Sosyal güvenlik fonlarının güven vermeyen durumu(1)

Yayın Tarihi: 01/08/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Geçtiğimiz haftalarda basında yeralan konulardan bir tanesi de Sosyal Sigortaların içinde bulunduğu, daha doğrusu gelmiş geçmiş hükümetlerin iş bilmezliği ve öngörüsüzlüğü nedeniyle içine düşürülmüş olduğu mali çıkmaz ile bunun nedenleri oluşturmuştur.

Öncelikle bu konuda hassasiyet göstermiş olan ve halkı bilinçlendirme konusunda görüş ve eleştirilerde bulunan basın mensubu arkadaşları kutlarım. Mevcut kötü gidişatın bir an önce düzeltilmesi için yapılan eleştirilerin başlıca nedeni yıllarca KKTC'ni yönetenlerin kamu kurumlarını batırmakta oldukça maharetli ve vukuatlı olmalarıdır.

KKTC'nin sosyal güvenlik fonları Sosyal Sigortalar Yasalarından ve İhtiyat Sandığı Yasasından oluşmakta olup binlerce kişinin sosyal güvenlik haklarını ilgilendirmektedir. Şayet bu haklar hak sahibi kişilere gerektiği gibi sağlanması isteniyorsa ilgili yasalar uyarınca sosyal güvenlik fonlarına halkımızın yapmış olduğu prim ile katkı paylarından sağlanan kaynakların en rasyonel şekilde kullanılması ve yönetilmesi gerekir.

Öteyandan, prim ve katkı payı ödemeyen, ödemekten kaçınan veya gerçek dışı düşük ücret veya gelir beyanları yöntemleriyle gerektiği miktarda prim ile katkı payı ödemesi yapmayanlar ile kayıtdışı çalışanların durumu bahse konu sosyal güvenlik fonları kaynaklarının sürekli zayıflamasına neden oluşturmaktadır. Bu konularda hükümetlerin hiçbir ciddi önlem almamaları ve her ay bankalardan borç para almak suretiyle durumu idare etmeye çalışmaları sosyal güvenlik fonlarını daha da kötü duruma sokmaktadır. Diğer bir anlatımla, taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışılması sigortalıların haklarını tehlikeye sokmaktadır. Her borçlanma için devletin kefil gösterildiği kredilerin nasıl ödeneceği hiç düşünüldü mü? Yoksa "Cevizcinin Çuvalından Oynamaya" ne kadar daha devam edilecektir?

Hükümetlerin bu konuda gerekli önlemleri almamaları ve ilgili yasalarda öngörülen denetim ve etkin tahsilat kurallarını uygulamamaları onların acizliğini veya popülizme yönelik amaçlarını en açık şekilde göstermektedir.

Anlamak mümkün değil. Sn. Bakanın beyanatına göre nasıl oluyor da 85.000'in üzerinde sigorta yükümlüsünden yaklaşık 30.000'in üzerinde çalışanın sosyal güvenlik yükümlülükleri yerine getirilmiyor? Bu yerine getirilmeyen yükümlülüklerin yegâne nedeni olumsuz ekonomik durum mu? Mümkün değildir ve inanılması olanaksızdır.

Sosyal Güvenlik kurumlarının yetkileri zannedildiği kadar güçsüz değildir. Aksine, çeşitli yasalarda kurumlara tanınmış olan birçok yetkiler mevcuttur. Örneğin, bahse konu kurumların denetim yapma, inceleme ve ceza kesme dâhil kamu alacağı türünde olan prim ile işveren katkı paylarını zorla tahsil etme gibi çok geniş yetkileri bulunmaktadır.

Sosyal güvenlik yükümlülüklerini ödemeyenler hakkında normal borç-alacak kapsamında yargı yoluna başvurma çok uzun ve sıkıcı bir süreç olduğu için kurum yetkililerini dolaylı olarak caydırmakta ve isteksiz davranılmasına neden oluşturmaktadır. Bu durum hükümet eden siyasilerin işine geldiği için de etkin denetim ve tahsilat işlemlerine başvurulması için gerekenleri yapmıyorlar.

Hâlbuki, her ülkenin kamu alacaklarının en etkin şekilde tahsilatını gerçekleştirmek için özel olarak düzenlenmiş yasaları mevcuttur. Bu konuda yasası olmayan ülkelerin dünyada bulunmadığına inanmaktayım. KKTC'nin hertürlü siyasi olumsuzluklarına rağmen kamu alacaklarının etkin tahsilatını gerçekleştirmek için 15 Kasım 1977 tarihinden beri 48/1977 sayılı Kamu Alacakları Tahsili Usulü Yasa hakkında mali hukukumuzda yer almaktadır.

Bu Yasa'nın uygulanması sanki Gelir ve Vergi Dairesine aitmiş gibi kabul edilerek sadece devletin vergi türü alacaklarında uygulanması şeklinde algılanmaktadır. Hâlbuki adı edilen Yasa'nın "Kapsam" yan başlığı altında yeralan 2(1) maddesi şöyledir;

"Kapsam 2. (1) Devlete, belediyelere, köy idarelerine ve köy idarelerinin kurdukları birliklere ait vergi, resim, harç, verilen hizmetlerden doğan asli alacak ve/veya özel yasa ile kurulmuş kamu kurum ve kuruluşlarına ait herhangi bir nedenden doğan asli alacak ve/veya yasa dışı olarak tasarrufa geçirilen para gibi asli alacak, ceza, dava masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli alacaklar ile kira, gecikme zammı, faiz ve taksitle satılan taşınır ve taşınmaz malların taksit bedelleri gibi diğer alacaklar ve bunların takibat giderleri hakkında bu Yasa kuralları uygulanır".

Yukarıdaki kurallar dikkate alındığında vergi, resim, harç ve verilen hizmetlerden doğan kamu alacaklarına ilâveten ÖZEL YASA İLE KURULMUŞ KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT HERHANGİ BİR NEDENDEN DOĞAN ASLİ ALACAKLARI da kamu alacağı kapsamına aldığını açıkça görülmektedir.

Bu yasal düzenleme ışığında Sosyal Sigorta Kurumlarının özel yasalar kapsamında kurulmuş ve faaliyet göstermekte oldukları gerçeğinden hareketle bu kurumların sosyal sigorta, ihtiyat sandığı primleri ile işveren katkı payları alacakları ve bunların cezaları ile gecikme zamları da birer KAMU ALACAĞIDIR.

Neden bu Yasa'ya atıfta bulunma ve bunu yetkililerin bilgisine getirme gereği duydum? Çünkü bu Yasa'nın özellikleri ve diğer kuralları özellikle 12. 13. ve 18. maddelerinin kuralları incelendiği zaman devlet kurumlarına süratli, etkin ve pratik tahsilat yetkileri vermektedir. Öteyandan, bazı beklenmedik ve kaçınılmaz nedenler dolayısıyla kamu borçlarını ödemek gerçek anlamada borçluyu çok zor durumda bırakacaksa adı edilen Yasa'nın 42. ve 43. maddeleri idarece ve yargı organınca tecil edilmesine olanak sağlamaktadır.

Bu Yasa'nın diğer özellikli kurallarından bir tanesi de Alacaklı Kamu İdaresi'nin mahkemeye başvurulması, borçlunun itiraz hakkını kullanması ve mahkemenin karar vermesi konuları belli zaman dilimleri ile sınırlanmış olup dava konusu sürenin uzaması veya uzatılması normal koşullarda mümkün değildir. Bir diğer özellikli kural ise 45. maddede yeralmıştır. Adı edilen Yasa'nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca takibata yetkili tahsil dairesi tarafından başlatılan zorla tahsil işlemlerinin herhangi bir kişi veya makam tarafından durdurulmayacağına ilişkin 45. madde kuralları da bu Yasa'nın diğer özelliklerinden bir tanesidir.

(DEVAM EDECEK)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.