İlk Kabusum Öğretmenler Günü

Yayın Tarihi: 24/11/13 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

(5 Ekim'de itibar getirmiş bu yazı 24 Kasım'da da okunur)

Gör zahidi kim sahibi irşâd olayım der.

Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der

Fuzûlî

Tahsil hayatımın trajedisi… 5 Ekim ve 24 Kasım Öğretemenler Günü… Biri Dünya biri local.. Gerçi bizde dünya umurumuz olmadığı için 24 Kasım'ın yeri apayrıdır bu seramonide…

Herkes gibi benim de çok öğretmenim oldu yıllar boyu… Öğretmenler adına, hayırlı şeyler yazarak nostaljik bir uslupla dalkavukluk etmek âdettendir ama ben bu kutsal günü, hayatıma kabus olan "ilk öğretmenimi" anarak ifâ etmek isterim. Çünkü "kabus öğretmenlerim" serisi beni ilkokulun tâ en başında yakaladı. O menfur kadını üstelik asla unutamam!

***

Devlet memuru çekirdek aile şablonu nedeniyle ilkokulu ben, üç farklı okulda, ancak tamamlayabildim. Doğrusu yalnızca ilkokul değil, ortaokul ve lise de dahil toplamda 6-7 farklı nâhiyede bitti o önlüklü, ceketli yıllar… Çocukluk çağı, –pederin devlet memurluğu ile sürüklenmesi nedeniyle- eşyâları kutulamak, zedelenmeden nakline imkân sağlamak, babamın "memleketin her köşesi memlekettir evladım" nutkunu anlamak ve gideceğimiz yerde "yeni arkadaşlar edinmek hususunda mahâret kazanmak" ritüelinden ibâret yaşandı bir bakıma benim için…

Bu mütemâdiyen yaşanan -sürgün misâli- sürüklenmeden ötürü, o günlerde şikâyetçi idim; ancak bugün için tecrübem bana, çok gezmenin ve dâima "yeniden başlamanın" sıkıntısına alıştığım için kendimi avantajlı saymam gerektiğini söylüyor.

İlkokululun 1'inci sınıfında, dâima o (ilk) ilkokul öğretmenimin bana yaşattığı gerilimin gölgesinde sürdü bütün tahsilim.

***

Pek çoğu gibi ben de adı, "Atatük ilkokulu" olan bir okulda başladım mektebe… 1'inci Sınıftayız…İlkokulda öğretmenimin "güzel bir hanımefendi" olduğunu anımsıyorum. Böylece okula alfabeyi sökene kadar, her sabah akşama değin parfüm kokabilen, kocasıyla geçirdiği dırdırlı geceyi mimiklerine yansıtan ve elbette saçını her ay sıkıldığı için değiştiren mutsuz bir kadının tebeşir düzeninde sürdüğü allıklarını seyrederek başladım…

"Ali gel, Ayşe tut, Oyna Ali Oyna" muhabbetleri…

Derken ilk öğretmenim "ev ödevi" denen bir şeyden bahsetti… İşte bu ödev, "ilk ödevimiz" olacaktı. Ancak ben, daha sonra mizacımın ilk sinyallerini verecek olan ve aslında "iktidarla ilişkilerimi belirleyen" bir soru sordum; Hocam,dedim "ödevi yapmazsak ne olur?"…

Öğretmen, hiç de o her gün anlata anlata bitiremediği, öve öve göğe sığdıramadığı "baş-öğretmen" havasında cevaplamadı bu masum sorumu. "Olmaz çocuğum yapman lazım, sınıfta kalırsın bak sonra" deyiverdi.

***

Ertesi gün okula gitmedim. Evi, bu konu hakkında kandırarak hasta olduğumu iddia-ettim günlerce… Derken bu günlerce, daha ilkokulun 1'inci sınıfında okuldan kaçışım uzadıkça farkedildim. Sordu babam, "neden-gitmek-istemiyorsun?". Cevap, "öğretmen bizi sınıfa kitleyebilir; ödevi yapmazsak sınıfta bırakacağını söyledi, eve dönemeyebilirim baba".

Ve tabiki büyük bir kahkaha… Derhal babamın da nezâretiyle okula gidildi, öğretmenin bu sözü aslında ne demektir, izahat verildi. Öğretmenimin babamın yanında "Canım sen beni yanlış anladın, hiç olur mu öyle şey" diyerek ve üstelik gülümseyerek öptüğünü ve sürdüğü rujun yanağıma bulaştığını hatırlıyorum… Zor ikna olduğumu ve yaşca benden büyük olan bu insanların sözüne "zor inandığımı" çok net hatırlıyorum… Fıkra gibi gerçekten ama bunu yaşadım…

***

O ilk korkunun verdiği endişeyle" çalışıp, daima birinci, ikinci olmadı üçüncü olarak sürdürdüğüm tahsil hayatı hep –neticesiz- başarılarla geçti sayılır. Bana "sınıfta kalma, içinde kilitlenme" korkusunu aşılayan o ilkilkokul öğretmenime borçluyum belki de bunu… Sınıfta kalmamak, eve dönebilmek için ödevlerimi hep iyi bir şekilde yaptım sayılır. O "cumhuriyet kadını" öğretmenimin adını bile hatırlamıyorum!

İşin aslı hala bana öğrettiklerinin de doğruluğundan emin değilim

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.