Araç plâkası enflasyonunun fayda ve zararları

Yayın Tarihi: 13/06/16 08:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+

Esasında trafik ile ilgili yapılan veya yapılmaya çalışılan ve basında yeralan yasal düzenlemelere ilişkin eleştiri ve önerilerime geçen haftaki yazımla son vermeyi kararlaştırmıştım.

Nedeni çok basit.Son yıllarda gelip geçen hükümetlerde görev olan Bakanlar ile onların atamış oldukları birçok üst düzey kamu görevlisi ve diğer kılavuzların herşeyi çok iyi bildikleri! için hiçbir konuda yapılan eleştirilere veya önerileri kaale almamalarıdır.

Maalesef "ben yaparım olur" ve "herşeyi ben bilirim" anlayışının hiçbir iktidar döneminde değişmemektedir. Bu anlayış devam ettiği sürece KKTC'nin dünya ile entegre olması çağdaş ve adaletli uygulamalara uyum sağlanması mümkün değildir.

Trafikle ilgili daha eleştirilecek birçok teknik, mali ve uygulama konuları bulunmasına rağmen bugünkü yazımın son günlerde KKTC'nin gündemlerden birini oluşturmaya başlayan ancak halen mantıklı bir açıklama yapılmamış olan motorlu araç plâkalarına ayırmayı uygun gördüm.

Bilindiği üzere Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası'nın temeli 1940'lı yıllarının Anglosakson hukukunun trafik mevzuatına dayandırılmıştır. Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşu ile birlikte bu yasa ve mevzuatının uygulanmasına başlanmış ve 2 Temmuz 1974 tarihine kadar tüm Kıbrıs'ta uygulanmıştır. Barış Harekatından sonra adı edilen yasa 21/1974 sayılı Yasa olarak KKTC hukukunda yerini almıştır.

Bahse konu yasada 2015 yılına kadar 25 yasa ve bir o kadarda mevzuat değişikliği yapılmıştır. Gerek esas yasada gerekse Tüzüklerde yapılan vergi, resim ve harç değişiklikleri dışındaki değişikliklerin büyük bir kısmı araç plâkalarına ilişkin olmuştur.

Bunları özetleyecek olursak, KKTC'de ki motorlu araçlar mevzuatına göre aşağıdaki plaka türleri mevcuttur:

  • Normal Araç Plâkası
  • Kiralık Araç Plâkası
  • Rektörler içinAraç Plâkası
  • Bakan Araçları Plâkası
  • Resmi Hizmet Araçları (RHA) Plâkası
  • Klasik Araç Plâkası
  • Zorunlu Ziyaretçi Araç (ZZ) Plâkası
  • Zorunlu Turist Araç (ZT) Plâkası
  • Geçici (Yurtdışı çıkışlı) Araç Plâkası
  • Kuzey Kıbrıs Otomobil Kurumu Araç (KKOK) Plâkası
  • Kuzey Kıbrıs Turing Otomobil Kurumu Araç (KKTOT) Plâkası
  • Dorse(R) Plâkası
  • Yurtdışından KKTC'ne getirilen ve 6 ayı aşmayan süre ile sınırlı araçların

kendi orijinal plâkaları

  • Askeri Birlik Araçlarının kendilerine özgü özel plâkaları
  • Elçilik ve Diplomatik Misyon Mensuplarına ait Araç Plâkası
  • Bakanların, Milletvekillerinin ve Belediye Başkanlarının kullandıkları kişisel motorlu araç plâkaları üzerinde yeralan özel işaret veya amblemler.

Onaltı değişik türde motorlu araç plâkası bulunan, başka bir ülkenin olduğuna pek inanmıyorum. Her konuda olduğu gibi KKTC bu konuda da rekor kırmıştır. Bunun başlıca nedeni siyasilerin hep ve hiç değişmez olan popülizm düşünceleri ve herşeyi kendilerinin bildiği inancıdır.

Gelelim son günlerin gündemini oluşturan ve sadece araç plâkası türlerinin sayısını artıran yeni icat edilmiş olan kiralık araç plâkalarına. Herkesin bildiği gibi kiralık araç kullanıcılarının en büyük kısmını belli ve geçici süre ile ülkeyi ziyaret eden yabancı kişiler oluşturmaktadır. Diğer bir anlatımla bu kişiler sürüş ehliyetini yabancı ülkede almış ve o ülkenin trafik kurallarını ve coğrafi yörelerini bilmeyen yabancı kişilerdir.

Özellikle de sağ ve sol direksiyon farklılıklarıile bazı faktörlerin bu ülkede normal koşullarda araba kullanmalarında tereddütler oluşturmakta ve bazı istenmeyen hataların meydana gelmesine neden olabileceği ihtimalinin KKTC'de ehliyet almış kişilerin yapabilecekleri hatalardan daha yüksek derecede olmaktadır.

İngiliz Koloni idaresi döneminden günümüze kadar gelmiş olan ve gerek Güney Kıbrıs'ta gerekse KKTC'de kiralık araçlar için uygulanan kırmızı plâka zorunluğunun nedeni ve niçini hiç araştırıldı mı? Uluslararası trafikte kırmızı rengin neden "dikkat" veya "tehlike" anlamında olduğu konusu hiç düşünüldü mü?

Kiralık motorlu araçlar için kırmızı renk plâka kullanılmasının en önemli nedeni, bu araçları kiralayanların genellikle yabancı uyruklu ve başka ülkelerde sürüş ehliyeti almış olmaları veya KKTC'de ehliyet sahibi olmakla beraber uzun yıllar yurtdışında ikamet etmiş olanların bu ülke trafiğine hemen uyum sağlamanın zorluğunun sebep olacağı sürüş hataları ihtimaline karşı trafikte seyreden diğer araç sürücüleri için bir tür uyarı sağlamak suretiyle gerek muhtemel kazalara karşı dikkatli davranılması, gerekse bazı sürüş hatalarına karşı toleranslı davranılmasını sağlamaktı.

Hâlbuki yapılan kırmızı renk değişikliğiyle kiralık araç tanımına ilişkin önlem uyarısı uygulamadan kaldırılmış olup Allah göstermesin trafik kazalarının artışına çanak tutulmuştur.

Kim, hangi akla ve gerekçeye dayanarak kırmızı renkteki kiralık araç plâkalarını normal araç plâkalarına çok benzeyen şekle ve renge dönüşmesi için mevzuat düzenlemesi yönüne gidilmiştir. Yapmış olduğum araştırmada bahse konu plâka değişikliği talebi hiçbir sivil toplum örgütünden gelmediği gibi Kiralık Araç İşletmelerinin de bu yönde talepleri olmamıştır. Kaldı ki, bu uygulama sözkonusu işletmelere ek külfet ve maliyetler de getirmiştir.

Durum bu olduğuna göre, bu konudaki talep gelse gelse araç filosu (birden fazla uzun süreli araçlar) kiralayan işletmelerden gelmiş olsa gerek. Neden mi? Kanaatimce bu işletmeler hem araç kiralayacaklar hem de bu araçları kiralayan işletmelerin patronları veya üst kademe görevlileri kullandıkları motorlu araçların "kiralık araç" olduğunun halk tarafından bilinmemesini isteyeceklerdir. Çünkü, kiralık araç kullanmalarının bilinmesi makamlarına veya havalarına gölge düşüreceğine olan inançlarıdır.

Bu konuda talep üzerine yapılan değişiklik tamamen kişisel düşünce ve zevke dayandığı için şayet ille de imtiyazlı plâka kullanmaları kendileri veya işletmeleri için çok önemli bir prestij konusu ise o zaman bu kullanım hakkının, ayrılacağının veya imtiyazının bedeli kullananlar tarafından devlete ödenmesi gerekmektedir.

Nitekim, bu konuda "Özel Tahsisli Plâka" veya "Özel Numaralı Plâka" kullanmak isteyenler için yürürlükteki mevzuatta çeşitli miktarlarda sabit veya dönemselharçlar öngörülmüş olduğundan kiralık araç plâkalarının renginin tümden değiştirilmesi yerine bu konuda özel ayrıcalık talep edenlerin de bahse konu harç ödeme kapsamına alınmaları ehvenişerdi. Diğer bir anlatımla, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına bağlanmış olan Trafik Hizmetleri Dairesi ülkede mevcut ve önüne geçilmeyen trafik kazaları hakkında önlemler alma yerine daha da dolaylı katkıda bulunulması uygun görülmüşse, en azından bütçeye katkı sağlamak bakımından değişik türde kiralık araç plâkası kullanma sevdasında olanlardan belli miktarda özel ayrıcalık harç tahsil edilmesi gerekmez miydi? Böylece bu değişiklik de çok sınırlı tutulmuş olmaz mıydı? Ancak, bunu yapmak vizyon sahibi olmayı gerektirir. Ve buna reform demek mümkün değildir.

Öte yandan, bugünkü KKTC trafiğine bakıldığı zaman sadece 16 değişik türdeki araç plâkalarına ilaveten bir de değişik renk, harf ve rakam boyutlarına da çok sık rastlamaktayız.

Araç plâka rengi, harf çeşidi, boyutu ile rakam şekli ve puntoları mevzuatta yer almasına rağmen denetimi basit olan bu konuda bile bu güne kadarbir standart oluşturulmaması da üzerinde durulması gereken bir başka yönetim ve denetim zafiyetinin en açık göstergesidir. Bu gibi standartları oluşturamayan siyasilerin dünya ülkeleri ile entegrasyondan veya AB ülkesi olmaktan nasıl bahsedebilirler?

Başka ülkeler motorlu araç plâkalarının taklit edilmesinive yasadışı amaçlarda kullanımını önlemek amacıyla çeşitli teknolojik ile yönetsel konularda tedbirler alırken, KKTC'de bu konuda herhangi bir çalışma yapılmazken bir de ülkede plâka enflasyonu, yani kargaşası yaratılmasına devam edilmesini anlamak mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki bir konuda ne kadar türveya çeşitlilik varsa o konunun istismar veya yasadışı amaçlarda kullanılma olasılığı o kadar fazladır. Kısacası, KKTC'ni yönetenler ısrarla dünyanın yapmadığını yapmaya, mevcut olanları da bozmaya yönelik çalışmalara ağırlık vermeye devam etmektedirler.

Özetle, KKTC'deki motorlu araç plâkalarının enflasyonu, seyrüsefer ruhsatlarının büyük bir kısmının ödenmemiş olması ile trafikteki düzenlemelerin çağdaş normlarda yapılmamasının en büyük nedeni denetimsizlik. Tecrübeler göstermiştir ki denetimsizliği en çok beğenen kesimin başını siyasilerin büyük bir kısmı benimsemiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, siyasilerin, yöneticilerin ve onların kılavuzlarının büyük bir kısmı denetimden pek hoşlanmazlar ancak, her fırsatta çok sık denetim gerekliliğinden bahsetmekten de geri kalmazlar.

Bizi yöneten siyasiler ile diğer makam sahipleri siyasi ve makampopülizmi yanında birde gösteriş ile ayrıcalığa da çok düşkün oldukları özel araç plâka türlerinin bolluğundan anlamak mümkündür. Örneğin, seçilmiş siyasiler başta olmak üzere, Belediye Başkanları ve Üniversite Rektörlerine kişisel araçlarına ayrıcalık sağlayan plâka türleri veya bu plâkalara eklenen ek amblem veya işaretler gibi uygulamaları çok sık görmekteyiz. Bunun anlamı şudur. "Biz üstün kişileriz ve diğer ayrıcalıklara ilaveten trafikte de ayrıcalık sahibi olduğumuz için araçlarımızın da bazı imtiyazlara daha sahip olması gerekir".

Bu düşünce kapsamında olanlara önerim, bahse konu ayrıcalığa ilaveten bu kişilerin ikamet ettikleri evlerine de özel amblemler veya işaretler koymak suretiyle klakson sesleriyle rahatsız edilmemeleri için yasak getirilmesi hususunda yasal düzenlemeleryapmak suretiyle kendilerini hiç şüphesiz daha da önemli ve ayrıcalıklı kişiler yapacaktır.!!!

Bir kez daha belirtmiş olayım ki değişime öncellikle beyninde ve mesleki eğitime sahip tecrübeli kişilerle yapılacak işbirliği ile başlanmalıdır. Aksi halde boşuna kürek çekmek ancak hiçbir limana veya hedefe varılması mümkün değildir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.