Büyüyen ekonomik kriz karşısında alınacak hiç mi önlem yok? 2

Yayın Tarihi: 23/01/17 08:00
okuma süresi: 16 dak.
A- A A+
KKTC'deki ekonomik kriz tüm hızıyla devam etmekte, Türk Lirası'nın döviz karşısındaki diğer kaynakların ve belirsizliğin sürmesi karşısında hükümet edenlerin halkın alım gücünün erimesine rağmen hiçbir önlem almaması vatandaşların hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun sonucu olarak da ekonomik çarklar da durma noktasına hızla devam etmektedir.

Geçen haftaki yazımda KKTC'ni yöneten hükümetin ülkedeki ekonomik krizin etkilerini azaltmak için alacağı bazı önlemleri açıklamıştım. Ayrıca, kışın bu soğuk günlerinde vatandaşın hiç olmazsa ısınma ihtiyaçlarını karşılayabilmesi amacıyla TC Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK) belli bir süre için elektrik ve gaz fiyatlarına zam yapılmaması gibi bir karar üretmesi gerekirdi. Nasıl olurda hükümetlerin işine geldiği zaman Türkiye'de de uygulandı gerekçesini ileri sürerek mazeret ileri sürerlerken bu uygulamayı neden KKTC'de yapmadılar? Çok enteresan bir soru değil mi?

Pek tabii bu uygulamayı yapabilmek için hükümet edenlerin öncelikle halkın halinden anlamaları gerekir ki bunlardan bunu beklemek saflık olur. Kaldı ki Türkiye hükümeti sadece bu önlemi almakla kalmamış işletmelere yönelik birçok önlemler daha almıştır. Bu önlemlerin bazılarına geçen haftaki yazımda kısaca değinmiştim.

Öteyandan, akaryakıt, gaz ve tüketim mallarında enflasyon nedeniyle meydana gelecek maliyet artışlarının fiyatlara yansımasını önlemek amacıyla bu konuda Ekonomi ve Mali Bakanlıklarının yetkisinde bulunan Fiyat İstikrar Fonu gibi milyonlarca TL parası olması gereken bu Fon kaynaklarının kullanması gerektiğini vurgulamıştım. Türk Lirasının değer kaybı karşısında meydana gelecek pahalılığın neden olacağı alım gücü kaybının akaryakıt ve tüketim mallarındaki fiyat artışlarının önlenmesi amacıyla düzenlenen bu Fon Yasası kaynaklarının kullanılmamasının kanaatimce en büyük nedeni bu Fona kaynak sağlamak için yüzlerce ithal malı üzerinden tahsil edilen paraların Yasa'da belirtilen (Md 3) amaçlar dışında bütçe giderlerini karşılamada kullanıldığı için kaynakların sıfırlandığı veya çok az bir kaynak bırakıldığıdır.

Bu çok önemli bir konu olup gelmiş geçmiş ve bugünkü hükümet tarafından kısmen veya tamamen amaç dışı kullanılan bahse konu Fon kaynaklarının nedenleri ve miktarları açıklanmalı, bu uygulamanın suç oluşturup oluşturmadığı siyasiler tarafından araştırılması için gereken yasal işlemler yapılmalıdır. Özellikle de son yıllarda hükümet oluşumlarda yer almamış muhalefet partileri bu konuyu ciddiyetle ele almalıdırlar. Daha önce hükümetlerde bulunmuş olan CTP'nin Fiyat İstikrar Fonu Yasası'nı bugünkü hükümet gibi amaç dışı kullanmış olduğundan veya kullanılmasına göz yumduğundan bu Parti'den böyle bir işlem başlatmasını beklemek mümkün değildir. Nitekim, basından izlediğim kadarıyla akaryakıt ve temel tüketim mallarındaki artışları eleştiren CTP yetkilileri bu pahalılığın giderilmesinde Fiyat İstikrar Fonu Yasası kaynaklarından neden yararlanılmadığını hiç sorgulamamışlardır.

Bu konunun önemini dikkate alarak özellikle kamuoyunu bilinçlendirmek için bahse konu Fon Yasası'nın esas amaçları hakkında aşağıdaki özel bilgileri vermeyi uygun gördüm. 1978 yılından beri KKTC hukukunda 26/1978 sayılı Fiyat İstikrar Fonu Yasası olarak yeralmış olan bu yasanın amaçları ve içeriğine ilişkin önemli bilgiler şöyledir:

  1. 10 Kasım 1978 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren adı edilen Yasa'nın "AMAÇ" yanbaşlıklı 3'ncü maddesi kuralları aşağıda belirtilmiştir.

"3.

Fonun kuruluş amacı :

(1)

Bu Yasanın yürürlük tarihinden sonra olması muhtemel akaryakıt maliyetinde fiyat artışlarını Fondaki mevcut para oranında karşılamak ve bu şekilde mümkün olduğu kadar bu artışların tüketiciye yansımasını önlemek ;

(2)

Tüketim maddelerinin tüketiciye istikrarlı bir fiyatla arzını sağlamak; ve

(3)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tarımsal ürünlerinin dünya piyasalarında geçerli fiyat düzeyinde pazarlanmasında ve üreticilerin gelirinde yeknesaklık ve istikrar sağlamaktır".

  1. Yasa'nın 4. maddesi, Ekonomi ve Maliye Bakanlıklarına hangi tarımsal ürünlerin ve tüketim maddelerinin bu yasa kapsamına alınmasına yetki vermektedir.

  2. Yasa'nın Fona Yatırılacak Miktarları düzenleyen 6'ncı maddesi aşağıdaki kuralları içermektedir.

"6. Bakanlar Kurulu, Resmi Gazete'de yayımlayacağı bir Emirnameyle, akaryakıt maliyetinde fiyat artışlarına karşı fiyatlarda istikrar sağlamak, tüketim maddelerinin tüketiciye istikrarlı bir fiyatla arzını sağlamak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tarımsal ürünlerinin dünya piyasalarında geçerli fiyat düzeyinde pazarlanmasında ve üreticilerin gelirinde yeknesaklık ve istikrarı sağlamak için 5'nci madde uyarınca bu Yasa kapsamına alınan akaryakıt, tarımsal ürün ve tüketim maddelerinin her biri için Fon'a yatırılacak miktarları saptayabilir.

Bu miktarlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde üretilen veya imali yapılan mallar ile ithal mallarında Fiyat İstikrar Fonuna konu olan ve yatırılması öngörülecek miktara esas teşkil eden veya edecek malın karar tarihindeki birim satış fiyatının %100'ünü, ihraç mallarında ise Ticaret işleriyle ilgili Bakanlıkça tespit edilecek Fiyat İstikrar Fonuna konu olan malın ihraç tescil fiyatının %100'ünü aşamaz.

Bu miktar, Mal ve Hizmetler (Düzenleme ve Denetim) Yasası veya onu değiştiren veya yerini alan herhangi bir yasaya uygun olarak yapılan azami fiyatların saptanmasında, söz konusu yasanın gözönünde tutulmasını öngördüğü hususlara ek olarak dikkate alınır".

  1. Yasa'nın 7'inci maddesi Fona yapılacak yatırımların gümrükleme aşamasında nasıl hesaplanacağı yöntemlerini düzenlemektedir.

  2. Yasa'nın 8'inci maddesi ise Fona ödenmesi gereken ancak ödenmeyen miktarlar için uygulanacak aşağıdaki cezaları düzenlemektedir.

"8. 6'ncı madde kurallarına göre saptanan miktarı, 7'nci maddede belirtildiği gibi ödemeyen herhangi bir kişi bir suç işlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde üç aya kadar hapis cezasına veya on sekiz bin Türk Lirasına kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir".

  1. Bu Fonun en büyük gelir payını yüzlerce ithal mallarından gümrükleme anında tahsil edilen katkı paylarıdır. 2014-2016 yıllarına ilişkin bütçe rakamlarına bakıldığı zaman bu dönemlerde tahsil edilen Fiyat İstikrar Fonu gelir toplamı 1,6 milyon TL'na baliğ olmaktadır.

Diğer bir anlatımla işletmeler ve dolayısıyla tüketiciler yürürlükteki dolaylı vergilere ek olarak satın aldıkları ithal malları üzerinden bu Fona 1,6 milyar TL ödeme yapılmıştır. Buna karşın, bu Fondan yapılan ödemelere bakınca sadece 400 milyon TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Özetle, bu Fon adına tahsil edilen miktarların sadece %25'i Fon amaçlarının doğrultusunda kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu Fonun bakiyesine ne oldu? Veya nerede bulunmaktadır?

2017 yılı bütçesinde Fiyat İstikrar Fonu için öngörülen gelir 744 milyon TL olarak yeralmıştır. Bu konuda daha geniş bilgi vermek amacıyla 2011 ile 2016 yıllarında tahsil edilen ve 2017 yılında tüketicilerden (halktan) dolaylı olarak tahsil edilmesi öngörülen toplam miktarın 3,6 milyar TL olduğu ve bu dönemde sadece 900 milyon TL harcandığı dikkate alındığında akaryakıttaki ve tüketim mallarındaki fiyatların istikrarlı şekilde halka yansıması yönündeki amir kuralın gelmiş geçmiş hükümetler tarafından gereği gibi yerine getirilmemiş, daha doğrusu istismar edilerek bu Fonun kaynakları başka amaçlarda kullanıldığı yaygın bir kanaattir.

KKTC'nin yürürlükteki dolaylı ve dolaysız vergileri ile diğer fonlar ve harçlara ek olarak hükümetlerin Fiyat İstikrar Fonu Yasası altında tahsil etmiş olduğu Fon katkı payları bütçenin artık bir tür vergi gelirini oluşturmuş olup Fon kaynakları da genel bütçe giderleri kapsamında personel vs. ödemelerde kullanılmaktadır ki bu uygulama yasal değildir.

Sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları bu konuyu araştırmak üzere Ombudsmana ve gerekirse mahkemeye havale edilip sözkonusu yasa dışı uygulamaya son verilip Fonun amacı doğrultusunda kullanılması, böylece de özellikle ekonomik kriz dönemlerinde halkın satın alma gücünün zayıflaması önlenmelidir.

  1. Fonun kullanılmasına ilişkin kurallar ise Yasa'nın 9'uncu maddesinde düzenlenmiş olup Fondan yapılacak herhangi bir ödemenin Fonun amaçlarına uygun olarak Bakanlar Kurulu kararı ile yapılmasını düzenlemekte olup aşağıdaki gibidir.

"9.Fondaki paraların kullandırılması, kullandırma şekil, zaman ve miktarı ve/veya Fondan yapılacak herhangi bir ödeme, Fonun amaçlarına uygun olarak Bakanlar Kurulu kararı ile yapılır".

Yukarıdaki görüş ve önerilerime ek olarak hükümet edenlerin bütçe gelirlerinin amacına ulaşması ve sosyal adalet ile gelir dağılımının adalet ilkeleri doğrultusunda yapılmasını sağlamak amacıyla aşağıdaki önlem ve düzenlemeleri de yapmaları gerekmektedir.

  1. KKTC-TC İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü kapsamında KKTC hükümetlerinin taahhüt etmiş olduğu yasal düzenlemelerin yerine getirilmesine acilen başlanmalıdır.

  2. Bütçede tasarrufa önem verilmeli ve savurganlıklardan kaçınılmalıdır.

  3. Fiyat İstikrar Fonunda toplanan paranın sadece Fonun amaçları doğrultusunda kullanılması, bu kaynağın kullanılmayan kısmının azami şekilde nemalandırılması amacıyla ekonomik akıl doğrultusunda gerekli yatırımlar yapılmalıdır.

  4. Geçen haftaki yazımdaki belirtmiş olduğum yasal düzenlemelerin acilen alınması ve dövizin TL karşısındaki artışlarının özellikle temel tüketim mal ve hizmetlerin neden olduğu fiyat artışları olanaklar ölçüsünde önlenmelidir.

  5. Kayıtdışı Ekonomi ile mücadeleye ciddiyetle ve fiilen başlanmalıdır. Bu konuda uzmanlar tarafından hazırlanan kapsamlı rapor 2013 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış olup Raporun ekinde bulunan "Kayıtdışı ile Mücadele Eylem Planı" yürürlüğe konmalıdır.

  6. KKTC ekonomisinin itici gücünü oluşturan Yüksek Öğrenim Kurumlarının tümünün uyguladığı dövize bağlı okul harçlarının TL'na dönüştürülmesinde, bu kurumlara devlet tarafından sağlanmış olan birçok vergi muafiyetleri avantajlarını da dikkate alarak hükümetin gerekli düzenlemeleri yapmaları sağlanmalıdır.

  7. Vergi yasaları günün koşullarına göre revize edilmesi ve vergi tabanını genişleterek verilen teşviklerin amaçlar doğrultusunda kullanılması için gerekli yasal düzenlemeler süratle yapılmalı ve istismarlar ile vergi kayıplarına neden olan konular ortadan kaldırılmalıdır.

  8. Vergi Dairesi'nin yükümlülüklerini yerine getiren yükümlülerin, henüz kazançları tahakkuk etmeden ithalat veya başka nedenlerle peşin ödemiş oldukları vergilerin Kurumlar Vergisi Yasası'nın 43. maddesi kurallarına sadık kalınarak mahsup sonrası fazla ödenen verginin Vergi Dairesi tarafından ilgili yükümlülere iadesinin gerçekleştirilmesi işletmelere finansal kaynak desteği ve vergi adaletinin sağlanmasında büyük katkı yapacaktır. Bahse konu iade kuralını hiçbir yasal yetkiye dayandırılmayan genelgeler yayımlamak suretiyle değiştirmek hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır.

  9. Piyasaya sıcak para sağlanması için hükümet Belediyeler ve diğer kamu kuruluşları bütçelerindeki israflara son vermeleri ve altyapı yatırımlarına ağırlık vermelidirler. Ayrıca, 2016-2018 TC-KKTC işbirliği Anlaşmasının kapsamında yeralan "TC Kaynaklarından KKTC'ne Sağlanan Hibelerin Kullanımına İlişkin" Protokollerini uygulaması için projeler üretilmelidir.

  10. Yukarıda belirtilen acil önlemlerin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla ekonomistlerden ve sivil toplum örgütlerini temsilen mesleklerinde uzman kişilerin görevlendirileceği "Ekonomik Krizle Mücadele Komitesinin" acilen oluşturulmalıdır.

Özetle, tüm vatandaşları ve sektörleri ilgilendiren bugünkü ekonomik krizin etkilerini asgari düzeye çekmesi hükümetin asli görevi olmalıdır. Bu amaçla da mevcut durumun daha da kötüleşmesini önlemek amacıyla "önlem tedaviden daha önemlidir" ilkesine bağlı olarak ve "göz önünü akıl geleceği görür" gerçeğini her zaman dikkate alarak icraatlar yapılmasına tüm hükümetler ile kamu kurumları yetkilileri gerekli önemi vermelidirler.

Bir yandan meydana gelen ekonomik krizin halkın satın alma gücüne neden olduğu azalma diğer yandan ise ekonomideki durgunluk hızla devam ederken bir de hükümetin onlarca vergi, resim ve harçlarda yapmış olduğu artışlar mevcut olumsuzluklara "tuz-biber" eklemiştir. Özellikle de yapılan bazı artışların Anayasa'nın 75(3) maddesi ile ilgili diğer yasaların öngörmüş olduğu hadlere, ölçülere ve ilkelere bağlı kalınmadan yüzde yüze varan artışlar hükümetin yasa dışı veya keyfi uygulamalarını açıkça göstermektedir.

Şayet bu ülkede hukuka ve hukukun üstünlüğü ilkesine saygı varsa ve halkın refahı ile ekonominin çalışmasını cidden istemiyorlarsa hükümet edenler bahse konu Fon kaynaklarının amaç dışı kullanılmasından vazgeçmelidir. Ayrıca, enflasyonla mücadelede de gerek geçen haftaki gerekse bu haftaki yazımda da belirtmiş olduğum önlemler alınmalıdır. Bu amaçla, geçmiş hükümetlerin özellikle mali af düzenlemelerinde kullandıkları Yasa Gücünde Kararname yöntemine başvurmaları ilk defa makul, mantıklı ve Anayasaya uygun olacaktır. Diğer bir anlatımla bu Fon Yasası'nın maddelerinde belirtilen akaryakıt ve tüketim maddelerinin tüketicilere istikrarlı fiyatlarla arzını sağlamakta kullanılmalıdır.

Belirtmiş olduğum görüş ve önerilerin dikkate alınmaması halinde gayet iyi bilinmelidir ki Kıbrıs meselesine lehimize olacak bir çözüm bulunsa bile çözüm sonrasına ekonomimiz Rum ekonomisi karşısında 5-0 mağlup başlamış olacaktır ki daha sonra bu durumu lehimize çevirmemiz mümkün olmayacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.