Akansoy'a yarar

Geçici hükümette bakan olmadan önce de partisini, Türkiye ile imzalanan ekonomik protokole alternatif teşkil edecek bir çalışma ortaya koyamamakla suçlayan Erk, dün yineledi bu söylemlerini…

Bundan da ehemi Erk, son elektrik zammı kararı konusunda da hükümette olan partisini sert bir dille eleştiriyor. Üç yıl içinde maliyetlerin yarı yarıya ineceği vaatlerini de "gerçek dışı" buluyor… Zamla gelen bu izahatı "ekonominin elastikiyeti" prensibiyle uyuşmaz bulan Erk, "maliyetin esası olan mazot fiyatlarının önümüzdeki hafta için bile belirsiz olduğunu hatırlatıyor.

Kutlay Erk'in "madem iddialısınız ve elektrik 3 yıl içinde ucuzlayacak öyle ise neden vatandaşa bu zam değildir, sadece sizden borçlanıyorum demedi?" sorusu ise tam Toparlanıyoruz tadında…

Erk'in, geçici hükümetin bile yasaklara ve meclisin işlemeyişine rağmen daha sinerjik olduğunu ima edişinde haklılık payı var… Tüm bunlar, 'kamusal fayda umursamazlığı' çerçevesinde sadece Akansoy'a yarar mı dersiniz?

Evet, bence öyle! Akansoy'a dolaylı olarak yarar!

Zira parti disiplini dışına çıkarak iç meselelerin basın üzerinden tartışıldığı kurultay öncesi daha çok konuşulacak bunlar ve kurultayla ilişkilendirilerek işlenecek… Yorgancıoğlu'nun müstakbelle baş etmesi zorlaşıyor git gide…

***

Bazılarının bu kadar sene yaşaması dahi kerametten sayılır! İşte böylesi bir adamdı geçtiğimiz gün ölen Aytunç Altındal… Çerkez asıllı Türk gazeteci, yazar ve araştırmacı. Altındal, dinler; felsefe; gizli örgütler ve bununla paralel uluslararası ağlar hakkında birçok makale ve kitap yazmıştı. Bilenlerinin 'bildiği' şaşılacak tarzda bir 'bilen adamdı' Altındal… Kendisini hangi yaştan itibaren nasıl bir tempoyla yetiştirmiş olduğunu kavramak gerçekten zor. Hep takip ettim Altındal'ı… Kitaplarını okudum, televizyona çıkmışsa uykusuz kalmak pahasına daima izledim…

Bana göre o usta bir feylesoftu da ayrıca… Her nesilden gözler O'nu okumalı, bilmeli.

***

Hevesli çok ama Türkiye'de süren ve sosyal medyada bazılarımızın da polemiklerine neden olan cemaat ve AK Parti tartışması elbette dinecektir. Bilindiği gibi bu konuda cemaat ve AK Parti Cumhurbaşkanlığı seçimleri için evvelden anlaşmıştı. Yine orta yolu bulacaklar ve idare-i maslahat etmesini bileceklerdir…

Cemaat AK Parti'yi ne "yıkacak" ne de "getirecek" güçte… Buna mukabil AK Parti de "dershaneleri" şimdilik işlevsiz kılamaz!

Ancak buna rağmen Zaman Gazetesi'nin Barzani ve Şivan Perver'in Diyarbakır şölenini gazetesinde görmemesi unutulmayacak türden bir öfke kaydı ile geçti tarihe…