" yerine "vergi hukuku" kelimesinin kullanılması en uygun bir kavramdır. Ayrıca, "vergi sistemi" kavramının kullanılması da vergi "hukuku kavramını" karşılamamaktadır. Çünkü vergi sistemi kavramı, bir ülkede uygulanan vergilerin bilimsel kurallar çerçevesinde değerlendirilmesini ve çeşitli yönlerden analize tabi tutulmasını ifade eder. Diğer bir ifade ile "vergi hukuku" ile "vergi sistemi" vergi bilimine değişik açılardan yaklaşımında ortaya koyduğu ayrı ayrı sahalardır.

Ülkemizde "vergi hukuku" kavramı yerine, "vergi mevzuatı" veya "vergi sistemi", harcın yerine "vergi" veya "ücret", "resim" yerine "harç" kelimesinin kullanıldığı çok sık görülmektedir. Hatta bu konuda kullanılan hatalı kelimelerin bazı siyasiler veya üst düzey kamu görevlileri tarafından da kullanıldığını işitmek bizi yönetenlerin bilgi düzeyinin derecesini göstermektedir.

Özellikle de "stopaj vergisi" gibi ifadeler kullanmaları bu bilinçsizliğin derecesini daha da acayip hale getirmektedir. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki "stopaj" bir vergi türü olmayıp bunun tanımını bir vergi türü gibi kullanmak bilinçsizlik göstergesidir. Vergi hukukumuzda yıllardan beri olarak yeralan bu "stopaj" kelimesi kaynağında kesinti anlamını taşımaktadır. Bazı vergi hukuku kaynaklarında "stopaj" ifadesi yerine "kesinti" veya "tevkifat" ifadesi kullanılmaktadır.

Vergi hukuku kavramını açıkladıktan sonra şimdi de bunun kapsamı hakkında da aşağıdaki bazı özet bilgileri vermeyi, özellikle kendilerini her konuda olduğu gibi vergi uzmanı zanneden bazı siyasilerin, yöneticilerin ve kılavuzların bilgi edinmeleri bakımından uygun gördüm.

  • Devletlerin temel amaçları arasında bulunan sağlık, eğitim, ulaşım, adalet vs. hizmetler toplumların vazgeçilmez hedef ve ilkeleridir. En liberal ekonomilere sahip devletlerde bile bu amaçların gerçekleştirilmesine büyük önem verilmekte ve özellikle bunların gerçekleştirilmesi için plan ve programlar yapılmaktadır. Bu nedenle, devlet bu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde parasal kaynağa ihtiyaç vardır. Parasal kaynağın büyük bir kısmı vergi, resim ve harç gelirlerinden sağlanmaktadır. Bu gerçekten hareketle devletin vergi, resim ve harç gelirlerinin en etkin ve adaletli olarak tarh, tahakkuk ve tahsil edilebilmesi için vergi idarelerinin sadece çağdaş yapılara değil, bu idarelerde görev yapanların yeterli mesleki bilgiye, tecrübeye ihtisaslaşmaya ve uluslararası vergi hukukuna sahip olmaları gerekir. Ayrıca, bu idarelerin siyasi iradenin baskısı ve emri altında olmaması da en önemli ilkeler arasında yeralmalıdır.
  • Yukarıda özetlediğim personel özellikler bir arada olmaz ise devletin ihtiyaç duyduğu vergi resim ve harç uygulamalarının sonucu yeterli veya başarılı olamaz. Üstelik ihtiyaç duyulan kaynağın elde dilebilmesi için vergi idaresi "Deli Dumrul" yöntemlerine başvurmak durumunda kalır ki bu durum sadece dürüst vergi yükümlülerinin değil, tüm halkın tepkisine neden oluşturmak suretiyle sosyo-ekonomik olumsuzluklara ve hükümetlere karşı güvensizliklere de neden olur.
  • Bu vesileyle özellikle bu ülkeyi yönettiklerini zanneden bazı siyasilerin, yöneticilerin ve kılavuzların vergi hukuku kapsamında olan ancak bilmedikleri yanlış bildikleri veya unuttukları bazı ilkeler ile terminolojiler hakkında da şunların bilinmesini salık veririm.
  • "Vergi" devletin egemenlik gücüne dayanarak kamu harcamalarını karşılamak üzere gerçek ve tüzel kişilerden karşılıksız olarak aldığı paradır. Bu tanımlamaya istinaden verginin özellikleri şöyledir; Mali Dersleri - AÖF
  • Verginin temelinde devletin egemenlik gücü yatmaktadır. Bu bakımdan, "vergi eşittir hâkimiyet" en doğru ifade şeklidir. Verginin egemenlik gücüne dayanarak alınmasının getirdiği doğal sonuç ise onun zora dayanarak alınması olmaktadır. Ancak, verginin egemenlik gücüne ve zora dayanarak alınması özelliği demokratik ülkelerin Anayasalarında vergilendirmeye ilişkin yer almış olan adalet, eşitlik, sosyo-ekonomiyi düzenleme ve geriye dönük vergiler konulamayacağına ilişkin temel kurallara ters düşülmesi önlenmiştir. Diğer bir anlatımla vergi yasalarında ön görülen tarh tahakkuk ve tahsilat yetkileri bahse konu Anayasal kurallar ile sınırsız veya keyfi uygulanması engellenmiş olup mağdur olduğuna inanan vergi yükümlülerine çeşitli hak arama kuralları çeşitli yasalarda yeralmıştır.
  • Vergi para ile ödenir. Asırlar önce vergi mal olarak da alınıyorken, günümüzde vergi sadece para ile ödenmektedir.
  • Vergi karşılıksızdır. Vergi, kamunun yaptığı bir işin karşılığı değildir.
  • Vergi nitelik olarak resim ve harç yükümlülüklerinden değişiktir.
  • Resim ve harç yükümlülüklerinin özellikleri şunlardır.
  • Kamu gelirleri arasında yeralan "resim" bir iş veya faaliyetin yapılması karşılığı devlet ve kamu kuruluşları tarafından yasal yetkiye dayanılarak ödenmesi talep edilen bedeldir. Örneğin, alkollü içki satış ruhsatı, tütün satış ruhsatı, akaryakıt satış ruhsatı ve izne tabi benzeri ruhsatlar. Resimlerin alınmasında kamusal güç yatmaktadır.
  • "Harç" ise devlet ve kamu kuruluşlarının sunmuş oldukları kamusal hizmetler dolayısıyla, bu hizmetlerden yararlanma karşılığı yasal yetkiye dayanılarak ödenmesi talep edilen parasal bedeldir. Harcı vergiden ayıran en önemli özellik, verginin karşılıksız olmasına rağmen, harç belirli bir hizmetin karşılığı olmasıdır. Örneğin pasaport harcı, kimlik kartı harcı, taşınmaz mal kayıt (koçan) harcı, sürüş ehliyet harcı, diploma harcı ve benzeri birçok hizmet. Ticari ve sınai bir karşılık olarak alınan bedeller harç olarak nitelendirilmez. Bu kapsamdaki hizmetler karşılığı alınan paralara "ücret" denir. Örneğin, fide satışı, işçi sağlığı ve güvenliği dolayısıyla yapılan teknik ölçüm veya kontroller karşılığı ödenen parasal miktarlar bu kapsamdadır. Harçlar da, vergiler gibi kamusal güce dayandığı için harçların bazı özellikleri vergilere benzemektedir.
  • Yukarıda belirtilen vergi, harç ve resimlerin dışında bir miktar daha kamu gelirleri bulunmaktadır. Şöyle ki; bazı kamu hizmetlerinin yapılabilmesi içi ilgili harcamalara katılma payları. Örneğin, kanalizasyon veya altyapı harcamalarına ve çeşitli amaçların gerçekleştirilmesi için yapılan düzenlemelerle oluşturulan fonlar (Turizm Fonu, Sivil Savunma Fonu, Fiyat İstikrar Fonu ve sair fonlar)

Özetle, bu konu dar anlamıyla ele alındığı takdirde vergi hukukunun kapsamı sadece vergiler ile ilgili hukuki düzenlemeleri kapsadığı ileri sürülebilir. Ancak resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin, vergi kavramı dışında kalan mali yükümlülükler olmasına karşın, bu yükümlülükler de bu tür vergi benzeri gelir olarak nitelendirilebilir. Bunun bu şekilde algılanmasının temelinde devletin egemenlik hakkına dayanan kamusal güç kullanılmasıdır.

Nitekim ekonomik veriler ele alınırken "vergi yükünün" hesaplanmasında sadece dolaylı ve dolaysız vergiler değil resim ve harçlar ile yasalar gereği sosyal güvenlik ve diğer fonlara ödenmesi zorunlu olan primler ve katkı payları da birlikte hesaplanmaktadır. Bu nedenle, vergi hukukunun kapsamını geniş açıdan ele almak ve vergi ile benzeri gelirleri de bu kavram içinde düşünmek doğru bir yol olduğu kanaatindeyim. Ancak ekonomik plan ve programlar düzenlenirken bahse konu kamusal gelirlerin özelliklerine gerekli özen gösterilmelidir. Bu nedenle "vergi hukuku" kavramı ile "vergi mevzuatı" veya "vergi sistemi" kavramlarının aynı ortamda kullanılması doğru değildir. Kamu harcamaları ile kamu gelir ve giderlerin denkleştirilmesinin birlikte ele alınması ise "bütçe hukuku olarak" ifade edilmesi gerekmektedir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.