Guguklar kanat çırpıyor

Yayın Tarihi: 21/04/14 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Demokrat Parti tavla teslim. Binalarıyla, felsefesiyle, geçmişiyle. Kendileri bilmeseler bile yetkili kurullarıyla ve tabii ki başkanıyla. Ama en önce başkanıyla. Eskiden Türkiye'nin doğusunda ağalar köylerini içindeki insanlarla birlikte satarlardı. 10 Bin dönüm, 50 hane, 250 insan= 200 milyon TL.. Parasını veren ağa, satın aldığı köyde istediğini eker, istediğini biçer kimin yüzüne gülmek isterse onun yüzüne gülerdi. Demokrat Parti şimdi aynen bu durumdadır. Belli ki DP ile başkanına siyasette oynayacağı rol için bir değer biçilmiştir.

Demokrat Parti'nin kurultaydan sonra en yetkili organı olan Parti Meclisinin, partinin kapatılıp başka bir isim altında UBP ile birleşmesi ve bir yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu'nun desteklenmesi yönünde bir kararı yoktur. Parti Meclisinden böyle bir karar çıkmadığı halde parti başkanının medyada bu yönde açıklamalar yapması, ve bunun ötesinde Parti Meclisinin bu yetkisiz açıklamalar karşısında sessiz kalması ilginçtir. Bir siyasi partinin yetkili kurulları otur arap, kalk arap pozisyonuna girdiği anda diktayı kabullenmiş demektir. Yetkili kurullarında karar alınmadan yapılan açıklamaların verdiği imaj Serdar Denktaş ne derse o olur ve yetkili kurullar dediğiniz kurullar esasında tamamen yetkisizdir imajıdır. Ve dolayısıyle DP bir çiftlik veya bir şirkettir.

Köle olmaktan ve o şekilde yaşamaktan şikayeti olmayanlarla uğraşmak elbette abesle iştigalden öteye gidemez. 20 Yıllık başkanlık dönemi boyunca nümunelik dahi olsa tek bir defa partisinin oyunu yükseltememiş, sürekli başarısız olmuş bir Serdar Denktaş'ı tekrar ve tekrar başkan seçip, kişiliklerinden taviz verme pahasına ona biat etme yarışına girenlerin siyasettten ne anladıklarını irdelemek gerekir. Bakanlık, müsteşarlik, müdürlük, çocuğuma iş, kalkınma bankasından kredi vs. vs.. Ülkemizde siyaset yapma ve siyasetin hedefi bu deli gömleği içerisine sıkıştırılmıştır. "Bekleyen Derviş"ler hak etmediklerini almak için beklemeye devam ediyorlar. Onlar beklemeye razı oldukça Serdar Denktaş kedinin fareyle oynadığı gibi onlarla oynuyor. Kimisinin yetkisiz müsteşarlıktan şikayeti yok, tam mesai yapıyor, kimisi yazısı onaylanmamış kalem müdürü, kimisi kadrosu olmadığı için maaşını alamayan sekreter, kimileri yönetim kururllarına hayali zorluklarla atanamayanlar. Ve liste uzayıp gidiyor.

Kişisel beklentileri nedeniyle dikta heveslilerine göz yuman yönetim kadrolarını şimdi ağır bir hezimet beklemektedir. 2300 kişilik kurultay şovuna, aldığı 1500 oya ve hükümette olmasına rağmen Serdar Denktaş haziran 2014 yerel seçimlerinde halktan tarihinin en büyük tokadını yemekle karşı karşıyadır. Sayın Genel Başkan 20 yıllık başarısızlıklar sicilini bu defa kendisini de aşarak bir yenisi ile taçlandırmak üzeredir. Bu facianın yaşanmasında ısrarla genel sekreter yaptığı ve DP içerisinde Lefkoşa dışında hiç bir örgütü tanımayan ve tanımaya da gerek görmeyen genel sekreterinin payını da unutmamak gerekir. 30 Haziran günü ikisi karşılıklı oturup başarısızlık pastasını ortadan bölüşecekler.

Demokrat Parti, doğu Anadolu köyleri gibi ağası tarafından satılmıştır. Satan memnun ama alan memnun mu belli değil. Bir alış verişte iki cambaz olduğu sürece aynı ipte oynamaları zor. Biri kazıklanmış gibi duruyor. Ancak yuvada tahribat tamam. Örgütler istifa etmiş, taban moralsiz, adaylar haklı olarak endişeli. Guguklar kanatlarını çırpmaya başladı. Ha uçtular, ha uçacaklar. Demokrat Parti tabanı şimdi Serdar Denktaş'a "eşini, dostunu, tanıdığını, bir yerlere getirmek için uğraşan ve bunu başaran guguklar size oy versin diyor. Versinler de görelim kaç tane oyları var". Bunu söylemekte de son derece haklılar. Çünkü adamların ne şantajcılığı kaldı ne de soytarılıkları.

Bu durumda sizlerden yeni bir istifa sözü var mı Serdar bey? Yoksa bu defa sükutun altın olduğunu mu düşünüyorsunuz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Bengü ŞONYA yazıları