Dokuz köyden kovulan balık!

Yayın Tarihi: 03/12/13 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Benim gibi polemik sakızı çiğnemeyi seven biri elbette 'baş muhtarlık' konusuna değinmeden geçemezdi ama geçtiğimiz haftanın asıl meselesi Ak Parti Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu'nun alenî sözleriydi…

5 ilçede yine geçtiğimiz hafta yapılan elektrik zammı eylemi hakkında görüş almak için aradığım Hasan Erçakıca, "BRT adına Ankara'dayım, eylemi izleyemeyeceğim. Mevlüt Çavuşoğlu ile röportajım var" dediğinde hiç de Ankara'dan böyle sözlerle döneceğini ummazdım…

En az 1 ay tartışılacak ve her vesileyle atıfta bulunacak sözleri için Çavuşoğlu'nu ayıplamak, yadırgamak, hep o bildik refleksle terslemek elbette kolay olanı…

"KKTC'de yapmaya çalıştığımız reformlar karşılığını çok fazla bulmadı" tespitini ilk kez yetkili bir ağızdan bu kadar açıkça duyduğumuz Çavuşoğlu'nun bazı ifadeleri bizim 'baş muhtarlığı' ve temsil ettiği direnci ne kadar ilgilendirir bilinmez ancak "Size en çok yardımı yapan iktidara nasıl küfredersiniz?" diyen Çavuşoğlu'nun sözlerine şaşırmak 'sazanlık' olur…

AK Parti'nin aynı zamanda kurucu üyelerinden olan Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs'la ilişkili AK Parti kadroları içinde en sempatik olanıydı. Bilhassa 2010 - 2012 yılları arasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı yaptığı dönemde Kıbrıs ve Kıbrıslı Türklerle ilgili çıkışları ve müspet ifadeleri hafızalarda…

Türkiye ile imzalanan Sürdürülebilir Ekonomik Programın imzalandığı günden beri tartışılması ve en önemli parçası olan 'özelleştirmelerin' yeni hükümet özelinde ayrıca dallanıp budaklanması hengamında "KKTC'de bazı sendikaların bakışı komünist devletlerde bile kalmadı…" diyerek tepki çeken Çavuşoğlu'nun sözde haksızlığını basın açıklamasıyla ortaya koymak bu kez o kadar kolay değil!

"Biz her türlü yardımı artıracağız ama artık KKTC'de balık tutmaya başlamanın zamanı da gelmiştir" diyen Çavuşoğlu'na özellikle bu "balık-deniz" meselesi yüzünden ilk cevabın Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'tan gelmesi beklenirdi…

Malum balık yemeyi en çok TC AB Bakanı Egemen Bağış sever…

Yakın geçmişte Rum Lider Hristofyas'ın, "Erdoğan'la Boğaz'da balık yiyelim sorunu çözeriz" yönünde yaptığı açıklamayla ilgili olarak Erdoğan, "Yorgo'yu alalım Eroğlu'nu da alalım. Burada benim misafirim olsunlar. Hristofyas da gelsin dörtlü olarak balığı yiyelim" teklifi yapmış, balık işini duyan Bağış da attığı tweetle "çıkışta kahveler benden" demişti.

Yine Bağış, 2011 yılında "Kıbrıslılara balık tutmayı öğretmeliyiz" demiş ve bugün koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan o dönemin Demokrat Parti Genel Başkanı Denktaş da Abbas Güçlü ile Genç Bakış Programına katılarak "Kıbrıslı Türk balık tutmayı bilir. Yeter ki götürüldüğü gölün içinde balık olsun. Üretelim üretelim de nereye satacağız?" diyerek sitem etmişti…

KKTC'nin dünya ile ticaret yapamadığını savunan Denktaş, "Kısıtlamaları var. Türkiye ile de ticaret yapamıyoruz. Mersin Kapısı kapalı… Eğer Türkiye bizi tanıyorsa ve Güney Kıbrıs ile de Gümrük Birliği Anlaşması üzerinden bir ticari ilişkisi varsa, Türkiye bizimle de aynı gümrük protokolünü uygulayabilir. O zaman bizde üretmeye başlayabiliriz" demişti…

Yine bu tartışmaların içinde TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İ. Akça da "Mersin Kapısı kapalı değil, sorun KKTC'deki üretim maliyetlerinin yüksek, standartların düşük olmasıdır" demişti…

İşte şimdi yeniden tutulması icap eden bir balığımız var Çavuşoğlu'nun değindiği…

Hakikati, kör olası gözümüze sokan ve dokuz köyden kovulan bir balık işte bu!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.