Kutsal enginar

Yayın Tarihi: 27/11/13 07:38
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Atatürk'ün 75'inci ölüm yıldönümü kapsamında etkinlik düzenlemiş…

Birlik tabiplerin olunca İstanbul Memoriyal Hastaneleri Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı olduğu için de Prof. Bingür Sönmez'i davet etmiş… Memoriyal mühim tabi, Allah düşürmesin.

Madem Atatürk anılacak "Dolmabahçe'de Son 15 Gün" adlı bir sunum yapayım demiş Sayın profesörde…

Cumhuriyetin 15'inci yılında hasta olduğu ortaya çıkan Atatürk'ü, 22 Ocak 1938'de muayene eden Dr. Nihat Reşad Berger'in paşaya siroz teşhisi koyarak kesin istirahat verdiğini anlatan Prof. Sönmez, ancak Mustafa Kemal'in tedaviyi yarıda keserek Bursa Belediyesi'nin 2 Şubat'ta onuruna verdiği baloya katıldığını hatırlatmış etkinlik şerefine… (Cumhuriyet Balosu'sur adı herhâlde… Bizim cerrah bunu belirtmiyor)

"Beni Türk doktorlarına emanet ediniz" söylemine değinmeden geçemeyen konuk cerrah, siyasi mirasını kime bırakacağı yönünde Avrupa basınında haberler çıkmaya başlaması üzerine Atatürk'ün de dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek için 19 Mayıs 1938'de Ankara'da düzenlenen törenlere son kez katıldığını ve oldukça coşkulu geçen kutlamalarda stadyumun adının 19 Mayıs Stadyum'u olarak değiştirildiğini de belirterek uzmanlık alanı dışına rahtça çıkıvermiş…

Malumunuz Atatürk, bu törenden sonra Mersin ile Adana'da resmigeçitler yaptırarak ordunun başında olduğunu gösterdikten sonra da Ankara'ya geçmişti.

Cerrah doktor yorgun olarak döndüğü Ankara'da Atatürk'ün yürümekte güçlük çektiğini belirterek "bunun onun Ankara'yı son görüşü" olduğunu da aktardı değerli, pek meraklı katılımcılara…

Konuk olarak geldiği Kıbrıs'ta tüm bunları anlatan cerrah sağ olsun, itinayla bilgilendirdi bizleri…

Ama asıl bombayı sonunda anlattı, hatırlattı.

İstanbul Memoriyal Hastaneleri Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Sönmez, Atatürk'ün son günlerinde nefes almakta güçlük çekmeye başladığını belirterek, ölmeden önce son isteğinin "enginar yemek" olduğunu söyledi.

Bilenler bilir, çok uzunca bir süre Anıtkabir'de bazı bulut fotoğrafları sergilendi.

Bulut bulut… Bildiğiniz gökyüzündeki kümülüs bulutu fotoğrafları… Hani fezâda berrak Microsoft Windows mavisi zemin üzerinde bembeyaz pamuk helvası suretinde seyredilebilen bulutlardan… Ama Anıtkabir'de sergilenen bu bulut fotoğrafları Atatürk'ün silueti şeklindeydi ve her Türkçe konuşan ziyaretçi, bu karelerin önünden geçerken 'Allah Allah, ne büyük hikmet' falan diye diyordu…

Avrupa'dan gelen turistler ve resmi temas için Ankara'da bulunan bazı konuklar da fısıldayarak dalga geçiyordu bu sözde fotoğrafları görünce…

İşte bizim konuk Prof, bu son istek olan "enginardan" bahsedince ansızın hatırladım bu zamanının "Atam slüetli" kümülüs bulutlarını…

Tabi bu bilhassa Avrupalılarca çok dalga konusu olunca Anıtkabir'deki sergi alanlarından çoktan kaldırıldı. Yine Anıtkabir'deki Bandırma Vapuru maketinin altında yazılan 'çok takaydı, pusulası bile yoktu' ibaresini de tarihi olmadığı ve tamamen uydurma olduğu için sildiler…

Olsun… Artık hayali bir "kutsal enginarımız" var!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.